Soykırıma hayır denilen program kapsamında vatandaşlar Altınordu 19 Eylül İlköğretim Okulu önünde toplanarak sloganlar eşliğinde Ceren Özdemir Meydanına kadar yürüdü.
Yoğun katılımın olduğu yürüyüşte yapılan ortak açıklamada ise Filistin’de yıllardır süren zulüm ve dehşete tepki gösterildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Filistin'de yıllardır devam eden İsrail işgali altında bulunan topraklarda yaşanan zulüm ve son dönemde dehşetle takip ettiğimiz artan İsrail saldırılarını, masum çocukları, kadınları ve masum insanları hedef alan vahşet içeren görüntüleri büyük bir üzüntü ve endişeyle karşılıyoruz. 10 Ekim 2023 tarihinde başlayan İsrail saldırıları, barış ve istikrar arayışı içinde olan Filistin halkını hedef alarak yaşam hakkını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Özellikle 17 Ekim 2023'de İsrail'in savaş kurallarını, insan haklarını hiçe sayarak Gazze'de El-Ehli Babtist Hastanesi'ne yaptığı bombalı saldırı,500'den fazla kadın, çocuk ve masum sivilin ölümüne sebep olmuş, Filistinli kardeşlerimizin sağlık hizmetlerine erişimini tehlikeye atmıştır. Bu durum uluslararası hukuka açık bir şekilde rest çekmek, soykırımı açıkça meşrulaştırmaktır.
Yalan iftira ve düzenbazlık var
Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış misali İsrail ve işbirlikçileri pişkinlikle "saldırıyı İsrail değil, Hamas yaptı iddiası doğru asla doğru değildir. Gerçeklerin er geç açığa çıkacağı aşikardır. Gazze'nin kuzeyinde bulunan El Zeytun Mahallesi günlerdir İsrail'in yoğun bombardımanında yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği bir bölgedir. Hastanenin bombalanmasıyla ilgili görüntüler incelendiğinde, bu alanı harabeye çevirecek etkiye sahip mühimmatın, Hamas'ın bugüne kadar kullandığı türden bir mühimmat olmadığı açıkça görülmektedir. Ayrıca İsrail propagandası yapan hesaplar tarafından "hastaneyi Hamas füzesi vurdu" iddiasıyla paylaşılan görüntülerin 2022 yılına ait olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca hiçbir dayanağı olmadığı halde Israil Ordusu tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklamada hastanelerin sığınak olarak kullanıldığı iddia edilerek, "hastaneleri derhal boşaltın" tehdidinde bulunulmuştur. Yalan iftira ve düzenbazlık İsrail'in hedeflerine ulaşmak için her zaman yaptığı yüzsüzlüğün ve Siyonizm faaliyetlerinin yapı taşlarıdır.
Soykırım kabul edilemez
Siyonizm ve soykırım, insanlık için kabul edilemez kavramlardır. Bizler Siyonizmin karşısında Filistin halkının yanındayız ve onların özgürlük ve bağımsızlık taleplerini destekliyoruz. Bu acımasız saldırıların son bulmasını ve barışçıl bir geleceğin inşa edilmesini umuyoruz. Dünya artık üç maymunu oynamayı bırakmalı ve bölgede etkili olan aktörler, barışın tesisi için sorumluluk almalıdır. Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan'ın "Birisinin toprağını işgal ediyorsunuz, evine el koyuyorsunuz. Dışarı atıyorsunuz, birini getirip oraya koyuyorsunuz, yerleşimci diyorsunuz. Bunun adı hırsızlıktır" dediği gibi ayrıca medya gücüyle oluşturdukları algıyla problemin gerçek tabiatını unutturduklarını, hem kendilerine, hem dünyanın geri kalanına büyük bir yalan söylediklerini ve bu yalanı da kurumsallaştırdıklarını görmekteyiz. Artık buna bir son verme zamanı geldi "ifadesi ile hırsıza hırsız, yalancıya yalancı diyecek, var olan gücümüzle ve çıktığı kadar avazımızla daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna dair inancımızı tüm meydanlarda söylemeye devam edeceğiz.
Bu vahşeti kınıyoruz
Ordu'da yaşayan tüm vatandaşlarımız adına, Filistin halkına dayanışma ve destek mesajı gönderiyor tüm dünya toplumlarına ve liderlerine, Filistin halkının yanında olmaları ve bu insanlık dışı saldırılara son verilmesi için buradan çağrıda bulunuyoruz. Israil'in Filistin topraklarında sürdürdüğü işgal ve zulme karşı net bir tavır alıyor, bu vahşeti şiddetle kınıyoruz.” Soner ÖZDEMİR