Cumhuriyet Halk Partisi Ordu İl Başkanı Atila Şahin, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Şahin, ülkenin giderek fakirleştiğini belirterek insanların artık bir değişme hazır olduğunu söyledi.

“Alışveriş sepetleri dolmuyor!”

Gıdadaki fiyat artışını eleştiren Şahin; “Ülkedeki bütün gıda maddelerini doğrudan fiyatını etkileyen akaryakıt zamlarını biliyoruz. Özellikle taşımacılıkta kullanılan mazot 8 liradan 22 liralara kadar çıktı. Bu doğrudan gıda fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Eskiden marketlerden içeri girildiğinde insanlar alışveriş sepetiyle birlikte girerlerdi, ihtiyaçları neyse alırlardı. Bugün eline sepet alan kimse yok. Artık sepet dolmuyor. İnsanlar ihtiyaçları kadar ve adetle alıyorlar. Yüz gram etin satıldığını artık biliyoruz.” Diye konuştu.

“Artık orta kesim yok”

Ülkenin giderek daha da fakirleştiğini söyleyen Şahin; “Elektrik fiyatları uçtu gitti. Aralık ayına göre mart ayı faturaları en az artık 3 katı. Esnaflar şuanda bitmiş durumda. Mağazalar bomboş. Elektrik fiyatları öyle bir boyuta ulaştı ki insanlar bir birim kira veriyorsa iki birim elektrik faturası veriyor. Hal böyle olunca bir giyim mağazası ışıkları açmıyor. Müşteri geldiğinde neye bakmak istiyorsa oranın ışığını açıyor. Son yapılan konutlara yüzde 35 doğalgaz zammıyla artık bin liranın altında doğalgaz faturası gelen yok. Bu ülkede asgari ücretle geçinen milyonlarca insan var. Maaşın yarısı faturalara gidiyor. Geriye kalan parayla insanlar doyacak, çocuğunu okula gönderecek, kıyafet alacak artık bu söz konusu bile değil. Ülke artık fakirleşti. Eksiden memuriyetten emekli olan birisi biraz da üzerine katarak ortalama bir ev alıyordu ya da 2 maaşlı bir memur aile bir maaşla geçinip bir maaşla da kredi ödeyip ev satın alabiliyordu. Geldiğimiz bugünde bunu yapmaları mümkün değil. Ordu’da evler 800 binden başlıyor bir milyonları aşıyor. Öğretmen bir aile bir milyonluk bir ev satın alabilir mi? Tek hayali bir ev ya da bir araba almak olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bunu yapamıyorsa fakir değil de nedir? Sayın cumhurbaşkanı ülkenin zenginleştiğini söylüyor ama bu zenginleşmeden neyi kastettiği anlaşılmıyor. Biz çok iyi biliyoruz ki ülkede herkes fakir. Orta kesim yok artık.” Dedi.

“Hukuk, adalet diye bir kavram kalmadı”

Ülkede, hukuk, adalet diye bir kavram kalmadığını belirten Şahin; “Ceza hakimlerinin tutum ve davranışları beni çileden çıkarıyor ben artık her an tutuklanabilecek sınıfta olan bir avukatım. Çünkü sürekli kavga ediyorum. Haksızlığa, adaletsizliğe tahammülüm yok. Bu ülkede dördüncü güç olarak değerlendirdiğimiz basın eleştiri yapamıyor. Ya yandaş basın var ya da birkaç tane eleştiren muhalif gazeteci. Ülke güllük gülistanlık diye bir tablo çizen yandaş basın var. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki insanların özgürlükleri yok. Adalet ve güven duygularını kaybetmişler, cepleri yanıyor, eve ekmek götüremiyorlar hayat pahalılığı artık inanılmaz boyutlara ulaştı. İnsanların suratları artık mutsuz.”

“Vatandaş tercihini değiştirmeye hazır”

İçinde bulunulan durumdan bir çıkış yolu olduğuna değinen Şahin; “Demokrasilerde çareler tükenmez. Her ne kadar demokratik değil desek de bugünkü sisteme, bunun içinden de bir çıkış yolu her zaman bulabiliriz. Bu değişim bizim çıkış yolumuzdur. Yapmamız gereken şey önümüzdeki ilk seçimde, erken seçim olacağını düşünüyorum biz eğer bu seçimlerde asla rehavete kapılmadan vatandaşın sıkıntısını bilerek, onlara dokunarak, sahada olmamızın en önemli nedeni de bu, hepimiz sahadayız. Biz oy istemiyoruz vatandaşı dinlemeye gidiyoruz. Vatandaş artık konuşmak istiyor. Özellikle esnaf, işler nasıl diye sormayın diyor çünkü iş yok. Kabataş’ta pazar esnafını gezdim saat 11.00 itibari ile sadece bir esnaf siftah yapmıştı. Pazar bomboştu. Ülke batmış vaziyette bu esnaf nereye kadar dayanabilir ki. Vatandaş aslında tercihini değiştirmeye hazır. Güvenmek istiyor bizim görevimiz vatandaşa o güveni vermek. 2000’de AKP diye bir parti yoktu ki. AKP’ye oy vermekten de vazgeçer bu vatandaş sana yeter ki güvensin.” Diye konuştu.

“Ortak hareket edeceğiz”

Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özellikle ittifakı oluşturan partiler, Ordu özelinde seçim güvenliği anlamında ortak hareket edeceğimiz konusunda karar aldık. Ülke ciddi yangın yeri biz bunu bertaraf etmeliyiz. Pandemiden çıktık, ekonomi çok kötü, özgürlükler yok. 180’in üzerinde tutuklu gazeteci var bu ülkede bu kabul edilebilir bir şey değil. Yok öyle bir şey diyor sayın cumhurbaşkanı ben biliyorum, kayıtlar var. Ülke yönetilemiyor. Bunun yansıması Ordu’da da çok kötü. Büyükşehir Belediyesi bir tane projesini hayata geçiremedi. 552 proje ile yola çıkan büyükşehir belediye başkanı 2 tane projeyi gerçekleştiremedi.  Sadece ülkenin geleceğini değil Ordu’nun da geleceğini ipotek altına alacak ciddi borçlanmalar yapıyorlar. Ellerindeki bütün şeyleri satıyorlar. Sürekli borçlanırsanız, bunun karşılığında bir şey yapmazsanız bunun adına ne denir. Vatanda ihanettir bu.”

“Seçim güvenliği konusunda hazırlığımız tam”

Seçim güvenliği konusunda Ordu’da gerekli önlemlerin alındığını ve kimsenin endişe duymamasını söyleyen Şahin; “Seçim güvenliği konusunda herkes endişeli. CHP, önceki yıllardan devam eden yapısı ile bu konuda Türkiye’deki en hazırlıklı parti. Biz an itibari ile Ordu’da 2 bin 300 civarında sandık öngörüyoruz bu sandıkların tümünde şuanda sandık atamalarını yaptık. Yüzde 20 de fazla atama yaptık. Okul sorumluları, mahalle sorumluları hepsi beli. Yarın seçim olsa bize 10 günlük bir süre yeterli organizasyonu sağlamak gerekli eğitimleri yapmak adına. Ordu adına söylüyorum kimsenin endişesi olmasın biz bütün sandıklarda birebir güveliği sağlayacağız. Ordu’da şuanda yaklaşık 70 kişilik bir avukat ordusu ile seçim günü her türlü itirazı yapmak üzere hazırız.” Dedi. Ordu Yorum/Neşe Çakar Erkin

Editör: Haber Merkezi