Emperyalizm denilen ( Dünyada görülmemiş galibiyetlerin mümessilleri) nesne sizi Anadolu’dan Türk Milletini atmak projelerinde bir vasıta gibi kullanıyorlar. “ Biz Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika projesinin es başkanlarından bir tanesiyiz” dedirterek sizin ağzınızdan bu tespitin doğru olduğunu açıklattılar. Dâhili ve harici bedhahların 1071 den beri başaramadıkları bir şey var " TÜRK MİLLETİNİ ANADOLUDAN ATMAK" Şimdi bu aşamada sizi ve AKP yi vasıta olarak kullanıyorlar. Size bu amaçlarına varmak için yaptırdıkları iki ana yanlış veya ihanet yolu var.

Birincisi açık bütçe yaptırarak paramızı ezmek ve dolayısıyla Türk milletini ezmek ve yok etmek. Size 11 senede toplam 345. Milyar açık bütçe yaptırıldı. Bu ne demektir üşenmeden anlatayım. 11 Senede Türk milletinin sofrasından 345 milyar TL lik sütü, yumurtayı, eti, peyniri aldınız. Asgari ücretlilerimiz 2002 de 10 çeyrek altın alacak kadar ücret alıyorlardı. Asgari ücretliler şimdi 6 adet çeyrek altın alabiliyorlar. Çocuklarımızın kitaplarından defterlerinden kalemlerinden devlet gücü ile 345 milyar tutarında malzeme alınarak seyahatlerde şurada burada harcanmıştır. Bir kısmı da İŞİD ÖSO ( özgür Suriye Ordusu) gibi çağdışı İslamcı terör örgütlerine destek yolunda kullanılmıştır. Filvaki bunlardan bir kısmı bir takım insanımıza gemicikler villacıklar olarak dönmüştür. Ama bunların toplamı devede kulaktır. Esas olarak Türk Milletinin ücretlerinin ve maaşlarının alım güçleri  %45 azalmıştır. Ve şimdi sizi deliğe süpürmek için kullanıyorlar. Bunu anlamadınız. Bunu göremediniz düşmanlarınızı yazarlar çizerler arasında aradınız İşte Tuncay Özkan, İşte Ergün Poyraz, İşte Doğu Perinçek, Mustafa Balbay, Soner Yalçın ve diğerleri hepsi ama hepsi sizin dostlarınızdı anlamadınız. Köroğlu’nun "düşman belli değil dost belli değil" diye feveran ettiği günlere yeniden geldik. Oysa Türk Milleti bu ihanetleri her karış Anadolu toprağını yeniden kanları ile sulayarak 9 Eylül 1922 de denize döktük. Bu zaferimizle Haçlıların 1071 den bu yana tezgâhladıkları oyun bozuldu. Bu zaferi Lozan’la taçlandırdık. Arkasından 29 Ekim 1923 te “ Yurtta sulh Cihanda sulh” “Hayatta en hakiki mürşit bilimdir” “ Egemenlik kayıtsız ve şartsız Milletindir” ilkelerine dayanan yüksek Türk Kültürü ve Türk kahramanlığı temelinde yükselen Laik Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. 14 Mayıs 1950 de iktidara gelen dâhili ve harici bedhahlar o nesilden bazılarını bu Cumhuriyete düşman olarak yetiştirdiler. Bu yetiştirdikleri Cumhuriyet düşmanı nesli Cumhuriyeti yıkmak için bir enstrüman olarak kullanıyorlar. Nerede nasıl kullanıyorlar demeyin sakın. Size açık bütçe yaptırarak 4+4+4 ucube eğitim sistemi ile laik eğitime son verdirerek kullanıyorlar. Türk devletini korumak üzere kurulmuş maaşlarını Türk Milletinin vergileri ile  ödenen polise emir verdiriyorlar. Onları taksimden temizleyin diye. Sizi izlerken ürktüm.  Emri ben verdim diyorsunuz. O zaman Azmettirici katil olduğunuzu kabul ve ikrar etmiş olmuyor musunuz? Ezeli düşmanlarımız Haçlılara hizmet etmekle onlara yaranamazsınız. Şimdi, de her yerde " HIRSIZ VAR" dedirtiyorlar. Hedefte kim var? Keşke bunları size analiz edecek bir ekibiniz olsaydı. Keşke bu kadar büyük millet teveccühünü Anayasa ve Atatürk ilkelerine uygun olarak kullansaydınız. İnanın tarihe geçecek bir fırsatı Türk Milleti size vermişti kullanamadınız. Şimdi Cumhurbaşkanlığına adaysınız. Bize göre aday olan bir kamu görevlisi istifa eder. Anayasal ilkemiz budur. Ne yazık ki istifa etmemekte kararlısınız. YSK ve AYM de sizin istifa etmenize gerek yok dedi. Siz eğer başbakan değil de Ankara valisi olsaydınız istifa edecektiniz. Buna yasal zorunluluk vardır. Bir ilin valisi istifa ediyor da bütün ‘ valilerin toplamı kadar güçlü bir kamu görevlisi olan başbakan neden istifa etmiyor. Bunun gerekçesi nedir? Yazık, Çok yazık. Diyor ve en derin saygılarımı sunu yorum. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüce Allahtan Türk Milletine başarılar dilerim