Emperyalist güçler dünya ekonomilerini liberal sistem içinde yönetiyorlar.Reel sektörün

üretime dayalı kalkınmanın ,tüketime dayalı finansa dayalı kalkınmanın hayat bulması siste

midir.Daha doğrusu dünyada elde edilen kazançtan finans sektörünün daha fazla payalmasıdır.Finans kazancını faize dayalı sağladığı için para ile para kazanma tüketimi hızla büyütmüş. Bunun sonunda cari açıklar ortaya çıkıyor.Cari açıklar geniş halk kesimlerinde açlık

ve yoksulluk ile kendini gösteriyor.Dolaysıyla dünya yönetilemez hale geliyor. Çıkan kırizleri

kısa vadede çözülsede kıriz süreklilik gösteriyor.

Liberal sistem bir taraftan da kısa vadede parayı temin etmek için doğayı talan ediyor. Doğa dengeleri bozuluncada tarımda düşüyor .Dünya kıtlıkla boğuşur hale geliyor.

Yeni dünya düzeni açlık ve yoksulluğu ortadan kaldırmak.Doğanın talanını önleyecek

önlemleri alacak üretim ve tüketim ilişkisini düzenleyen yeni dünya düzenidir.

Hantal sanayinin yerini alan dijital sanayi üretim ve tüketimde yeni ilişkileri de beraberinde getiriyor.Finans sektörü de gelişen bu duruma ayak uydurmaya çalışıyor.Enerji kaynaklarının değişimi de beraberinde geliyor.Bu enerjinin adı da yeşil enerji.Doğa dengelerini koruyan.Yeni dünya düzeni reel sektör ile finans arasındaki paylaşımı da eşitlemek istiyor.

Yeni dünya düzenini kurmak isteyen emperyalist güçler Türkiye yi pilot ülke olarak mı

seçti sorusuna cevabı CHP vizyon toplantısında ortaya konan içerikte bulunuyor.Dünyanın yeni dünya düzenini savunan ve uygulamaya çalışan ünlü düşünürünün CHP danışmanlık yapması tesadüf olamaz.Türkiye Kılıçlaroğlu önderliğinde yeni dünya düzenine geçişi istenmektedir.

Türkiye pilot ülke olarak yeni dünya düzeni içinde yer alırsa ,Türkiye kurulacak olan yeni dünya düzeninin göbeğinde yerini alır doğusundan batısına,kuzeyinden güneyine

mevcut halklara ışık tutacak merkez haline gelir Kalkınma ve refahı artırmada hızla yol

alır duruma gelir.