Eğitim-İş Ordu Şube Başkanı Neşet Sayman yaptığı basın açıklamasında şunları dile getirdi; “Okullarımız 6 Eylül 2021’de açıldı. Ve üç haftayı geride bıraktık. Üç haftalık süredeki gözlemlerimize göre salgın koşullarında alınması gereken -hatta bakanlık tarafından alındığı belirtilen- önlemlerin sağlıklı alınmadığını gördük, yaşadık. İl genelindeki birçok okulumuzda yeterli yardımcı personel yok. Ekim ayı içinde İŞKUR üzerinden başlayacak olan TYP programı kapsamında görevlendirilecek yardımcı personelin yeterli olmadığı, güvenlik personelinin ise hiç olmadığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Öğrenci sayısı binleri bulan bazı okullarımızda bir yardımcı personel var, bir ya da iki personelin de ekim ayında başlaması söz konusu ama yine de yetersiz. Yetersiz personel sayısıyla okullarımızın sağlıklı hijyen ortamına kavuşturulması mümkün değil. Bazı okullarımızda tuvaletlerde sabun, peçete vb. eksikliklerin varlığını ne yazık ki gözlemledik. Zaten bir iki personelin sabunlukları, peçeteleri anlık kontrol etmesi bir yana tüm birimleri süpürmesi bile olanaksız.  Bu koşullarda,  Özellikle sosyoekonomik yapısı düşük bölgelerdeki ve kırsaldaki okullarımızda büyük sorunlar yaşanacak.

“Eğitim İş olarak yetkililere soruyoruz?”

Okullarımızda hijyen kurallarını bir yana bırakın,  sınıfların bile günlük süpürülemediği bir ortamda çocuklarımız nasıl eğitim alacak? Okul yönetimlerimiz, ellerinde ateş ölçer ile güvenlik görevlisi açığını ne kadar süre ile kapatabilecek? Yaşanacak olası güvenlik sorunlarından kim sorumlu olacak? Personel eksikliği öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz tarafından ne kadar süre tamamlanacak? Okulları 6 Eylül’de açmayı planlayan ve açan bakanlık personel açığını ne zaman tamamlayacak? TYP programının Ekim’de başlatılmasına ilişkin bilmediğimiz bir ayet mi var? Geçici de olsa salgın koşulları göz önüne alınarak TYP programı neden 6 Eylül’den önce başlatılmadı? Bahçe düzenlemesi, depreme karşı güçlendirme, boya, tadilat işlemleri bir buçuk yıldır okullar kapalıyken neden tamamlanmadı?  Okulların ve sınıfların salgın sürecinde seyrekleştirilmesi önem arz ederken yukarıda sayılan gerekçelerle birden fazla okulun aynı binaya toplanması nasıl bir öngörüsüzlüktür? Köylerde bulunan okul binaları çürümeye terk edilip taşımalı eğitime neden devam edilir?   Bütün bu olumsuzlukların sonucunda yaşanan okulların kaderine terk edilmiş bu görüntüsünden kim sorumlu?  Güvenlik görevlisi olmayan okullara veli veya ziyaretçi girişini okul idaresi nasıl kontrol edebilir?

“ ‘Kervan yolda düzülür’ mantığı ile okullar açıldı”

Tüm bu olumsuz koşullar altında eğitim öğretim faaliyetlerini canla başla yürütmeye çalışan, olmayan yardımcı personelin, olmayan güvenlik görevlisinin boşluğunu da doldurarak derslerine deva eden öğretmenlerimizi takdir ediyoruz; ancak bunun sürdürülebilir bir çaba olamayacağının da farkındayız.

Okullarımız kesinlikle açık kalsın. Uzaktan eğitim süreciyle eğitimin kotarılamayacağını deneyimleyerek öğrendik. Ancak; koşullar sağlanmadan “kervan yolda düzülür” mantığı ile okullar açılmıştır. Bakanlığın önlemleri üzülerek ifade ediyoruz ki söylemden öte bir anlam taşımamaktadır.

Her geçen gün karantinaya alınan okul, sınıf, öğretmen, öğrenci haberleri gelmeye devam ederken yetkilileri saydığımız eksiklikleri gidermeye davet ediyoruz.  Yeterli sayıda yardımcı personel ve güvenlik görevlisi istihdamı acilen yapılmalı; okullarımızın ihtiyacı olan hijyen malzemeleri acilen karşılanmalıdır. Uzun vadede ise sorunun köklü çözümü için yeterli ve kadrolu yardımcı personelin istihdamı gerçekleştirilmelidir.  İtibardan değil eğitimden tasarruf yapılamayacağının bir an önce anlaşılması dileği ile…” dedi. Haber Merkezi

                                                                                             

                                                                                             

                                              

                                                                                                             

Editör: Haber Merkezi