Aşı olamayan öğretmenlere değinen Eğitim-Sen Ordu Şubesi, “Bir yanda ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmen, enflasyon karşısında maaşları eriyen eğitim emekçileri varken, diğer yanda MEB için günlüğü 2 bin 160 liradan koruma araçları yeniden kiralanmaktadır. Demokratik hak arama ve basın açıklaması yapmanın önüne her tür engel çıkarılırken “lebalep kongreler” in yapıldığı ve her kongreden sonra o ilde vakaların patladığı bu dönemde, okullarımızdaki vaka artışları ne MEB’in ne de iktidarın umurundadır. “ dedi.

Açıklamalarına devam eden Eğitim-Sen Ordu Şubesi ; “Tüm eğitim bileşenleri kaygıyla okula giderken ve hemen her gün bir yerlerde bir okul kapatılırken; öğrencilerimize, öğretmenlerimize, hizmetli ve memurlarımıza pozitif ya da temaslı teşhisi konulurken; MEB her şeyin yolunda olduğu algısıyla, yüz yüze eğitime katılımın ne kadar yüksek olduğunu açıklamaktadır. Birçok il ve bölge kırmızıya dönerken hiç rahatsızlık duymadan yapılan bu açıklamalar Bakanlığın duyarlılıktan ne denli uzak olduğunu ortaya koymaktadır.

Tüm tedbirler alınmalı

Pandemi sürecinde eğitim politikalarını doğru yürütebilmek için demokratik mekanizmalar oluşturmak, sendikalarla, veli dernekleriyle, öğrencilerle iletişim halinde olmak ve yapılan önerileri ciddiyetle ele alarak planlamalara dâhil etmek olmazsa olmazdır. Ancak mevcut iktidarın otoriter ve anti-demokratik yaklaşımları sonucunda her karar tepeden alınmış ve ikide bir kararlar değiştirilerek, eğitim süreci içinden çıkılmaz bir hale sürüklenmiştir. Aşı ve diğer tüm tedbirler alınmadan yüz yüze eğitime başlanmamasına, tedbirler alındıkça hangi kademeler de başlanması gerektiğine, yazılı sınavların iptaline, sağlıklı ulaşımın sağlanmasına dair yapılan önerilerin hiçbiri iktidarın ve bakanlığın gündemine girmemiştir. Ortaya çıkan olumsuz tablonun sebebi bu otoriter ve tek merkezci yaklaşımdır.

Eğitim-öğretim ortamları sağlıklı olmalı

Yüz yüze eğitimin nitelikli bir şekilde yürütülebilmesi için eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler açısından eğitim-öğretim ortamlarının sağlıklı ve güvenli olması gerekmektedir. Bu güven duygusu onların eğitim ortamlarındaki psikolojik ve duygusal yeterlilikleri için önemlidir. Salgının giderek yükseldiği koşullarda eğitim emekçilerinin desteklenmesi gerekirken, halen aşı planlamasında 2. aşamanın 7. sırasında gösterilmeleri ve bir türlü öne alınmamaları, hem eğitim emekçileri hem de tüm eğitim bileşenleri açısından çok ciddi riskler barındırmaktadır. Sendikamızın MEB’e yaptığı çağrılar, Sağlık Bakanlığı’na yaptığı başvurular olumlu sonuçlanmamıştır. MEB bu konuda harekete geçip Sağlık Bakanlığı ile ortak bir planlama yapıp kamuoyuna duyuracağına, kendisine başvuran eğitim emekçilerine “Sağlık Bakanlığı’na başvurun” demektedir.

yüz yüze eğitim tehlikeye atlıyor

Önü alınamaz bir şekilde vakalar ve hasta sayıları tüm Türkiye’de hızla yükselirken eğitim alanında hiçbir tedbir alınmaması, yüz yüze eğitimin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmaktadır. Yapılan çağrılara rağmen başta aşı olmak üzere önlemler noktasında bir hazırlık gözükmemektedir. Tüm toplumumuzun sağlığı tehdit altındayken, sağlık örgütleri ve bilim insanları, sağlık hizmetleri, belediye temizlik hizmetleri ve gıda satışı dışında, gelir güvenceli 28 günlük kapanmayı önermektedir. Her şey yolundaymış gibi hareket eden MEB’in yüz yüze eğitimin sağlıklı ve güvenli şekilde devamını sağlayacak bir gücünün ve iradesinin olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır.  “Eğitim, önlemler alınarak yüz yüze yapılmalıdır.” diyen bir sendika olarak, yüz yüze eğitimin ertelenmesini, aşılamaların hızlanmasını ve tüm tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Ölümle sonuçlanmasa dahi yaşı ilerlemiş veya bünyesi zayıf bireylerin vücutlarında kalıcı hasarlar bırakan Covid-19 salgınında, eğitim bileşenlerinin yaşamı ve sağlığı tehlikeye atılamaz ve bu riskli durum daha fazla sürdürülemez.

Eğitim Sen olarak tüm eğitim emekçilerinin, öğrencilerimizin ve velilerimizin güven duygusu içinde yüz yüze eğitime devam edebilmeleri için aşı ve diğer tüm tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi yönünde çalışmalarımızı arttırarak devam ettireceğimizin bilinmesini istiyoruz. Eğitim bileşenlerinin en temel hakkı olan sağlıklı ve güvenli bir eğitim ortamı için mücadele etmeye devam edeceğiz.” Diye açıklamalarda bulundu. Haber Merkezi

 

                                                                                                    


Editör: Haber Merkezi