Sayın Serdaroğlu biraz sert yazmış ama vatan elden giderken bu kadar sertlik az bile kalmıştır. Bölünmez bütünlük denilen nesne Anayasamızın değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi onerilemez maddesidir. Zorla değiştirmeye teşebbüs TCK 125. Maddesine göre idam gerektiren bir suç idi.(Öcalan bu madde ile ölüme mahkum oldu)Türk Ceza Kanununu demekki bilerek bu günler planlanarak değiştirilmiş. Hiç bir tek can bile öldürmemiş  Deniz gezmiş ve Arakadaşlarını idama gönderenler demekki bu gunleri planlamışlar. Bazen 14 Mayıs 1950 den sonra iktidara gelenlere ara rejimler dahil. " Hepiniz birer vatan hainisiniz" diye bağırasım geliyor. Yazının tamamını sunuyorum...
Rıfat Serdaroğlu: GÜLTEN KIŞANAK DENEN KADIN
İçinin karası yüzüne vurmuş, PKK sözcüsü, örgütün Belediye Başkanı yaptığı zavallı kadın!
Kendisini doğuran anasının rahmine bıçak sokan hayırsız evlat gibi, kendisini var eden vatanını bölmeye çalışan Kürtçü-Bölücü kart bir militan.
Hayatını hep yıkmaya-bölmeye-yakmaya adamış, ömründe bu cennet vatan için tek çivi çakmamış, hayırlı bir iş yapmamış, sürekli olarak Türk Milletinin sırtından geçinen asalaklar gibi yaşayan biri.
İşi gücü tahrik etmek, olay çıkarmak, Türkiye Cumhuriyetini aşağılamak için çalışan zararlı yaratık.
Görüntülerini iğrenerek seyrediyorum.
Genç, pırıl-pırıl bir Türk Subayına ağzından tükürükler saçarak bağırıyor;
"Senin devletin bana söz verdi, çekil önümden!"
Görevli Subay, gayet vakur bir şekilde aynen şunu diyor;
"Burası benim devletimin toprağıysa, lütfen terk edin burasını.
Ben emir aldım ve aldığım emri uygularım.
Derhal terk edin burasını…"
Türkiye’de Milli hassasiyetleri olan bir hükümet olsa, oturduğu koltuğun hakkını veren bir Genelkurmay Başkanı olsa, bu kamu zararlısı, bir Türk Subayına böyle edepsizce bağırabilir miydi?
Soruyu başka türlü soralım;
Gülten Kışanak denen zararlı, acaba diktatör Barzani’nin peşmergelerinden rütbesiz birine böyle bağırabilir miydi?
Bağırmaya kalksa, ömrünün sonuna kadar rahat-rahat oturabilir miydi?
İnanın o Peşmerge onu kazığa oturturdu!
Birkaç soru da "Açılım Sürecinin" mimarı ve baş savunucusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soralım;
Türkiye Cumhuriyeti Devletine "Benim Devletim" diyemeyen bu soysuzlarla mı açılım yapacaksın?
Türk Vatanında, Türk Ordusunu "İşgalci" olarak gören, bu vatanın evlatlarına nefretle bakanlarla mı açılım yapacaksın?
Türk Askerinin-Türk Polisinin-bebe-dede-kadın-erkek demeden Türk insanını kahpece öldüren ve bu güne kadar asla pişman olduk demeyen bu hainlerle mi açılacaksın?
Görev yapan Türk Askerine taşla saldıran bu sapıklarla mı açılım yapacaksın?
Türk Bayrağını, PKK marşı eşliğinde yakanlarla mı çözüm üreteceksin?
T.C Anayasa’sını paspas yapanlarla mı açılım sürecini sürdüreceksin?
Ülkenin okullarını acımadan yakan itlerle mi açılım yapacaksın?
Eyy Cumhurbaşkanı;
Tüm bunların sorumlusu sensin.
Sen ve senin saçma-sapan politikaların!
Artık şunu anlamak zorundasın.
Kürtçü-Bölücülerin yaptıkları Türk Milletini çok yordu.
Sabır taşı çatlamak üzere.
Çağlayan olup, sel gibi taşmak üzereyiz.
İyi bilesiniz ki, Türk Milleti çağlarsa, önündeki tüm kütükleri süpürecektir.
Yetti artık, yetti!
Eyy Kürt Kökenli İş Adamları;
Türkiye’nin en zengin kişilerisiniz.
Kiminiz ülkemizin güzide spor kulüplerinin başkanısınız, kiminiz gazete-televizyon sahibi, kiminizin onlarca fabrikası var.
Türk Devletinin ve Türk Milletinin imkânlarıyla bu servetleri kazandınız.
Sizler de bölünmeden yana mısınız?
Öyleyse söyleyin!
Bölünmeden yana değilseniz, reklam verdiğiniz televizyon-gazetelere çıkın, PKK Narko-Terör Örgütüne iki laf söyleyin.
Susmaya devam ederseniz, önümüzdeki günlerde çıkacak kargaşa ortamının sorumluları arasında sayılacaksınız.
Konuşun efendiler, içinizde ne varsa konuşun.
Susarak PKK’ya destek veriyorsunuz.
Eyy Sİ EN EN Televizyonu Yetkilileri;
Sizin kadar sinsi bir şekilde Bölücü-Kürtçü propagandası yapan yok.
Bu konuda elinize kimse su dökemez.
Süsleyip-püsleyip televizyona çıkardığınız, kız kuruları ile Kürtçü-Bölücü propagandaya ne denli hizmet ettiğinizin farkında mısınız?
İnanın her konuşmanız, her programınız vatanseverler tarafından kayıt edilmektedir.
Eğer bir gün iş başa düşerse, Türk Milleti sizden tüm bunların hesabını tek-tek soracaktır…
Aziz Türk Milleti;
Bugün başımıza bela olan içteki ve dıştaki bölücülerin ağa babalarını, dünyanın en büyük emperyalistlerini sen yokluk içinde iken, kurtuluş savaşında perişan etmedin mi?
Bu sapısilikler mi seni bölecek?
Sadece silkinmen ve ayağa kalkman yeter.
Başını dik tut ve kendi evlâtlarına sahip çık…