Müftü Dr. İsmail Çiçek, geçmişten “Başak Yapmak” olarak günümüze taşınan bu adetin dönemin şartları içerisinde değerlendirmesi gerektiğini belirterek; “Hangi ad altında olursa olsun Müminin kardeşinin tarlasından izinsiz ürün alma hakkı bulunmamaktadır. Arazinin sahibinin daha kendi malını toplayamadan, izin vermediği halde ürünün dalında yada yerde el çabukluğuyla başkaları tarafından toplanması helal değildir. Çünkü Rabbimiz, "Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin." (Bakara 2/188) buyurmaktadır. Yine Hz. Peygamber (s.a.v) de “Hiçbir kimsenin haksız yere kardeşinin malından alması helâl değildir” (Müsned, V, 425); “Gönül hoşnutluğu ile olmadıkça bir Müslümana diğer Müslümanın malı helâl olmaz” (Müsned, V, 72, 113) buyurmuştur.

Değeri oldukça yüksek olan fındığı kimsenin tarlasında bırakmak istemeyeceği malumdur. Müftülüğümüze gelen telefonlardan, arazi sahipleri ile yapılan görüşmelerden anlaşıldığı üzere "Başak Yapmak" halkımızca hoş karşılanmamaktadır. Tarladaki ürün, emek sarf eden arazinin sahibinindir. O, açık olarak ya da kapalı bir biçimde ürünün toplanmasına müsade etmedikçe arazisindeki fındık toplanamaz. Bu durum diğer tüm ürünler için de geçerlidir. Bu itibarla sahibinin kalan ürünü toplayıp toplamayacağı henüz netlik kazanmamışken örf bahane edilerek veya milli servet israf olmasın denilerek kişinin rızası alınmadan toplanması uygun olmayacaktır.

O halde altın değerinde olan fındığın yerde israf edilmesini istemiyor, rızkımızı da helal yoldan temin etmek istiyorsak öncelikle sahibinin iznini alalım, başağımızı akabinde yapalım. Hem fındığın israfını önleyelim hem de rızkımızı helal kılalım… Rabbim ürünlerimizi bol ve bereketli eylesin duamızla. Diye konuştu. Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi