"Kovid-19'un Eris varyantı niçin toplumsal gündem olacak önemde değil? Aşı programı neden geçmişte kaldı?" şeklindeki soruları yanıtlayan Koca, bazı görüş ve ısrarlı beyanların kesinlikle bilimsel amaçlı olmadığını anlattı. Bakan Koca, "Salgın boyunca alınan tüm kararların arkasında bilim var. Bilimsel gelişmeleri asla göz ardı etmedik. Mücadeleyi bilimsel verilerle yönetmiş bir ekibin, şayet gerekli olsa her şeyin en kolay olabileceği bir noktada bilime sırt çevirmesi hiç mümkün mü? Bizleri karşıtıymışız gibi göstermek isteyenler, ülkemizde başarıyla yürütülen aşı uygulamalarını bilemeyecek kadar bilgisiz olamaz." ifadelerini kullandı.

"Çocukluk çağı aşılamalarında oran neden yüzde 95'in üzerinde?" sorusunu yönelten Koca, Kovid-19 salgını başladığında aşı çalışmalarının tamamını yakından takip ettilerini ve Türkiye'nin kendi aşısını da en kısa sürede geliştirip üretmeye çalıştığını, sonunda da Turkovac'ın da ortaya çıktığını belirtti.

O dönemde ülke sathında hızla aşılama kampanyası yürüttüklerini ve sonuçta çok başarılı olduklarını kaydeden Koca, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Hayatını kaybeden sağlık çalışanı haberleri çok sıktı. Sağlık çalışanları aşılandıktan sonra bu ölümler çok azaldı. Salgının direncini kırmak için aşı o zaman elzemdi. Virüsle ilk defa karşılaşıyorduk ve bağışıklık sistemimizin virüsü tanıması gerekiyordu. Çok işe yaradı aşılama kampanyamız. Virüs bir RNA virüsü olduğu için çeşitli mutasyonlar geçirdi. Virülansı, yani hasta etme gücü azaldı. Ya kovid geçirdik ya aşılandık ya da her ikisi birlikte oldu ve sonuçta bünyelerimiz virüsü tanır hale geldi. Virüsün de etkisi azaldı."

" Toplu aşılamaya kesinlikle ihtiyaç duyulmayan bir dönemdeyiz"

Mutasyona göre yeni aşıların geliştirilmeye çalışıldığını ve bunun normal olduğunu vurgulayan Koca, "Ancak geldiğimiz noktada bir propaganda yürütülüyor. Toplu aşılama propagandası. Toplu aşılamaya kesinlikle ihtiyaç duyulmayan bir dönemdeyiz. Biz gerekli olduğunda gerekeni yaptık. Kapanma gibi toplu tedbirler artık söz konusu değil. Açıkça söylüyorum, Kovid-19 için mevcut kişisel tedbirler dışında yeni bir tedbir asla söz konusu değil. Türkiye, küresel propagandanın uygulama sahası olmayacak." değerlendirmesinde bulundu.

Koca, Türkiye'nin sağlık konusunda da tam bağımsız olduğunun altını çizerek, "Kovid-19 aşısının yeniden toplu olarak yapılmasını gerektiren, bilimin teyit ettiği bir durum yoktur. Sağlık ve bilim pazarlamanın alanına dahil değildir." ifadesini kullandı.

"Yazılım hazır olduğunda uygulama başlayacak"

Öte yandan Koca, sağlıkta şiddet olaylarına karşı başlatılacak "Gri Kod" uygulamasına ilişkin de bilgi verdi.

Bir şiddet olayı olduğunda "Beyaz Kod" verilirse buna bağlı olarak adli sürecin hemen başladığına işaret eden Koca, şunları kaydetti:

"Sağlık çalışanı Beyaz Kod vermesi durumunda süreci düşünerek çekingen davranabiliyor. Daha basit bir müdahale ile Beyaz Kod ihtiyacı azaltılabilir, çoğu şiddet olayı daha o eşiği geçmeden önlenebilir. Şiddet eğiliminin şiddet davranışına dönüşmesini önleyecek çözüm olarak Gri Kod uygulamasını düşündük. Beyaz Kod uygulaması aynı şekilde sürecek."

Koca, "Gri Kod" verildiğinde, hastane güvenliği ve hastane polisinin gerekli müdahaleyi yapmak üzere durumdan haberdar olduğunu belirterek, sürece ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Hastane polisi, merkeze haber vererek Beyaz Kod gerektirecek bir olayı, şiddete dönüşmesi muhtemel bir olayı haber veriyor. İşin bir hastane güvenliği tarafı var, bir de kolluk kuvvetleri tarafı var. Kolluk kuvveti Hazır Kod durumunda hazır halde bekliyor olacak. Uygulama İçişleri Bakanlığımızla birlikte devreye konacak. İki bakanlığın ekipleri detayları birlikte çalıştılar. Bir hazırlık yapıldı ve tüm senaryolar gözden geçirildi. Şimdi de yazılımı yapılıyor. Yazılım hazır olduğunda uygulama başlayacak. Sona yaklaşmış durumdayız."

"Aile Hekimleri, vatandaşlarımızı doğru branşlara yönlendirebilir, bununla ilgili çalışmamız var"

Hekimden randevu alma konusunda dünyada benzeri olmayan bir uygulamanın söz konusu olduğunu ifade eden Koca, "Vatandaşımız, ilk defa muayene olacağı zaman, bir sevk olmadan, kendi talebiyle örneğin endokrinoloji kliniğinden randevu alabiliyor. Oysa hastanın ihtiyacının bir endokrinolog olmasını bilmesini beklemek doğru değil." açıklamasını yaptı.

Bunun hastanelere katlanan iş yükü olarak döndüğünü belirten Koca, şunları kaydetti:

"Gerekli çözümleri geliştiriyoruz. Vatandaşımızın sağlık ihtiyacının hangi branşta olduğunu bilme zarureti yok. Bir sağlık profesyonelinin onu yönlendirmesi daha doğru. Bu bakımdan aile hekimlerimizin rolünü çok önemli görüyorum. Aile hekimleri vatandaşlarımızı doğru branşlara yönlendirebilir. Bununla ilgili bir çalışmamız var.

Ayrıca hastalarımızın arayıp durumunu anlatacağı, doğru danışmanlık alarak doğru branşa müracaat etmesini sağlayacak bir çalışma planladık. Gerek gerçek sağlık profesyonelleri ile gerekse yapay zeka tabanlı yönlendirme sistemleri ile bu konudaki iş yükünü azaltacak bir sistem için çalışıyoruz. Önemli mesafe katettiğimizi düşünüyorum."