Ordu Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı M. Ender Sönmez, asgari ücretin milyonlarca çalışanı ilgilendirdiğini ifade ederek, yılbaşında yüzde elli oranında artış yapılınca asgari ücretliler açısından gelir dengesinin korunduğu düşünülse de yüksek enflasyon ile satın alma güçlerinin her geçen gün eridiğini belirtti. Sönmez, emekçilerin ücretlerinin sosyal yaşam dengesini sağlayacak düzeyde olması gerektiğini vurguladı.

2015 yılına kadar asgari ücretin yılda iki defa belirlendiğini hatırlatan Sönmez, “2016 yılından sonra yılda bir kez belirlenmekte olup bu süreçte yeniden belirlenmesi ve bundan sonraki yıllarda da gerçekleşen enflasyon oranlarına göre belirli dönemlerde iyileştirilmesi gerekmektedir.” dedi.

“Devlet işverene katkı sunmalı”

Son günlerde asgari ücret artışının sürekli gündemde olduğunu dile getiren Sönmez; “Kimi işverenlerin bütçeleri dahilinde ücret artışlarına gittikleri de görülmektedir. İşverenler de asgari ücret tutarının eridiğinin farkındadır fakat gerek hammaddelerde, gerek elektrik, kira, doğalgaz gibi giderlerin olağanüstü artışlarının maliyetlere yansıması  ile faaliyetlerini aksatmadan sürdürmeye çalışmaktadırlar. İşverenler asgari ücretin artması konusunda hemfikir olmakla işçilik maliyetleri açısından yeni bir yük gelmesi ile mamul, ticari mal, hizmet maliyetlerinin yükselme eğiliminde olacağı düşüncesiyle devletin bu süreçte katkı sunması beklentisindeler.” diye konuştu.

İşçi SGK prim kesintisi muafiyeti getirilebilir

Asgari ücrete ikinci bir zam yapılırken işverenin yükünün de azaltılmalı gerektiğini söyleyen Sönmez; “Devlet desteklemesi şart. Eğer işveren desteklenmezse yapılan bu ikinci zam ürün maliyetlerine yansıyacak bu sefer yine başa dönülmüş olacak. Ürün fiyatları artınca asgari ücrete yapılan zam yine yetersiz kalmış olacak dolayısıyla işverenin de bu yükün altında ezilmemesi gerekiyor. Şu an brüt asgari ücret 5,004.00 TL olup bu tutardan %14 SGK İşçi, %1 İşsizlik İşçi olmak üzere toplam %15 kesinti uygulanmaktadır. Böylelikle işçiden 750.60 TL kesinti uygulanarak net ücret 4,253.40 TL olmaktadır. Yüzde 15 SGK işçi kesintisi tutarına muafiyeti getirildiğinde işverene herhangi bir maliyet yüklenmeden işçinin ücreti net 5,004.00 TL’ye yükselmiş olacaktır.” Dedi.

“5 bin 880 TL’ye kadar yükseltilebilir”

Sönmez; “Brüt asgari ücret 5,004.00 TL olsa da bu tutara %22,5 oranında SGK İşveren payı olan 1,125.90 TL ilave edilerek, işveren tarafından ödenmektedir. Eğer işverenin kuruma herhangi bir vadesi geçmiş borcu yok ise yüzde 5 oranında indirim uygulanarak işveren payı 875,70 TL olmaktadır. Dolayısıyla vadesi geçmiş borcu olmayan işveren açısından asgari ücretlinin maliyeti 5 bin 880 TL olarak gerçekleşmektedir. İşveren SGK priminin tamamına olabileceği gibi, bölgesel, çalışan sayılarına, sektörlere göre indirim uygulanarak işverene yeni bir yük gelmeden ücretler yükseltilebilir. SGK işçi prim kesintisi muafiyeti ve SGK işveren payında indirim ile dahi işverene herhangi bir yük gelmeden asgari ücret 5 bin 880 TL’ye kadar yükseltilebilir.” Şeklinde konuştu.

“SGK indirimleri ile destek olunmalı”

Bu yıl asgari ücret kısmı için gelir vergisi ve damga vergisi muafiyeti getirildiğini vurgulayan Sönmez şöyle devam etti; “Fakat asgari ücreti aşan kısım için işçiden vergi kesintileri yapılmaktadır. Asgari ücretin yılbaşında yüzde elli artması ile önceki yıllarda asgari ücretin birkaç katı ücret alanlar ile arasındaki fark daralmıştır. Asgari ücret üzerinde geliri olanlar açısından da vergi muafiyeti veya SGK indirimleri ile destek olunmalıdır.” Ordu Yorum/Neşe Çakar Erkin

Editör: Haber Merkezi