Hızır, İslam inancında önemli bir figürdür ve Kur'an-ı Kerim'de ismen geçmemekle birlikte, Kehf Suresi'nde anlatılan bir kıssada bahsedilir. Bu kıssada, Musa ile birlikte yolculuk eden ve "bizim tarafımızdan özel bir rahmet ve bilgi verilmiş kullarımızdan bir kul" olarak tanımlanan kişi, genelde Hızır olarak kabul edilir. Hızır'ın yaşadığına ve insanlara zor zamanlarında yardım ettiğine dair inanç, onu halk arasında sevilen bir figür yapmıştır.

Hıdırellez Kur'an'da geçiyor mu? 

Hıdırellez gecesi, Hızır'ın bereket ve bolluk getirdiğine inanılan bir zaman olarak kabul edilir ve bu gecede yapılan ritüellerden biri de gül ağacına dilek bağlamaktır. Dilek bağlama ritüeli genellikle, dileğin yazılı olduğu bir kağıt parçasının veya çeşitli simgelerin gül dalına asılması şeklinde gerçekleştirilir. Bazı yörelerde, dilekler doğrudan gül ağacının altına çizilir veya dileği simgeleyen nesneler (ev, araba gibi) gül ağacının dibine yerleştirilir. Bu ritüeller, gelecek yıl için umut, sağlık ve bolluk dileğiyle yapılır. 

Hidirellez

Hıdırellez, ayrıca Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanlar'da mevsimlik bayram olarak kutlanır ve bu günün, dünyada sıkıntıya düşenlerin yardımcısı Hızır ile denizlerin hakimi İlyas'ın buluştuğu gün olduğuna inanılır. Kutlamalar, bolluk ve umudu simgelemesiyle bilinir ve genellikle doğa ile iç içe, toplu yemekler, müzik ve dans gibi faaliyetlerle taçlandırılır.

Hıdırellez ritüelleri nedir?

Hıdırellez ritüelleri arasında, gül ağacına dilek bağlamanın yanı sıra, çeşitli adetler de yer alır. Örneğin, Hıdırellez günü yoğurt mayalanır ancak maya konulmaz; eğer yoğurt kendiliğinden tutarsa, bu eve Hızır'ın geldiği ve bereket getirdiği anlamına gelir. Ayrıca, bu özel günde evlerde temizlik yapılmaz, çamaşır yıkanmaz ve dikiş dikilmez. Bunun yerine, türbe ve mezar ziyaretleri yapılır, buğday başta olmak üzere çeşitli yiyecekler akarsu kenarlarına bırakılır. Bu gelenekler, Hızır'ın ziyaretine hazırlık olarak kabul edilir ve onun getireceği bolluk, bereket ve sağlık için yapılan birer hazırlıktır. Bu ritüeller, toplumsal dayanışmayı ve kültürel mirası pekiştiren değerli pratikler olarak sürdürülmektedir.

Editör: Samet Varol