Şeriat denildiği zaman, din kitaplarında yazılı kuralların, hukuk kuralı olarak uygulanması anlaşılır.

Din kuralları değişmez hükümler içerir. Toplum ise sürekli değişiyor. Gelişiyor. Değişen toplumsal yapı ile sabit karakterli şeriat hükümleri uyuşmaz.

Şeriat hükümleri, tarımsal üretim aşamasındaki toplumsal yapıya uygun hükümler içerir. Sanayi üretim aşamasına ulaşmış bir toplumda uygulanamaz. Bir kaç örnek ile konuyu açıklamak mümkündür.

1. Şeriat faizi yasaklıyor. Sanayi toplumunda, faizi yasakladığınız zaman sermaye birikim yasası işlemez. Sermaye birikimi olmadan, sanayi toplumu ilerleyemez. Ayrıca, ekonomik sistem ölçek sorunu ile karşı karşıya gelir. Yatırımlarda ölçek hesabı yapılamaz. Kaynaklar israf edilir.

Sovyetler Birliği döneminde faiz yasaklanmış idi. 1960 lara gelindiği zaman, Sovyet Ekonomistleri ölçek sorunu ile karşılaştılar. Faizin yasak olması nedeniyle, gölge maliyet kavramı icat ettiler. Her bir yatırımı diğeri ile ölçmeye çalıştılar. Başaramadılar. Sovyet sistemi, yatırımlarda ölçek bulamadığı için, israf yüzünden geri kaldı ve çöktü.

Faizi yasak eden şeriat hükümleri gelişmeyi durduracak ve toplumu tarım üretim aşamasına hapsedecektir. Statükoya hapsolan toplumların siyasal yapısı kısa zamanda yıkılıyor. Yıkılmanın gerisinde geri kalmışlık yatıyor.Tarih örnekler ile doludur. İmparatorluklar dahi ilk önce, finansal güçlerini kaybettikleri için yıkıldılar. Faizi yasaklayan bir ülkede, sermaye birikmez ve finansal güç oluşmaz.

2. Şeri hükümler, hırsızlık yapanın kolunu keser. Sanayi toplumunda kolu kesilen insanın verimi düşer. İstihdam dışı kalır. Sanayi toplumları sosyal güvenliği topluma yüklediği için, istihdam dışı kalanların yükünü toplum öder.

3. Şeriat hükümleri kadını ikinci sınıf insan sayıyor. Kadını toplumdan dışlıyor. Sanayi toplumlarında, hane halkının giderini tek kişinin çalışması karşılayamaz. Kadının iş hayatına katılması ve aileye ilave gelir sağlaması gerekiyor. Zira, sanayi toplumunda tüketim kalıpları değişmiş, ihtiyaçlar nitelik kazanmıştır.

4. Şeriat hükümleri kadın-erkek eşitliğini bozar. Bu bozma ''Evrensel İnsan Hakları'' ile bağdaşmaz. Evrensel insan hakları ile bağdaşmayan hükümleri uygulayan siyasi otoriteler uluslararası toplum tarafından dışlanır. Dışlanma ekonomi ile başlar. Ekonomik zorluklar, şeriat ülkesinin daha da geri kalmasına neden olur.

5. Şeriat kadının iş hayatına katılmasını önler. Toplumun yarısı kadınlardan oluştuğu için, sosyo-ekonomik verimlilik yarıya düşer. Üretimdeki verimsizlik toplumun geneline fakirlik olarak yansır.

6. Şeriat eğitime yansıyacaktır. Sorgulamayı yasaklayan dini akaidin egemenliği, bilimsel gerileme olarak sonuç yaratacaktır. Bilimde geri kalan toplumlar, bilgi toplumu aşamasına ulaşan dünyada kendine yer bulamaz.

7. Şeriat, siyasal toplumu tek düze (homojenize) etmeye çalışır. Siyasal toplumda yaşayan farklı ırkları ve mezhepleri kendinden olmaya mecburiyet getirir. Diktatörlük ortaya çıkar. Farklı mezhepler ve ırklar bunu kabul etmezler. Kısa zaman sonra siyasi çatışmalar başlar.