Merhabalar.

Sizlere derli toplu bir mutfaktan yazıyorum bugün. Çünkü biz kadınların zamanının çoğu mutfakta geçiyor. Hal böyle olunca bende bu yazıyı kahvaltı masasında yazıyorum.

 

Sabah kalkıyoruz. Çay suyu koy. Kahvaltı için dolapta ne varsa masaya çıkar. Olmadı yanına menemen, yumurta, patates kızartması veya turşu kavurması yap. Çayı demle. Bardaklar çatallar tamam derken ev ahalisini tek tek masaya topla. Zor çünkü aynı anda kalkmazlar. Herkes doyana kadar masa öylece bekler.

 

Hadi yedik doyduk.

Evin hanımı bir hışımla masayı toplamaya başlar. Az kalanları saklama kabına alır. Ziyan sevmez. Bu pahalılıkta çöpe gitmez. Bulaşıklar az ise elde yıkanır, kaldırılır. Çok ise makineye atılır. Ha o da kimine göre şartlı tabi. Mesele kimi sadece sudan geçirir, kimi de köpüklü süngerle ovalayıp makineye koyar. Herkes ayrı tabi.

 

Bitti mi toparlanma işi?

Öğle yemeği derdine düş bakalım kadın. Ne pişirsem? Ne yerler? Herkesin ağzına uygun yapayım, yaptığım ziyan olmasın kafasıyla başlar pirinçleri ayıklamaya. O arada bir kahveyi hak ettim deyip evde kim kahve içerse o kadar fincan kahve yapar. O kahve fincanlarının yanında bardakları, lokum kaseleri ve tepsisi derken çıktı mı yine bulaşık? Haliyle kahve içilir, fincanlar makineye veya elde yıkanır.

 

Pirinçler tencerede pilav, başka tencerede çorba, yanına salata bir de pilav üzerine Allah ne verdi ve pişirdiyse kadın o yemek işte. Zaten bunlar pişerken yemek saati gelmiş oluyor. Bir de yemek yaparken çıkan bulaşıklar var o arada onlarda yıkanıyor ya da makineye atılıyor.

 

Tekrar sofra kurulur. Bu defa kişi sayısına göre tabak sayısı çarpı üç; kaselerden tabaklara her yemeğe ayrı koyulur. Yedik içtik doyduk. En son evin hanımı bakar çocukların tabağında ne kalmış, hop mideye. Az biraz salata kalmış hop mideye. Neden? Ziyan olmasın kafası var. Sonra çöp bidonu gibi şiş babam şiş. O lokma atılmasın, bu ekmek ziyan olmasın derken oldu mu kadın sana seksen kilo… Sonra evin beyi der ki “hiç kendine bakmıyorsun şiştin vallahi”. Gel de cinayet çıkmasın o evde şimdi. Bu kadın ne yapsın. İdare etmek, saçını süpürge etmek, yemekler bulaşıklar derken hayatı mantar oluyor ve mutfaktan çıkamıyor. Daha ne yapsın? Ha bir de erkekler bakımlı kadın istiyor ya size söylüyorum bizde göbekli saçı sakalı karışmış erkekler istemiyoruz. Söylemeyiz ama bilin yani…

 

Öğle yemeği ve bulaşıklar tamam.

Eve bir süpürge tutayım der kadın. Süpürür. Süpürmüşken bir de sileyim mis gibi koksun der. Siler. Sehpalarda tozlanmış sanki toz alayım der. Toz alır. Geçti zaten iki saat. Ortalık mikrop kaynıyor şu banyo ve tuvaletleri güzelce dezenfekte edeyim der ve yaklaşık bir buçuk saati de lavabo ovalamakla, klozet ilaçlamakla ve duşa kabin ciflemekle geçer. Tam bitti oh bir çay alayım da oturayım diyecekken saatin akşam yemeğine yaklaştığını görür. Öğleden artan varsa ne ala iş kolaylaşır. Yoksa baştan yemek yapma işi çıkar.

 

Aynı terane yeniden başlar. Yemek yap, sofra kur, herkesi topla. Yedir , içir, doyur, odalarına yolla. Ve kadın mutfak toplasın.

 

Mutfak toparlandı. Makine çalıştırıldı. Çay demledi kadın. Oturayım da biraz örgü öreyim, o arada televizyonda ne varmış bakayım der. Hayda. Televizyonda maç varmış. Bak sen şu işe. Çayı, çerezi getiren kadın bir koltukta örgüsünü örer. Tabi küçük çocuğu bebeği olanlar onlarla ilgilenir. Oyunu, banyosu, dersi, ödevi derken her iş kadında. Ah canım kadın.

 

E çay faslı bitti kadın meyve soyar getirir. Afiyetle yenir. Sahi biz neden sürekli bir şeyler yiyor v içiyoruz ki? Şu an merak ettim.

 

Çocuklar uyur. Kadın der ki ben yatıyorum, iyi geceler.

 

Kadın mutfağa girer. Çay ve meyveden kalan bulaşıkları toparlar. Islatılıp pişecek kuru varsa akşamdan suya koyar. Evi toparlar. Ütü yapar. İş bitti yatayım derken ne görsün. Evde herkes yatmış mışıl mışıl uyuyor. Kadın der ki uyurken dinleneyim bari…

 

Not: kız ve ya erkek fark etmez. Çocuklarınıza ev işleri öğretin. Size yardımcı olmayı geçtim birlikte vakit geçirmiş olursunuz. Ve evin reisi erkekler eşlerinize zaman tanıyın. Kilo almasına göz yumacağınıza birlikte evde hareket edin. Hem sağlıktır.

 

Hoşça ve sağlıkla kalın.