Ordu Baro Başkanı Haluk Murat Poyraz, son günlerde özellikle çocuklara yönelik cinsel istismar ve cinayet vakalarının artmasının kamuoyunda haklı olarak büyük tepki ve infial yarattığını belirterek, toplumun bir kesimimin "idam" istemine karşı konunun hukuku boyutunu ele aldı.

 

Sağlıklı toplumlarda her fikrin tartışılmasının doğal olduğuna değinen Poyraz;

geçmişten günümüze "idam" cezasını değerlendirdi. Osmanlı Devleti döneminde ceza normu olarak düzenlenen idam cezasının Cumhuriyet döneminde de ceza kanununda yerini aldığını belirten Poyraz; ülkemizde 07.05.2004 tarihinde Anayasanın 38. maddesinde yapılan değişiklikle ölüm cezasının kaldırıldığını belirtti.

 

"İdam hata kabul etmez bir yöntem"

 

Poyraz, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yine Anayasanın 90. Maddesi gereği Uluslararası anlaşmalar iç hukukumuza kanun gibi yansımakta ve uluslararası anlaşmaların ayrıcalığı ve üstünlüğü söz konusu olmakla Türkiye’nin idamın kaldırılması ile ilgili imzaladığı anlaşmalar sonucu idam cezası mevzuatımızdan kaldırılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 Nolu ek protokolünün kabulü ile idam cezasının kaldırılması ve mevzuatımızdan çıkmış ve idamı kaldıran hukuksal düzenlemeler ülkemiz için bağlayıcı olmuştur. İdam cezası halen ABD dahil 74 ülkede uygulanmaktadır. Bu ülkelerden ABD hariç diğerlerinin tamamı neredeyse Ön Asya ve Ortadoğu ülkesi olması ortak özellikleridir. İdam cezasının uygulandığı ülkelerde amaç suçu önlemek caydırmak olmasına karşın , Uluslararası Af Örgütü, Kadın tacizleri ve cinayetlerini işleyen kişilere uygulanan cezalarla ilgili raporunda Afganistan /Hindistan /Pakistan /Suudi Arabistan/İran/Suriye/Ürdün/ Sudan Çin ve Vietnam’da idamın aleni, halka açık olarak hatta İran’da vinçlerle meydanlarda infaz edilmesine rağmen idam ile cezalandırılan suçlarda hiçbir azalma olmadığını tesbit etmiştir. İdam cezasının diğer cezalardan farklılığı, geri dönülmez ve hata kabul etmez bir yöntem olmasıdır. Hukuk güvenliğinin olmadığı, yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı ülkelerde bu yöntemin uygulanması toplumsal huzur ve barışı sağlamanın yerine bunları bozucu rol oynayacaktır. Nitekim ülkemizde adalete güven endeksi yüzde 30 seviyelerinde olup, ülkemizin hukuk güvenliği alanında114 ülke arasında 101. sırada olduğu dikkate alındığında öncelikli olarak tartışılması gereken idam değil hukuk güvenliğidir."

 

"Toplumsal koşullar değişmeli"

 

Siyasi idam cezalarına da değinen Poyraz, Adnan Menderes ve Deniz Gezmiş gibi isimlerin idam edilmesinin toplumda travma yarattığını belirterek; "Diğer taraftan idam cezasının uygulandığı dönemde, siyasi amaçlarla bir çok idam cezası verildiği, merhum Adnan Menderes, merhum Deniz Gezmiş gibi insanların siyaseten idam edildiği, bunun halen toplumsal travma olarak hafızalarda yer aldığı bir gerçektir. Günümüzde siyasetin her şey gibi hukuka da hakim olduğu, etkilediği ve yönlendirdiği bir vakıa iken toplumsal muhalefet üzerinde bir baskı aracı olarak da kullanılması kuvvetle muhtemeldir. Elbette ki suçlular özellikle çocuklara yönelik suçlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Meselenin bütüncül çözümü için öncelikle Meclis’te kurulması önerilen çocuk hak ihlallerine ilişkin komisyonların hızlıca kurulması, yıllardır bekletilen Çocuğa Yönelik Şiddeti Önleme Ulusal Eylem Planı'nın çıkması ve uygulanmaya başlanması, bu alanda çalışan sivil toplum örgütleriyle ortak çalışmalar yürütülmesi ve bu çalışmaların kamu idaresi tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Çocuğa yönelik şiddet 3-5 münferit olaydan ibaret olarak ele alınmadan, görünür olan ve olmayan çok sayıda şiddet türü ve vakasının mevcut olduğu ve tüm istismar hallerinin bir bütün olduğu, çok zaman iç içe geçtiği bilinciyle hareket edilmelidir. Ünlü Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Faruk Erem “Suçluyu kazıyın altından insan çıkar” derken suçu ve suçluyu toplumsal koşulların yarattığı gerçeğini işaret etmiştir. Bu nedenle zihniyet değişmeden, eğitim sorunu çözülmeden, özgür düşünce önündeki engeller kalkmadan, toplumsal mutabakat sağlanmadan yapılacak her türlü değişiklik bataklığı kurutmak yerine sivrisinek öldürmek sonucunu doğuracaktır." diye konuştu. Ordu Yorum/Neşe Çakar Erkin/özel

Editör: Haber Merkezi