Merhabalarım olsun hepinize. Bugün çok güzel birini anlatmak için geldim. Güzel derken öyle fiziken ve göz ile görünen güzellikten bahsetmeyeceğim. Tam da aylardır anlattığım gibi, olması gerektiği gibi kalben güzellik ve insanlıktan nasibini almış, ununu elemiş eleğini asmış cinsten biri. Portibon.

Kim bu Portibon?

Asıl ismi Fatmanur, instagram hesabı Portibon. Fatmnur evli, bir kız bebekli, üç kedili anasınıfı öğretmeni. Bu sıfatlar aslında görünen kısmı. Bunların ardında düşünceli, narin, her şeyin en iyisini isteyen ve yapmaya çalışan, ruhen ve kalben herkesi kucaklayabilen, yer yer de kızabilen biri.

Neden onu yazma ihtiyacı hissettim. Kendisini uzun zamandır takip ediyorum. Amigurumi bebek yapıyor benim gibi. Aslında takip etme amacım örgü hakkında daha fazla bilgi edinmekti. Sonra küçük kızıma hamilelik ve doğum anları Fatmanur’un kızı ile aynı anlara denk geldi. İlgi alnım bu defa da bebek bakımı, büyütme ile ilgili neler yapıyor, ek gıdaya nasıl geçti derken kendimi iki gün önce kedi sahiplenmiş olarak buldum. Bu konudan Fatmanur’un haberi olmasa da etkisi büyük. Kedi bakımı, yedirdiği mamalar, aşıları, ev ortamı her konuda detaylı açıklamaları ile insanın tereddütlerini ortadan kaldırıyor. Bunun için kendisine ayrıca teşekkür ediyorum.

Asıl yazma sebebim tabi ki kediler ve kızlarımız değil. “Lohusalık”. Malumunuz biz kadınlar çoğu erkeklerin ve ne yazık ki hemcinslerimiz tarafından bu dönemimizde anlayış ile karşılanmıyoruz. Lohusalık dediğimiz süre 40 gündür lakin etkisi daha uzun sürebiliyor. Bu dönemde -pandemiden önce- bebek görmeye gelenler olduğu gibi anneanneler ve babaanneler de misafir gibi gelip gidebiliyorlar. Bu durumda biz anneler neler hissediyor ve nelere ihtiyacımız var genellikle göz ardı ediliyor. Işte burada Portibon devreye girdi ve her kadın kendi şehrindeki yeni doğum yapmış, hamile veya anne olan ama yanında destekçisi olmayan kişilerle eşleştirdi. Nasıl mı? Sadece bir post paylaşarak onlarca yorum geldi. Yorumlarda buluştuk. Bu yazının çıkış sebebi bu konudur aslında. Lakin diğer konularda azımsanmayacak derecede önemlidir.

Lohusalık döneminde bizim ihtiyacımız olan şeylerin başlıcaları uyku, ılık duş, yemek ve moral. Gelen misafir evdeki yemeği yiyip gider, “sen biraz dinlen ben yapılacak bir şey varsa yapayım” demezse mümkünse böyle misafirlik yapmayın. Hadi anlayışlı olmadın yaptın, “sütün mü az”, “bu çocuk aç”, “sen bakamadın mı zayıf sanki” gibi gibi fikirlerinizi kendinize saklamakla kalmayın alın ve gidin. Yeni anne olmuş bir kadının ihtiyacı negatif düşünceler değildir. Yeterince kendini yetersiz hissettiği anlar oluyor bir de böyle düşüncesiz insanların fikirleri ile mücadele vermekten bebeğine ve kendine destek olamayabiliyor.

Fatmanur bir yol açtı ve onlarca kadın bu yolda yürüyor. Bir kahve, bir duş ısmarlanıyor, bir kap yemek yapıp destek olunuyor. Benim hayatımda gördüğüm en anlamlı iletişim bu. Üzerine geleceğini de düşünmüyorum şu an.