M.Ö. 4. asırda yaşamış Thcudites ''Devletleri, devletlere yaklaştıran çıkarlarının özdeşliğidir'' diyordu.

Ünlü İniliz Kraliçesi Victoria (1819-1901) ''İngilterenin sürekli dostları ve düşmanları yoktur, sürekli çıkarları vardır'' diyordu.

Bu iki söylem ''Uluslararası Politikanın'' temellerini oluşturmuştur. Oluşturmaya devam ediyor. Müttefik dahi olunsa, çıkar özdeşliği bozulduğu anda uluslararası siyaset değişiyor. Tipik örneği, Rusya-Ukrayna Savaşında yaşanıyor. Yüzyıllarca, bir arda sulh içinde yaşayan iki toplum birbirleri ile kıyasıya savaşıyor.

Ukrayna Savaşına damgasını vuran Uluslararası politika Batıdan geldi. Batının oluşturduğu Nato dağılmak üzereydi. Avrupa kendi ordusunu kurmayı tartışıyordu. Ukrayna Savaşı başlayınca, tekrar bir araya geldiler.

Çıkar özdeşliği o kadar aşikar oldu ki, Natoda müttefik oldukları halde, dışladıkları Türkiyeye karşı siyasetlerini anında değiştirdiler. Rus petrolü yerine, İran ve Venezüela petrolüne ihtiyaçları var. Amerika, İrana ve Venezüelaya karşı uyguladığı negatif siyaseti anında değiştirdi.

Güç dengesi de uluslararası siyasette belirleyici bir faktör dür. Askeri gücü olmayan ve silahını kendi üretemeyen toplumların, uluslararası siyasette sözü geçmez. Ukrayna Savaşında, yeni bir güç olarak Türkiye, uluslararası siyasette yerini aldı.

Türkiyenin ürettiği iha ve sihalar Kiev Savaşının kaderini değiştirdi. Sihaların gücü Karabağ Savaşında denenmiş ve Azerbaycan savaşı kazanmıştı. Libyada ve Suriyede başarı getirmişti. Fakat gerçek, Ukrayna Savaşında ortaya çıktı. Zira, Batı Ukrayna Savaşını uzaydan izliyor. Başarının nereden geldiğini görüyor.

Sonunda fark edildi ki, Türkiye uçak ve uzay sanayinde Batıyı yakalamış. Arjantine Uydu satıyor, Filipinlere Helikopter satıyor, Uluslararası topluma, İnsansız hava araçları satıyor. Nokta hedefi vuran, Layzer güdümlü füze satıyor.

Paniğe kapılan ilk ülke Yunanistan oldu. Yunan Savunma Bakanı Nicos Panayotopoulos ''Türklere karşı söylem üretmenin zamanı değil'' diyor.

Şinasi Kara