Yeni arayışlar adı altında yazdığım makaleye ilginç yorumlar geldi. Türk entelektüeli düşünüyor ve doğrusunu buluyor. Yapılan yorumların özeti aşağıdaki gibidir;

1. Amerika ile ilişkilerin bozulması, askerin başına çuval geçirmesi ile başladı. Asker, meşru müdafaa hakkını kullanıyor. Müttefik olmanın önemli olmadığını Amerika anladı ve Türkiyeden uzaklaşıyor. En son, askeri üslerini Batı Trakya, Dedeağaca taşıdı. Rusyayı buradan kontrol etmeye çalışıyor.

2. Türkiye askeri bakımdan çok ilerledi. Amerikadan bağımsız silah üretiyor. İha ve Siha konusunda dünyada liderliğe oynuyor. Fiilen de kullanıyor. Karabağ savaşındaki başarı, dünya silah sanayini kökten sarstı. Zırhlı araçların savaşlarda önemi kalmadığı anlaşıldı. Yazılım teknolojisi mucizeler yaratıyor. Gelecek, insansız hava araçlarının olacak. Askeri kuvveti bu araçlar, 10 katına çıkarıyor.

3. Amerika Orta Doğuda istediğini alamadı. Suriyenin Kuzeyinden KÜRT KORİDORU adı altında, Irak Petrollerini Akdenize akıtmak istiyordu. Türkiye bu planı bozdu. Amerika Türkiyeyi, Orta Doğuda PLAN BOZUCU olarak görüyor. 2003 savaşı sırasında, Iraka Kuzeyden saldırmayı TBMM nin önlemesini, her ortamda, dile getiriyor.

4. Amerika, Irak Politikasında tarihi hata yaptığını geç anladı. Irak'da, Şiilere siyasi iktidarı bırakmak, İsrail ile İranın komşu olmasına vesile oldu. Orta Doğuda halen Mezhepler önemli bir güç olarak kullanılıyor. Şii İran ile Şii Irak, Suriye'deki Nusayriler üzerinden kolayca İsraile ulaşıyor. İsrailin güvenliğini riseke attığını son anda fark ettiler. Tedbirler tartışılıyor.

5. İran, İsrail ile komşu olunca, çare olarak Kürtleri organize etmek oldu. Suriye Kürtleri geri kalmışlar. Suriye iktidarı onlara nüfus kağıdı dahi vermiyordu. Para ile kolay satın aldılar. PYD adı altında PKK nın askeri yapılanmasını kullandılar. Fıratın Doğusundan, Suudi Arabistan Sınırına kadar olan bölgede, İranı karadan engellemek amacıyla Kürtleri kullanıyorlar. Ancak, bunu Türkiyeye kabul ettiremediler. Zira, PKK burada üstleniyor. Türkiye PKK ile PYD yi özdeş sayıyor. Her ortamda askeri müdahalede bulunuyor.

6. Ortadoğuda ''Böl ve Yönet'' politikası din ve ırk üzerinden uygulanıyor. Ancak, yeni bir devletin kurulmasına, 1972 yılında Birleşmiş Milletlerin oy birliği ile karar altına aldığı ''HUDUTLARIN DEĞİŞTİRİLEMEZ PRENSİBİ'' hukuki engel oluşturuyor. Güç ile uluslararası hukuku zorlamanın, ABD'nin uzun vadeli çıkarı ile bağdaşmıyor. Zira, uzun vadeli çıkarı dolar üzerinden işliyor.

7. Dünya yeni bir uluslararası para arayışında. Milli paranın, ulusal para politikalarından etkilenmesi, gerekçe olarak ileri sürülüyor. Dolar ABD nin ulusal parası. Metre gibi sabit karakterli ölçü görevi yapamıyor. Değeri her gün ve an değişiyor. Uluslar, satınalma gücünü zaman ve mekandan bağımsız ölçecek bir para arayışını sürdürüyor. Şangay Beşlisi bu amaçla kuruldu. Bu beşliye Türkiyenin katılması dengeleri bozuyor.

8. Türkiye, DENGENİN DENGELEYİCİSİ konumunda bulunuyor. Bir terazi düşünün kefeler dengede bulunsun. Az bir kuvvet ile denge, istenilen tarafa döner. Uluslararası siyaset, ekonomi ve askeri konularda tarih bazı ülkeler bu şansı vermiştir. Belçika gibi küçük bir krallığın devlet olmasına olanak tanımıştır. Türkiye, son yıllarda bu şansı yakaladı. Türkiyenin katılacağı askeri ve ekonomik birlik dengeleri bozuyor. Bu nedenle, Pentegon ''durumdan son derece rahatsız'' ve ABD siyasilerini uyarıyor.