Toplumların gelişmesi konusu beni çok etkilemiştir. 1980 yılında Amerikaya (ABD'ye) gittiğim zaman şaşırmıştım. İnanlar sokakta yatıyor. Çöpten yiyecek arıyordu. ''Böyle bir toplum nasıl olur da, Dünyanın bir numaralı ekonomik ve siyasi gücü olur'' sorusu, kafamı bir hayli karıştırmıştı.

Sonradan fark ettim ki, toplumların gelişmesini ve ilerlemesini AHLAK VE SOSYAL DEĞERLER belirliyor. Ekonomik ilerlemenin tayin edici gücü, sosyolojik değerlerden kaynaklanıyor.

1. Amerikan kültüründe, GİRİŞİMCİNİN önü açık tutuluyor. Girişimci için hiç bir engel yok. Vatandaş olması dahi gerekmiyor. Sermayesi, bilgisi ve yeteneği ile ülkeye gelenlere kapılar açık. Böyle olunca, bilgi ve sermaye birikimi olan insanlar Amerika2ya gidiyor. Yatırım yapıyor ve Amerika’nın zenginliğine zenginlik katıyor.

Tipik örneği, Teslanın sahibi Elon Musk ile günümüzde yaşanıyor. Elon Musk okumak için Amerika’ya giden Güney Afrikalı bir genç. Sistem onu, Amerika2nın zenginleri arasına kattı. Bizde olsa çoktan önü kesilmişti.

2. Amerikan toplumunda ADALET SİSTEMİ çok iyi çalışıyor. Ufak bir anlaşmazlık konusuna ''Seni Dava Ederim'' denildiği anda akan sular duruyor. Muhatabın devlet memuru ya da siyaset adamı olması sonucu değiştirmiyor. Amerika da, adalet karşısında özel koruma kalkanı yok. Yasalar karşısında EŞİTLİK ilkesi gelenek olarak yerleşmiş. İnsanlar, Adalete güveniyor. Yatırım yapmaktan korkmuyor. Yatırım yapmak üzere, dünyadaki bilgi birikimi ve sermaye Amerika’ya akıyor.

3. Amerika ÖZGÜRLÜKLER Ülkesi. İster sokakta yat, ister yüzme havuzlu villada otur, sana kimse karışmıyor. Önemli olan başkasının özgürlük alanına müdahale etmemek. Başkasının özgürlük alanına müdahale edildiği anda toplum karşı çıkıyor. Özgürlük o kadar önemli ki, Amerikan Anayasası, halkın DEVLETE KARŞI silahlanmasına izin veriyor. Halkın, özgürlüklere karşı hassas tutumu nedeniyle SERMAYE KENDİNİ GÜVENDE HİSSEDİYOR. Amerika, sermaye güvenlik limanı özelliğini taşıyor. Uluslararası sermayenin merkezine dönüştü. Merkez olmanın avantajını yaşıyor.

4. Amerikan sistemi ASALAK YAŞAMA izin vermiyor. Üretime katılmadan, Amerikada yaşamak mümkün değil. Sistem üretime katılmayanları dışlıyor. Evsiz (Homeless) diye tanımlanan bir sınıf ortaya çıktı. Çalışmak istemeyenlerden oluşuyor. Dünyanın en zengin ülkesi olan Amerika ''nasıl olurda, sokakta yatıp kalkan, sefalet içerisindeki insanlara yardım etmiyor'' sorusu, kafa karışıklığı yaratıyor. Ancak, Sosyal devlet prensiplerini, popülizme kadar ulaştıran Türkiyede, 17 milyon asalak bir sınıfın yaratılmış olması, sistemin gerisindeki nedeni anlamamıza yetiyor. Amerika, asalak sınıf yaratılmasına izin vermiyor.

5. Amerikan Devlet ve İş hayatında NEPOTİZME yer yok. Nepotizm, akraba kayırmacılığıdır. Oğlu dahi olsa Amerikalı, layık olmayan kişiye devlet kadrosunda yer vermez. İşini teslim etmez. İş hayatında CEO denilen bilgili ve yetenekli kişiler kendine yer buldu. Yakın akrabanın yerini aldılar. Yönetimlerde, Liyakat ve kariyere kesinlikle uyuluyor. En küçük bir işyerinde dahi, liyakat ve kariyer sistemi uygulanıyor.

Türkiye neden geri kaldı sorusunun gerisinde en çok Nepotizm var. Ülkemizdeki Akademisyenlerin yüzde 70 i birbirleri ile akraba. Nepotizm, kültürümüzün bir parçası. Kuran ''Akrabalarınızı koruyun'' diyor. En çok Nepotizm son 20 yılda gerçekleşti. Devlet kadroları ve üniversiteler kariyer ve liyakat yoksunu insanlar ile doldu taştı. Bedelini ülke ''ORTA GELİR TUZAĞINA YAKALANMAKLA'' ödüyor.

6. Amerika da Pozitif Bilime ve teknolojik buluşa önem veriliyor. Din öğrenimi için Amerikaya gideni bulamazsın. Silikon Vadisinde, dünyanın en gelişmiş beyinleri ve bilgili insanları çalışıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun, gelişmiş ve eğitilmiş beyinler Amerikaya göç ediyor.