Her çocuğun hayatındaki, okuldaki ilk günleri çok mühim olduğu gibi tatilden sonraki günleri ‘de aynı başlangıç günleri gibi mühimdir. Ev ortam dışında, yepyeni, ve farklı bir çevre, ister istemez çocuğu endişelendirir. Kendi kimlik ve kişiliğini , ayrı ve başka bir fert oluşunu, ilk defa bu kadar derinden hisseder. Bütün duygular giderildikten sonra çocuk arkadaşları ile kaynaşarak yeni bir yuva bulmuş gibi tatillerden sonraki durumlarda okulunu arar. Ve sonra hasret ve duygusallık duyar. Tatil hayatını boşa gitmediği düşüncesi içerisinde olunca yeniden başlamış bir öğrenci  gibi hasret duyar.  Meşruiyetlerini görerek şefk duyar geçen senenin ardından okulun bir yuva olduğunu anlar. Sonuç : Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Konu çocuklarımız olunca en büyük fedakarlık yapmaya mecbursunuzdur. Ailenin öğretmenlerin okul , hayatındaki ilk kurumsal tecrübedir. Hiç tanımadığı , bilmediği kurallarla yönetilen bir ortama girecek olan çocuk, elbette kaygılanır. Her çocuk aynı derecede olmasa da sevdiği ve güvendiği bir cevreden kopuşun acısını mutlaka hisseder. Çocuk için ev , en çok sevdiği ve en çok sevildiği ortamdır. Okul ise , belirsizlikse kuşatılmış yabancı bir alem … okul korkusu bebekliğinde , bilhassa da anne sevgisine doymamış çocuklarda daha fazladır bazen anne babanın dokunuşundan , bakışından , tavrından, kaygısı çocuğa yansır. Okula uyum süresi 2-3 haftaya yayılabilir. Bunun normal görmelidir. Okulla alışma süresinin daha fazlası başarısız kılabilir. Bu durum, çocuğun gönlü ile evinden kopmadığını, sırf gövdesi ile okulda bulunduğunu gösterir. Şimdiden sizleri çocuklarınızın eserleri ile görmek istiyoruz.