Ordu Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Bahadır Baş, “Vergi, SGK ve Kredi Borçlarının” yeniden yapılandırması konusunda piyasa beklentisi ile ilgili görüşlerini aktardı. Baş, konu ile ilgili merak edilenleri şöyle açıkladı:

Vergi ve SGK prim borçlarının yapılandırılması neleri kapsıyor?

Vergi yapılandırılmasıyla ilgili yasa meclis de görüşülüyor, bugün yarın çıkması bekleniyor henüz yasalaşmadı. Yapılandırma, vergi, SGK, prim borçları, idari para cezaları, trafik para cezaları, köprü geçiş ücretleri, yurt ve öğrenim harçları pek çok alanda borçları yapılandırıyor ama bunda belli tarihler var. Bizim uygulamamız için önemli. 31.08.2020 tarihine kadar olan borçları yapılandırılıyor, 31.08.2020’ den sonra borcunuz varsa vadesi bu tarihiden sonra borcunuz varsa bunu yapılandırılıyor. 31.08.2020’ ye kadar ödeyemediğiniz borçları yılsonuna kadar müracaat ediyorsunuz ve işleminiz gerçekleştiriliyor. En çok sorulan soru şu, nereye müracaat edecekler, e-devlet üzerinden müracaat edebilirsiniz, kuruma gitmenize gerek yok. Ödemeleri ise şöyle, vergi borçlarının 1. taksiti ödemesi 31 Ocak 2021 tarihinde ilk taksiti, SGK borçlarının da ilk taksiti 28 Şubat 2021 tarihinde. Her iki borçta vergi ve SGK borçları 36 ay 18 taksit en fazla ama peşinde ödeniyor, peşinde 18 ay arasında seçenek sunuyor. Burada faiz ne kullanılacak, 31.08.2020 tarihine kadar olan gecikme faizi ya da gecikme zammı yerine, devlet enflasyon rakamlarına göre yeni bir faiz oranı belirleyecek ve onun üzerinden de bir hesaplama yapacak ve yeni bir yapılandırma olacak. Genel anlamda bu yapılandırma tasarısı, aslında bu mükellefler açısından çok da bir şey ifade etmiyor. Borcun yapılandırılması ve ödenmesi için, insanların cebinde para olması lazım bugün insanların cebinde para yok. Para olmayınca siz borcu yapılandırın 6 ay sonra 9 ay sonra biz başka yapılandırmayı daha konuşacağız. Bu ülkede Cumhuriyet tarihinde 97 yılda yaklaşık olarak 35 tane yapılandırma ve af yasası çıkmış, bu 36. yasa. Yaklaşık 2,5 yılda bir yapılandırma yasası çıkıyor. Ödeme zorunluluğu var ekonominin bu ödeme zorunluluğunun kalıcı olarak giderilmesi lazım. Bizim ısrarla söylediğimiz bir kavram var biz diyoruz ki, bu yapılandırmanın içerisinde siz 31 Ocağa kadar müracaat ödemesini ocak ve şubat tarihinde yaparsanız bir sonuca varamazsınız çünkü insanların cebinde para yok, ilk taksit ödemesinin mutlaka en az 6 ay sonra yapılması lazım. Yani insanlara bir nefes aldırmanız lazım, piyasaya bir nefes aldırmanız lazım, Bu çok önemli.

Yapılandırma şart mı? Vatandaşa ne gibi faydası olacak?   

Ben daha öncede söyledim bunu, söylediğimiz referanslarla ilk ayı 6 ay ötelerseniz yapılandırma bir ihtiyaç, yani piyasa da ciddi anlamda sıkışıklık var, insanlar vergilerini, SGK’ larını ödeyemiyorlar, yanındaki çalıştıkları işçilerin maaşlarını ödeyemiyorlar. Yapılandırmaya belki bundan önce 35 yasadan daha fazla ihtiyaç duyuluyordu ve doğru bir zamanda çıktı. Ama siz bu zamanlamayı ilk taksit ödemesini hemen ertesine koyarak ciddi anlamda büyük bir talebi, büyük bir ihtiyacı hayata ölü doğurmuş oluyorsunuz. Yani insanların cebinde parası olsa zaten borçlarını öder. Parası olmadığı için piyasaya nefes aldırmak için zamanlama çok doğru ama ödeme kolaylıklarını arttırmamız lazım. Önceki getirilen yasalar gibi olmaması gerekir, burada yeni bir şey yapmamız gerekir. Yapılandırma demek şu demek değil, insanların borçlarını yapılandırıp ödeyecek, bunun başarılı olabilmesi için gerçekçi olabilmesi lazım. Piyasanın taleplerini, reflekslerini ve sıkıntılarını hissetmeyen bir yasa tasarısı hayata ölü doğmuş olur. 

Piyasanın beklentisi nedir?

Piyasanın beklentisi şu şekilde;

1-      Faizli işçi alma, biz ana parayı ödeyelim diyor.

2-      Bizim ödeme seçeneklerimizi uzat, bizi rahatlat diyor.

3-      Nisan, mayıs, haziran ayından ertelenen borçlarımızı yeniden bir erteleme kapsamına al, biz bunların ikisini beraber ödeyemiyoruz bunlara da farklı bir kolaylık getir diyor.

4-      Benim 2020 ve 2021 yılında ödeyeceğim geçici vergileri alma, sen zaten bunları kalıcı olarak alacaksın diyor.

Deprem vergisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Deprem vergisi yerine deprem fonu oluşturulmalı, yani biz işsizlik fonu gibi hesap sorabilmemiz için, bu fonda toplanan paraları özel iletişim vergisi biliyorsunuz 1999 yılında ki vergilerden sonra getirildi, ve halk arasında deprem vergisi denildi. Ama bu özel iletişim vergisiydi. Bütçe gelirleri içerisinden yer alıyor bizim bütçe gelirlerimizde adem-i tahsis kuralı var, belirli gelirleri belirli giderleri tahsis edemiyorsunuz. O bütçe içerisinde bütün harcamalarda kullanılıyor. Belki özel iletişim vergisini devlet farklı yerlerde kullanıyor. Tabi ki amaca uygun kullanılması, binaların sağlamlaştırılması, binaların yapılması, kentsel dönüşümde kullanılması gerekiyor bu vergilerin ama bütçe tekniği açısından bu mümkün değil. O yüzden bizde çok hesap soramıyoruz, bence doğrusu bizim acilen deprem fonu oluşturmamız lazım. Ama bu yeni bir fon değil işte özel iletişim vergisinin bütçeden çıkaracağız deprem fonuna aktaracağız. Bu fonu da sadece deprem için kullanacağız. Ordu Yorum/Neşe Altaş/özel röp.

 

 

Editör: Haber Merkezi