"...Buradan, ‘Parti Polisi’nin temellerinin atılmakta olduğu ve Teşkilattaki amir olma potansiyeli olan 250 bin polis memuruna güvenilmediği anlaşılmaktadır."

  (Dünden devam)

RÖPORTAJ: Hasan Özata

 

İç güvenlik paketi olarak bilinen ve hükümet tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine “Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” adıyla gönderilen yasa tasarısı genel kurulda görüşülmeye başlanılacak.

Bu konuya ilişkin olarak Ordu Eski İl Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı gazetemizin sorularını yanıtladı. Kırmacı,  hükümetin bu kanun tasarısı ile neyi hedeflediğini, muhalefetin eleştirilerinin odak noktasını kendi deneyim ve akademik bilgisi ışığında yanıtlıyor.

  

-Mülakatla ve kısa süreli eğitimlerle emniyet teşkilatına çok sayıda “yandaş yöneticilerin” alınması mı amaç?

 

HAKAN KIRMACI-Tasarıyla  Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi kapatılırken, Tasarının 12 nci maddesiyle 4652 sayılı Kanuna eklenen Geçici 9 uncu maddesi ile 2020 yılına kadar hızlı kadrolaşma amaçlı özel sınıflar oluşturulmaktadır. Bu uygulama, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesinin kapatılması ya da memurlardan komiser yardımcısı yapılması uygulamalarıyla da çelişmektedir. Eğer hükümet bu Tasarı ile memurlardan komiser yardımcısı yapmayı amaçlıyorsa; büyük çoğunluğu lisans mezunu 250 bin polis memuru arasından yeterince komiser yardımcısı bulamıyor mu da kısa süreli eğitimlerle çok sayıda özel sınıf komiser alacaktır.  Buradan, ‘parti polisi’nin temellerinin atılmakta olduğu ve Teşkilattaki amir olma potansiyeli olan 250 bin polis memuruna güvenilmediği anlaşılmaktadır.

 -Tüm bu köklü-sert değişikliklere neden ihtiyaç duyuldu?

HAKAN KIRMACI-Başta da değindim. Seçim dönemine yaklaştık. Muhalif gösteriler. Hak aramalar, özgürlük talepleri her geçen gün artacak!

 

- Yani?

HAKAN KIRMACI-Daha kolay arama, yakalama, bekletme, göz altı, zor kullanma olabilsin diye tüm bu değişiklikler. Özgürlüklere darbe vurabilmenin izni de bu kanundan geçecek.

 

-Gerçi yukarıda ayrıntılı bilgi verdiniz, ancak şu emeklilik meselesi. Neredeyse 1402 sayılı kanunun, emeklilikle ilgili maddesi hortlayacak tekrar!

 

HAKAN KIRMACI-Bravo. 12 Eylül Faşizmini arattıracak düzenlemeler bunlar! Binlerce kişiyi istedikleri gibi, aleni hiç bir kriteri olmadan emekli edecekler. Ve canları istedikçe de, kalanlardan(polisleri kast ediyorum) yine zorla emekli edecekler!

Emeklilik taslak liste basına sızdı! Gördük ki, hukuku katledenlerin yanına emekli olmasın diye şerh düşmüşler. Kendi işlerine yarayacaklarda da aynı şerh var!

 

-Sizin mezun olduğunuz lise muadili Polis Koleji ve Lisans Eğitimi veren Polis Akademisi bunları da kapatıyorlar!

 

HAKAN KIRMACI-Evet. Kapatıyorlar. Neredeyse köküne de kibrit suyu döküyorlar. Okumakta olan öğrencileri evlerine yolladılar! Sizleri bu okuldan mezun etmeyeceğiz! Dediler! Arkadaş diyelim ki işine yaramayacak, sana hizmet etmeyecek bu öğrenciler, atıyorsun-mezun etmiyorsun; okullardan ne istiyorsun? Niye kapatıyorsun? Ayarla öğretmenleri, ayarla müfredatı parti polisi nasıl olur? Okut-öğret! Dertleri başka demek?!

 

-Son olarak, ilave sözünüz var mı?

 

HAKAN KIRMACI-Halkımızın, insanımızın gözünde, aklında, vicdanında yer edinmiş, hakkı teslim edilmiş herkim varsa. Ve bu kişi hele hele haksızlığa karşı sesini çıkartabiliyorsa, türlü türlü planlar yapıyorlar.

 

Habis ruhlar, makamlarına tapanlar, mesleğinin / insanlığının erdemlerine yaklaşamamış olanlar, basit basit ahmakça ve ahlaksızca planlar yapıyorlar. Ve ellerindeki kovaya doldurup, haberle, manşetle, dedikoduyla, iftirayla hasımlarının üstüne döküyorlar.

Manşetleri, haberleri, beyanları, iftiraları, -hadi gönlünüz olsun- iddiaları lütfen hafızanızda kalanları tekrar bir düşünün! Hangisi ispatlandı? Hangisi kamu vicdanında da karşılık buldu? Hangisi? Ve utanmadan bu ilkel yöntemi hâlâ kullanıyorlar!

-Teşekkür ederiz, Sayın Kırmacı..

 

Editör: Haber Merkezi