Günümüzün en önemli doğal afetlerinden biriside seldir. Önceden aldığımız doğru tedbirler tehlikelere karşı; elbette bizi koruyacaktır. Örneğin aşırı sert fırtına var ise; fırtınanın olduğu yerlerde ve saatlerde; mecburi değilse yola ve sokağa çıkmamak;  belkide  çatıdan kopacak bir metalin bize zarar vermesi gibi; olumsuz etkilerle karşı karşıya kalabiliriz. Fırtına  olabilecek hava var ise; ( Meteoroloji duyurusu ) balıkçıların denize çıkmaması gibi

     Günümüzde erken uyarı sistemleri çok gelişti; örneğin sel olabilecek durum var ise; meteoroloji bunu; 24 saat önceden bildiriyor. Elbette duyurulan bu tehlikeye karşı; bulunduğumuz yerde, noktada; bizi ve selin doğurabileceği bir tehlike olabilecek durumda ise; buna göre kişisel, ailesel, çevresel tedbirlerimiz ne ise; ona göre    davranış göstermeliyiz.

      Geçtiğimiz günlerde Sakarya’da ve Düzce’de şiddetli yağışlar oldu; özellikle suyun geçtiği derelerin, çayların, ırmakların   içi temizlenmediği için; içi dolu dere yatağı;  su çok gelince; yatak suyu alamıyor ve su etrafa taşınca; tehlike peşin gelebiliyor. O halde mutlaka DSİ  derelerin, çayların, ırmakların  içlerini zamanında temizlemeli; daha önceden gelen malzeme çakıl, kum ve toprak; dere yatağından alınarak; başka alanlarda kulanılmak üzere (satılarak ); Belediyelere, veya  Özel idarelerin kendi işlerinde kullanılabilir.  İçi temizlenen dere, çay, ırmak yatağı; suyu alarak;  taşır ve etrafa taşmadan göllere veya denizlere taşır.  Böylece herhangi bir zarara yol açmazlar. Bir diğer konu ise geçmişte var olan ve su alan dere yatakları hiçbir şekilde kapatılıp; başka amaca uygun kullanılmamalı; buralar mutlaka içleri temizlenip; suların fazlalaştığı anda; suyu taşıyarak sellerin önüne geçebilir.