▪️AIDS ile yaşayan insanları bu kadar yargılayanlara, bağışıklık kazanmadığınızı söylüyorum. Virüs seks, renk, sosyal sınıf ve hatta cinsel yönelimi seçmez.▪️

1 ARALIK DÜNYA AiDS GÜNÜ denince aklıma 1994 yılları ve Giresun’da kurduğumuz AİDS SAVAŞIM DERNEĞİ gelir. Işıklar içinde yatsın Enver Tali Hocamın desteklerini unutamam . O zaman İngilizce NGO olarak bize belletilen, STÖ(Sivil Toplum Örgütü ) olarak tercüme edilen, aslında Demokratik Kitle Örgütü sözünün daha yakıştığı  bu yapılanmalar, halkın seslerini çıkardığı birer soluk alma yerleri idi. Şimdi bu kurumlar ne durumda onu siz söyleyin! 15 yıla yakın kurucu başkanlığını yaptığım bu dernek çalışmalarında, o zamanın Giresun valisi olan Ali Haydar Öner’in yardımlarını unutamam. Ruhu şad olsun. Hacettepe Üniversitesi Tip Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanlık eğitimimi yaptığım 1982 yıllarında, dünyada  gündeme oturan bu hastalık yüzünden Hacettepe Tıp Fakültesi Kütüphanesinden ayrılamadığım günleri anımsarım. Habire yeni yayın izleyip, bu hastalığın kaynağını, nereye evrileceğini tartışırdık. HIV/AİDS sorunu ile ilgili olarak İnternette gezinirken, bizim fakültenin Halk Sağlığı bölümünün, o zamanki ismi ile Toplum Hekimliği’nin açıklamasını görüp, çok beğenip,sizler içinde uygun görerek yazıma aldım. Birlikte okuyalım ne dersiniz?

▪️İnsan immün yetmezlik virüsü olarak tanımlanan HIV (Human immunodeficiency virus), vücudumuzdaki bağışıklık sistemine saldıran bir virüstür.

*

HIV, vücuda girdikten sonra vücudun bağışıklık sisteminde görev alan CD4 lenfosit hücrelerini harap ederek, onların miktarının azalmasına dolayısıyla vücudun enfeksiyonlara ve hastalıklara açık hale gelmesine neden olur. HIV tedavi edilmediği taktirde ileriki yıllarda AIDS (Erişkin İmmün Yetmezlik Sendromu)’ e sebep olabilmektedir.

HIV tedavisi olunmadan AIDS’li kişiler yaklaşık 3 yıl yaşayabilmektedir.

*

HIV bulguları çok çeşitlidir. Kişilere ve hastalığın evresine göre değişebilmektedir. HIV bulaşından 2- 4 hafta sonra kişilerin 2/3’ünde grip benzeri belirtiler (ateş, titreme, terleme, boğaz ağrısı, büyümüş lenf nodları, yorgunluk, kas ağrısı gibi) ortaya çıkmaktadır. Bu belirtiler birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilmekle birlikte, bazı kişilerde hiç görülmemektedir. Bu erken evre akut dönem olarak adlandırılmaktadır. İkinci evre kronik HIV enfeksiyonu dönemidir. Latent dönem olarak da adlandırılmaktadır. Bu dönemde çok düşük seviyelerde de olsa virüs hala çoğalmaya devam etmektedir. Bu evrede bireyler tedavisiz 10- 15 yıl hayatta kalabilmektedir. Ancak reçete edilen HIV ilacını düzenli bir şekilde kullanıp viral yükü azalan bireyler kaliteli bir yaşam sürdürebilmekte ve partnerlerine HIV bulaştırmadan güvenli bir şekilde cinsel ilişkiye girebilmektedir. Eğer tedavi olunmazsa vücudun bağışıklık sisteminin zayıflayarak çeşitli enfeksiyonlara ve kanserlere açık hale geldiği son evre ise AIDS ya da geç dönemdir.

*

BİREYLERİN HIV’A YAKALANMA RİSKİNİ ARTIRAN DAVRANIŞLAR VE KOŞULLAR ŞUNLARDIR:

Güvenli olmayan anal ve vajinal cinsel ilişki,

Başka bir cinsel yolla bulaşan enfeksiyona sahip olmak (sfiliz, klamidya, frengi vb.) ,

Alkol ve uyuşturucu kullanımı,

Uyuşturucu kullanımı sırasında ortak kullanılan iğne ve enjektörler,

Steril olmayan şartlarda yapılan kan transfüzyonu ve tıbbi girişimler,

Sağlık personeline kaza ile iğne batmasıdır.

*

HIV bir bireye enfekte kişinin kan, anne sütü, sperm ve vajinal sıvı gibi vücut sıvılarıyla karşılıklı temas yoluyla bulaşır. Hamilelik ve doğum eylemi sırasında da anneden bebeğe geçişi görülebilmektedir. Bu bulaş gebelik sırasında HIV pozitif anneye ve doğduktan sonra bebeğe antiretroviral (virüsü baskılayan) ilaç tedavisi başlanarak ve doğumun sezaryen ile gerçekleştirilmesiyle minimum düzeye indirilebilmektedir.

*

HIV NASIL BULAŞMAZ?

Sinekler, böcekler ve keneler tarafından ısırılmayla,

Tükürük, gözyaşı ve ter yoluyla,

HIV pozitif biriyle öpüşmek, sarılmak, dokunmak ve tokalaşmakla ve hava yoluyla bulaşmaz.

*

Dünyada HIV salgını başlangıcından bu yana 84,2 milyon kişiye HIV bulaşmıştır. 2021 yılı verilerine göre şu an küresel düzeyde 38,4 milyon kişi HIV ile beraber yaşamaktadır. 2021 yılında 1,5 milyon insanda HIV enfeksiyonu ortaya çıkmış ve 650.000 kişi ise AIDS ile ilişkili hastalıklara bağlı olarak yaşamını yitirmiştir. Ülkemizde ise 1985 yılından 31 Aralık 2021 tarihine kadar doğrulama testi pozitif olup, bildirimi yapılan 30.293 HIV(+) kişi ve 2083 AIDS vakası mevcuttur. Vakaların %81,2 si erkek, %18,8 ‘i kadın olup, bu vakaların büyük çoğunluğunu 25- 34 yaş grubu oluşturmaktadır. Vakaların %36’ sı cinsel yolla bulaşmakta olup bunların %66,4 ü heteroseksüel cinsel ilişkidir. Bunun yanı sıra 2021 yılında 2922 HIV(+) ve 80 AIDS vakası görülmüş olup, 2020 yılıyla karşılaştırdığımızda bu sayıların artmış olduğu gözlenmektedir. 2020 yılında 2900 HIV(+) ve 72 AIDS vakası görülmüştür.

Her yıl 1 Aralıkta kutlanan Dünya AIDS Günü ; HIV ile birlikte yaşayan insanlara destek olunması, HIV ile mücadelede birleşilmesi ve AIDS yüzünden ölenleri anmak için bizlere fırsat sunan küresel bir farkındalık günüdür. Bu sene UNAIDS (Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Programı) tarafından 1 Aralık Dünya AIDS günü için ‘’EQUALİZE (EŞİTLE)’’ teması belirlenmiştir.

‘’EŞİTLE’’ sloganı eşitsizlikleri ele almak ve AIDS’in sona ermesine yardımcı olmak için gereken pratik eylemlere yönelik bir hareket çağrısıdır. Bu çağrı ; herkesin iyi hizmet alabilmesi için HIV testi, tedavisi ve önlenmesine yönelik hizmetlerin kalitesini, kullanılabilirliğini ve ulaşılabilirliğini artırmayı ve HIV ile yaşayan insanların karşılaştığı dışlanma ve damgalanmayla mücadele için yasalarda, politikalarda ve uygulamalarda reformlar yapmayı içerir.

*

VİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN ŞU ÖNLEMLERE ÖZEN GÖSTERİLMELİDİR:

Güvenli cinsel ilişki için erkek prezervatifi ve kadın kondomu kullanın ve bunların doğru şekilde

takıldığından emin olun.

Cinsel partner sayınızı sınırlandırın.

İğne, şırınga, tıraş bıçağı gibi kesici ve delici aletleri kullanırken dikkatli olun ve ortak kullanmayın.

Cinsel olarak aktifseniz aralıklı olarak test yaptırın.

Damar içi madde ve uyuşturucu kullanımından kaçının.

(Kaynak: Öz MA, Akın L.)▪️

•KORUNMA TEDAVİDEN DAHA AVANTAJLIDIR!

•SAĞLIK VE EĞİTİM DOĞUŞTAN KAZANILMIŞ HAKTIR!

•ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE DİĞER TÜM HASTALIKLARIN KORUNMA YÖNTEMLERİNİ ÖĞRENELİM, ÖĞRETELİM VE UYGULAYALIM!

Sevgilerimle…