Ordu Müteahhitler Birliği Derneği (OMDER)  Altınordu ilçesi revizyon imar planı ile ilgili basın açıklaması yaptı. Dernek üyeleri toplantıda 1/1000 lik plan notları ile ilgili itiraz, öneri ve taleplerini iletti.

OMDER Başkanı Kadem Adalı, ne olursa olsun inşatlara bir an önce başlanması gerektiğini belirterek, her geçen gün maliyetlerin biraz daha arttığını belirterek, amaçlarının bir an önce imarın açılması ve işlerin başlaması olduğunu söyledi.

Adalı; “Özellikle plan ve plan notlarının askıdaki hali ile geçmesi ile en büyük hak kaybı ve ekonomik yansıma arsa sahipleri, konut alacaklar ve şehir ekonomisinin daha da kötüye gitmesi üzerine olacaktır. Bu sebeple, süreçte etkilenecek tek yapının müteahhitlik sektörü olacağı bilgisinin yanlış olacağını ifade etmek isteriz. Konunun muhatabı olan Ordu Büyükşehir Belediyesi'ne ve Altınordu Belediyesi'ne 1/1000 lik planlar ve plan notları ile ilgili itiraz ve taleplerimiz gerek yazılı gerek ise sözlü sunumlar ile yapılmış olup, raporumuz 3. kez revize edilerek belediyelerin ilgili birimleri ve belediye başkanlarına özel olarak da iletilmiştir. Plan notlarının hazırlanmasında büyükşehir vizyonun, estetik değerlerinin,gelecek planlanmasının ticari ve turizm alt yapılarının tasarlamasının yanında maliyet unsuru ve mesleğin sürdürülebilir olarak şehrimizde özellikle de yerli müteahhitler tarafından yapılabilmesi için taleplerimizi ilettik. Sağlıklı ve modern şehirleşme ile marka değeri artacak ilimizin tüm sektörlere fayda sağlayacağı gibi sektöre de olumlu katkıları olacağı için biz müteahhitlerin sadece emsal odaklı yaklaşımı olamaz bizim içinde estetik ve planlı bir şehrin oluşması önemlidir.” dedi.

“Herkes hesabını verecek”

Adalı, 1/1000 lik planları ve plan notlarını oluşturan belediyelerin, imarın önemli bir paydaşı olan arsa sahipleri ve müteahhitleri taraf olarak kabul etmeyip bu şehirde sadece her şeye karşı çıkmayı misyon edinmiş zihniyetlerin talepleri doğrultusunda hareket manidar olduğunu altını çizerek, “Özellikle emsale karşı çıkan bu zihniyetlerin geçmişte sağlıklı ve planlı gelişmeyi sağlamak adına kendileri 1.5 emsali getirmesi ve uygulaması +2.80 kotu ve emsale dahil edilmeyen alanların kendilerinin plan notlarında olmasına rağmen bugün karşı çıkmalarını tüm kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyoruz. Bu süreci uzatmak için özel çaba harcayan konunun muhatabı her iki belediyenin uzlaşamaması üzerine siyaset yapan herkesin bunun hesabını vereceğini kendilerine hatırlatırız.” Diye konuştu.

“Sektörün sürdürülebilir olması mümkün değil”

“Bu kadar önemli olan sektörün Ordu’da imar revizyonuna bağlı olarak 16 aydır yeni yapı ruhsatı alınamaması, plan tadilatı yapılamaması, bunlara bağlı olarak sürecin iyi yönetilememesi sektörü durdurmuştur.” Diyen Adalı, şöyle devam etti:

“Bu sürecin yeni plan notları ile ilgili olumsuz etkilerini planı yapan idarenin eski hakları koruyarak tekrar düzenlemesi ile çözebilir fakat bu süreçte malzeme fiyatlarına gelen % 500 leri bulan fiyat artışları ve yine ruhsat alınamasına bağlı % 1 lik kdv nin % 8'e çıkması gibi inşaat maliyetlerini 3 katına çıkaran sebeplerin ortadan kaldırılması mümkün değildir. Sektörde satışların % 80'i projeden veya topraktan satış dediğimiz işleyiş ile gerçekleşmekte olup bizim ilimizde de bu 16 aylık süreçte gerek konut satışı, gerek ise kat karşılığı inşaat sözleşmeleri bir önceki plan, bir önceki plan notları ve anlık maliyetlere göre yapılmıştır. Tüm dünyadaki ve ülkemizdeki ön görülemeyen covit salgınına bağlı enflasyon artışları ile oluşan yeni maliyetler ve askıdaki plan notları ile sektörün sürdürülebilir olması mümkün değildir. Saydığımız bu nedenler ciddi manada ekonomik çöküşlere sebep olacak, arsa sahipleri ve konut alımı yapan herkesi etkileyecektir. Bu sebeple plan notları yapılırken şehrimiz açısından bu etkileri aza indirecek ve maliyetlere ekstra yükler bindirmeyen düzenlemeler yapılmalıdır. Altınordu Belediyesi'nin emsalleri maksimum 1.3 te bırakmak isterken büyükşehir belediyesinin girişimiyle maksimum 1.5 olarak düzenlenmesiyle aynı bölgede herkes için eşit hale getirilmiş olması sektör için sevindirici fakat büyükşehirler açısından baktığımızda en düşük emsallere sahip olduğumuzu ve geçen yayınlanan TÜİK raporlarına göre en düşük gelir sıralamasında ve en yüksek maliyetlere sahip il konumunda olduğumuzdan bu emsallerle şehrimizde ucuz konut üretmek imkansız hale gelmiştir. Bu sebeple emsalin minumum 1.5 maksimum 2.5 olması gerekmektedir. Aksi halde şehrimizde yeni konut ihtiyaçları karşılanamayacak olup vatandaşların ucuz konut sahip olması mümkün olmayacaktır.”

Maliyetler artacak!

Adalı, 1/1000 lik planın ve plan notlarının askıdaki haliyle geçmesi durumunda ve sürecin uzatılmasına bağlı olarak; olabilecekleri ise şöyle sıraladı: “

Şehrimizin tarım arazilerinin ve yeşil alanların gereksiz yere yok edileceği, arsa sahiplerinin %30-40 hak kayıpları yaşayacağı, Konut alacakların gerek güncel maliyetler gerekse plan ve plan notlarına bağlı olarak daha pahalı konut edinmesine sebep olacağı, Şehir ekonomisinin her anlamda küçüleceği, 16 aydır yaşanmakta olan nitelikli iş gücü göçlerinin daha da artacağı, Yerli ve yabancı yatırımcının bu olumsuz şartlar nedeniyle yatırım yapmaması, Sektörümüzün rekabet gücünün kaybolacağı, Eski plan notlarına göre yapılan anlaşmaların kat karşılığı veya projeden satış sözleşmelerinin bozulacağı ve her iki tarafa maddi ve manevi anlamda olumsuz etkiler yapacağı, Bölgemizde bulunan diğer büyükşehirle rekabet ortamının kaybolması, sürecin uzamasına bağlı olarak işsizliğin daha da artması ve şehirden göç edilmesine neden olacaktır. Süreç daha fazla uzatılmadan paydaşı olacağımız bir plana ve plan notuna ivedikle sahip olmak istemekteyiz.” Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi