Son dönemdeki yoğun kar yağışı kuraklık riskini azalttığı söylenebilir. İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde kar yağışının yarattığı ulaşım sorunu nedeniyle medyada “kar kabusu”, “kar esareti” gibi manşetler atılsa da kırsalda yaşayanlar için, çiftçiler için kar yağışı berekettir. Kar yağışı yeraltı sularının beslenmesi, barajlardaki su seviyesinin yükselmesi açısından çok önemli.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2021 yılı sonu itibariyle paylaştığı kuraklık haritalarında özellikle Güneydoğu Anadolu’da kuraklığın derinleştiği ve 2021’de olduğu gibi 2022’de ciddi sıkıntı yaratabileceği görülüyordu. Ancak, Ocak ayında Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Adıyaman başta olmak üzere yoğun kar yağışı kuraklık haritasını değiştirebilir.

Benzer bir durum 2021 yılında kuraklığın etkili olduğu İç Anadolu Bölgesi için de geçerli. Elbette kuraklık riskinin tamamen geçtiğini söylemek çok zor. Fakat, geçen yıla göre yağışların daha iyi olduğunu ve normale yaklaştığı söylenebilir.

Kuraklık riskinin tam olarak geçip geçmediği Mart-Nisan dönemindeki yağışlara bağlı olacak. Yağışlar devam ederse kuraklık riski azalır.

Tarımsal sulama maliyeti çok yüksek olacak

Kuraklıkla ilgili hiç sorun yaşanmasa bile üretimde bir miktar kayıp yaşanacak. Çünkü, sonbaharda kışlık buğday, arpa gibi ürünlerin ekimini yapan çiftçilerden bazıları gübre ve mazot fiyatlarındaki aşırı yükselme nedeniyle hiç ekim yapamadı. Bazıları ekim alanlarını daralttı. Bazıları ise ekim yapsa da yeterli gübre kullanamadı. Bu da üretim miktarında azalmaya neden olacak.

Bu yıl asıl büyük sorun sulama konusunda yaşanacak. Çiftçi, “kuraklık yok, su çok” diye sevinemeyecek. Su çok olsa da kullanmak kolay ve ucuz olmayacak. Yılbaşı gecesi, doğalgaz, elektrik, mazot, benzin, LPG fiyatlarına çok büyük zamlar yapıldı. Çiftçinin sulama amaçlı kullandığı elektriğe bir seferde yüzde 92 zam yapılmış oldu. Çiftçinin sulama elektriği yeni yıla yüzde 92 artışla başladı. Yani 100 liraya kullandığı elektrik 192 lira oldu.

Bu zam sulama maliyetini ciddi oranda artıracak. Çiftçi su sorunu yaşarken şimdi su olsa bile kullanmak zor olacak. Özellikle şeker pancarı, pamuk, mısır, çeltik, sebze, gibi çok su isteyen ürünlerde önümüzdeki günlerde en önemli sorun elektrik zamları olacak. Zaten son bir kaç yıldır çiftçi elektrik zamlarından ciddi olarak şikayet ediyordu. Yılbaşı gecesi bir seferde yüzde 92 zam yapılması çiftçinin sulu tarım yapmasını engelleyecek. Bazı çiftçiler “susuz tarım yapacağız verim ne olursa razı geleceğiz” diyor. Çiftçinin daha düşük üretime razı olması üretimde azalma olması ve gıda fiyatlarının artması demek.

Sulama elektriği maliyet içinde ilk sıraya yükseldi

Kayseri Şeker Fabrikası tarafından yıl bazında yapılan 2017-2022 dönemine ilişkin üretim maliyetlerine bakıldığında, 2017 yılında sulama elektriği maliyetler içerisinde ilk 4 kalem arasında yer almazken 2018’den itibaren her sene en yüksek maliyet kalemi haline gelmesi dikkat çekiyor.

Şeker pancarı üretiminde 2017 yılında en yüksek maliyet kalemini yüzde 18,76 ile arazi kirası, ikinci sırada yüzde 13,84 ile hasat(pancar sökümü, taşıma, nakliye vb.) yer alırken gübre maliyeti yüzde 13,22 ile üçüncü sıradaydı. Çapalama, bakım maliyeti ise yüzde 12,57 ile dördüncü sıradaydı.

2018 yılından itibaren sulama ve elektrik bedeli maliyet içerisinde hep ilk sırada yer aldı. 2018’de sulama-elektrik maliyeti yüzde 17,90’a çıkarken 2019’da yüzde 20,49’a yükseldi. 2020 yılında yüzde 25,84 olan sulama elektrik bedelinin pancar üretimindeki maliyet oranı 2021’de yüzde 25,08 olacağı tahmin ediliyordu. 2022’de yüzde 26,71 olması tahmin ediliyordu. Ancak son zamlar bu tahmini yukarı yönlü artıracak.

2022 yılında gübre maliyetinin yüzde 23,86 olması beklenirken, arazi kirasının üretimdeki maliyeti yüzde 15,58 olarak hesaplandı. Tohumun maliyet içerisindeki payının yüzde 7,79 olacağı hesaplanıyor.

Bu veriler diğer bir çok üründe sulama maliyetlerinin ne kadar artacağına dair bir fikir veriyor. Bir ürün üreteceksiniz ve bunun yüzde 26’sından fazlası sulama-elektrik maliyeti olacak. Bu gerçekten çok ürkütücü.

Artan bu yüksek maliyetler karşısında çiftçi üretimden vazgeçebilir. Sulu tarım yerine kuru tarıma yönelebilir. Her koşulda üretimi olumsuz etkileyecek bir durum. Bu nedenle daha şimdiden çiftçiyi tarımda tutacak, üretime devam edecek bir tarım destek paketinin açıklanması ve hemen uygulama konulması gerekiyor.

Gübre fiyatları düşüşe rağmen çok yüksek

Son dönemde yurt içinde ve dışında gübre fiyatlarında bir miktar düşüş var. Aralık ayı başında tonu 14-15 bin lira olan Üre ve DAP gübresinin fabrikalardan bayilere satış fiyatı ton başına 12 bin liranın altına düştü. Ocak 2020’de üre gübresinin tonu 1650 lira, DAP gübresinin tonu 1850 liraydı. 2021 Ocak ayında ise üre gübresinin tonu 3 bin lira, DAP gübresinin tonu 3 bin 450 lira seviyelerindeydi. Fiyatlardaki gevşemeye rağmen fiyatlar çok çok yüksek. Bu fiyatlarla gübre kullanmak mümkün değil. Gübre kullanımının yoğun olduğu bahar aylarında fiyatların nasıl seyredeceği çok büyük önem kazanıyor.

Gıda ve tarım ürünlerinde fiyat artışları olacak

Bundan sonra mazot, gübre, elektrik ve diğer girdilerde herhangi bir fiyat artışı olmasa bile tarım ve gıda ürünlerinde mutlaka ciddi fiyat artışları olacak. Çünkü geçmişten gelen maliyet artışı fiyatlara yansıyacak. Bunun en somut örneği şeker pancarında yaşandı. Şeker pancarında Ağustos ayında açıklanması beklenen avans fiyat ilk kez Ocak ayında açıklandı. 2021 yılında tonu 420 liradan alınan şekerpancarının 2022 yılı avans fiyatı yaklaşık yüzde 100 artışla 800 liraya çıkarıldı. Bu artış mutlaka şeker fiyatlarına yansıtılacak. Tüketici 2021 yılına göre şekeri daha pahalıya tüketecek. Benzer durum buğday, arpa, mısır ve daha bir çok üründe olacak.

Özetle, tarımda 2021 yılının en önemli sorunlarından birisi kuraklık diğeri ise y yüksek girdi fiyatlarıydı. 2022’de kuraklık riski azalacak gibi görünse de girdi maliyetlerindeki aşırı yükselmenin etkileri tüketiciye zam olarak yansıyacak. Bu nedenle 2022’de tarımsal üretimi sürdürmek kadar, tarım ve gıda ürünlerini satın almak, tüketmek de çok maliyetli olacak.