Perşembe ilçesi soğuk pınar köyünden bir vatandaşımız gazetemize konuşmak istediğinde bizlerde kabul ettik. Kabul ettik ama ne konuşacağını da doğrusu bilmiyorduk. Kalktık perşembeye gittik ve verilen adreste buluştuk. Buluştuğumuz vatandaşımız yaşlı olmasına rağmen yinede düzgün konuşuyordu. Kendisine sorduk neden bize konuşmak istiyorsun? Neyi konuşacaksın? Diye. 
İşte biz daha sorduğumuzun hemen peşinden vatandaşımız başladı anlatmaya: 
Burada bir bilgilendirme yapalım istedik. Çünkü konuşan bu vatandaşımız mevcut iktidara ve onun yerel yöneticilerine söylüyor bütün bunları.

“Bizim köyde yol yapılırken mazot çalmışlar. 
Bizim köyün Dükkânında konuşuyorlar ve diyorlar ki:‘Eledere’liler zaten hırsız  (şuan ki adı soğukpınar)  eskiden beri’ diyor. Şimdi birisi çalıyor. Fakat o bir kişi için bütün köyü hırsız tutuyorlar. Sen geliyor beni nasıl hırsız tutuyorsun? Bütün köyü hırsız yapıyorsun. 

Birde üstelik oy almaya geliyor. 
Ben kovdum kapıdan. Bununla ilgili bizden özür dilemedi. ‘Demedim’ öyle bir şey deyip, geçip gidiyor… Benden özür dileyecek. ‘Ben bunu demedim’ diyecek. Gidecek muhtarı alacak halkın karşısına çıkacak:‘Arkadaş ben bunu demedim’ diyecek. Her ormanın çakalı vardır. Ama bir kişi için bütün köyü hırsız tutamazsın.”

Çalınan mazotunda parasını bizden çıkardılar 
“Sonra bizden mazot parası topladılar. Sen 50 TL verecen, sen 100 TL verecen diye…Muhtar parayı topladı 3 bin TL’yi gitti mazot aldı, geldi. Çalınan mazotunda parasını bizden çıkardılar. Birde mazot çalındı diye ekibi geri almaya çalışmış. Depoyu doldurun demiş. Biz şimdi yalan mı konuşuyoruz? Gerçek bu. Mağduruz, herkes mağdur. Millet korkuyor. Şuanda korkudan kimse konuşamıyor. Muhtar bile korkuyor. Yardımı keserim diyorlar…”

 Allah işimizi rast getirsin.” 
“Adamlar geldiler köye, benim eve geldiler. Torba veriyorlardı. Kahve torbası ‘durun’ dedim. Sen dedim: ‘bizim köye nasıl geldin? Ne amaçla geldin? Bizi köylü olarak hırsız tutuyorsun.’ dedim. ‘Birde bizden oy almaya geliyorsun utanmıyor musun?’ Dedim. ‘Bunu nerden duydun’ diye sordular. Bende ‘muhtar dedi’ dedim. Sonra muhtara telefon açtım. Muhtar inkâr etti. Ne kahvesini aldım ne şunu aldım ne bununu…Yol ettim gittiler. Allah işimizi rast getirsin.”işimiz hiç kolay değil, ancak yinede umutsuz değilim. Bunların iplikleri artık pazara çıktı. Gövde bir kere yara aldı bir daha iflah olmaz gayri diyerek sözlerine son verdi.Haber Merkezi
Editör: Haber Merkezi