Düşünürler, özgür insan ideasını egemen kılamak istediler. Ancak, idealar, yaşam gerçekleri ile bağdaşmıyor. Tarihi kayıtlar insanın doğasında köle olmak yattığını yazıyor.

1. Sümer Medeniyeti;

Sümerliler, M.Ö. 6000-2000 yılları arasında, Mezopotomyada yaşamıştır. Turani bir millet olan Sümerliler, kayıt tutmayı seviyor. Kayıtları, çamur tabletlere çivi yazısı ile yazıyor ve fırında pişiriyorlardı. Bu sayede, tabletler günümüze kadar geldi. Sümer tabletleri, insanın ''Köle olarak'' yaratıldığını yazıyor

Sümerliler ''Gökten, insana benzeyen canlıların dünyaya geldiklerini'' ifade ediyor. Bu canlılar akıllı, üstün yetenekleri var, binlerce yıl yaşıyor. Gök sandalı tabir edilen uçan araçları var. Dünyaya geliş amaçları, ALTIN çıkarmak. Altını çıkarıp kendi gezegenlerine götürüyorlar. Ancak, altın çıkarmak zor iş. Gökten gelenler, altın çıkarma işinin zorlukları nedeniyle isyan ediyorlar. Yenileri geliyor, ama onlar da dayanamıyor. Çünkü dünyanın dönüş hızı, onların gezegenlerinden daha fazla. Dönüş hızına intibak edip, çalışmaları mümkün olamıyor.

Gökten gelenlerin başındaki komutan ki ona, Sümerliler Tanrı Enki adını vermişler. ''Dünyada kolları bacaklarından uzun canlıyı'' çalışan insana döndürmek için geldikleri yerdeki otoritelerden izin istiyor. Başlangıçta kabul edilmiyor fakat sonunda, merkezdeki otoriteler Şifacı (doktor) gönderiyor. Şifacı doktor ''kolları bacaklarından uzun canlıyı'' çalışan insana döndürüyor. Böylece insanın ataları, tanrılara (gökten inenlere) hizmet etmek ve altın madenlerinde çalışmak amacıyla köle olarak işe başlıyor.

Gökten inenler tufan sonrasında gidiyorlar. Zira, tufan altın madenlerini çamur ile doldurmuş. İşlenemez hale getirmiş. Geride kalan insanın atası, kendi başına kalıyor.

2. Tarımsal üretim zor. Üretimin zorluğu ''KÖLE'' diye bir sınıfın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Savaş esirleri köle sayılıyor. Köleden doğan köle kabul ediliyor. Tarımsal üretim aşamasında insanların büyük çoğunluğu köle olarak yaşıyor.

3. 18. Yüzyılda başlayan sanayi hamlesi işçiye ihtiyaç duyuyor. Tarımsal alandaki kölelerin işçiye dönüşme dönemi başlıyor. Kölelik kaldırılıyor ama, sermaye birikimi ucuz emekten geçtiği için yeni bir köle sınıfı doğuyor. Bunlar, yaşamak için her işi yapmak zorunda olan insanlar. 18 saat çalışıyorlar. Bir kolu kopmuşsa, tek kolla çalışmaya devam ediyor. Kendilerini yeniden üretecek seviyenin üzerinde ücret verilmiyor. Dolayısıyla sanayi köleleri olarak yaşayan proleter bir sınıf ortaya çıkıyor.

4. Sanayi işçileri birlikte hareket etmenin gücünü fark ettiler. Köleliğe isyan ettiler. İngiltere ve Fransada sürekli grevler ile sermayeyi dize getirdiler. Ücretlerini artırdılar. Çalışma saatlerini azalttılar. Tasarruf eder oldular. Tasarruf ile bilikte, özgürlük kavramı yeşermeye başladı.

Bu aşamada, işçinin tasarrufu elinden alınmalıydı. Öyle propagandalar yapıldı ki, işçiler aşırı tüketim yapmaya başladılar. Tüketimin artmasının gerisinde, sanayi üretimindeki aşırı artış vardı. Üretimi artan sanayi ürünlerinin satılması gerekiyordu. Satılamaz ise ekonomik krizler ortaya çıkıyordu. İşçilere krediler açılarak sanayi ürünlerini tüketme dönemi başladı. İşçi memnun, sanayici memnundu.

Ancak, beklenmeyen bir durum ortaya çıktı. Kredi alanlar, ekonomik özgürlüklerini kaybettiler. Kredi Köleleri denilen yeni bir yaşam tarzı ortaya çıktı. Kredi köleleri, tüm Amerikayı ve Batıyı adeta istila etti. Günümüz dünyası Kredi Kölelerinin yaşadığı cehennem olarak mana taşıyor.