OF MU ÇEKSEK, VAH MI ÇEKSEK?

ŞAŞIRDIK KALDIK!

 

40 yıllık bir hekimim. Bunun 35 yılını da uzman olarak çalıştım. Ülkemde öyle dramlar görüyorum ki, ne  yazsam eksik kalıyor.. Gezi Parkı Direnişi'nin yıldönümünü içimiz yanarak andık. Öldürülen, işkence gören, ezilen, dışlanan insanlarımız aklımıza geldi. Yine kat ve kat hüzünlendik. Aşık Mahzuni'nin dediği gibi; Ağlasak mı, Ağlamasak mı?

Kahrolmamak elde değil.. Vah ülkem vah!..

*

Aralıklı 7 yıldır hem uzman doktor, hem de sağlık yöneticisi olarak çalıştığım Soma'da, 13 Mayıs 2014 yılında tarihimizin en büyük maden faciası yaşanmış ve 301 maden işçisi göz göre göre önlenebilir bir kazadan (katliamdan) ölmüştür. Daha doğrusu cinayete kurban gitmiştir. Bu katliam'a ; "Kader" ve Alın yazısı" denerek şu ana kadar üzülerek söyleyeyim üzeri örtülmeye çalışılmaktadır. Ülkemizin gündemi maalesef çok yoğun olduğundan bu iş cinayeti ile ilgili devam eden mahkemenin duruşması ve aldığı kararlar kamuoyunda büyük olasılıkla gözden kaçmış veya fazla dikkat çekmemiştir. Zaten haksızlıklar artık o derece göğe erişmiştir ki, hangisini izleyip tepki göstereceğimizi bilemiyoruz dostlarım.

*

Çok bildiğimiz ve  her dinlediğimiz de içimizin  kan ağladığı bir türkümüz var.. Şu yazıyı yazarken bile heyecanlanıp üzülüyorum...Şairin dediği gibi; Ne zaman bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım.. Bizde türkülere sığınıyoruz maalesef.. Tepkisiz duruma düşmekten utanır olduk.

Gel de söyleme!..

*

Ahmet Gazi Ayhan ve Ahmet Sezgin ustalarımızın birlikte üretimi olan bu ağıtı her dinlediğimde Soma'da patronların pisi pisine, fazla üretim yapmak amacı ve  kâr etme hırsı yüzünden öl(dürül)en kardeşlerimiz ve yakınları aklıma gelir.. Bir şey yapamamanın ezikliğini taşırım.

 

Bir Of Çeksem Karşıki Dağlar Yıkılır

Bugün Posta Günü Canım Sıkılır

Ellerin Mektubu Gelir Okunur

Benim Yüreğime Hançer Sokulur

*

Hacettepe Tıp Fakültesi öğrencilik yıllarımızdaki Halk Sağlığı derslerimizde hocalarımız devamlı bizlere; İnsanların ölümünü "Koruyucu Hekimlik ilkeleri göz ardı edilmese azaltabilir, çoğunu önleyebiliriz" deyip, üzerine basa basa maalesef bunu "Neoliberal Küresel Kapitalizmin direktifleri doğrultusunda tanzim edilen sağlık Uygulamaları yüzünden yapamıyoruz" derlerdi. Ama biz bir türlü bu kadar acımasız patron düzenin olacağına, bunu yapabileceklerine ihtimal veremeyip bu tespitlere inanamazdık. Şimdi düşünüyorum da hocalarımız yerden göğe çok haklılarmış. Koruyucu Hekimliğin önemli bir bölümü olan İş kazalarının önlenememesi yüzünden dünyada her gün 5 bin, ülkemizde de 5'e yakın emekçinin ölmekte olduğunu anımsatmak ta yarar var. Dostlarım bu kader ve alın yazısı değildir. Bunda da Avrupa'da birinciyiz. Gelelim KRONİK SOMA DAVASINA.

Soma davasında yeniden yargılanmanın ikinci duruşması Mayıs 2021'in son haftasında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmiş olup, Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç, mühendisler Efkan Kurt ve Adem Osmanoğlu'nun tekrar yargılanmasına devam edilmiştir.  Mahkeme heyeti; Sanıkların tutuksuz yargılanmalarının devamına, "Reddi Hakim Talebine" yapılan itirazın sonucunun beklenmesine, bir dahaki duruşmanın 14 Haziran pazartesi günü yapılmasına karar vermiştir..

Yorum yapmıyorum.. Yorum sizlere ait..

*

Üretim biçimimiz gelişmemiş, aydınlanmamız yetersiz ise, bizim gibi dışa bağımlı, komprador burjuvazinin bile doğru dürüst Evrimleşmediği, yarı kapitalist, yarı feodal ülkelerde bir üst yapı kurumu olan adaleti eleştirmenin yararı olur mu ben bilmiyorum.

*

ÇÖZÜM:: Bu yozlaşmış anamalcı sistemi biran önce değiştirip, daha paylaşımcı ve toplumcu bir sistemi hedeflemektir.. İyilerin birlikte ve omuz omuza mücadeleleri olmadığı sürece işimiz gerçekten çok zor dostlarım..

Hukukun üstün olduğu, emekten yana, çağdaş, laik, demokratik, insan haklarına dayalı bir yapılanma için hepimizin taşın altına elimizi koymamız gerekir. Haydi bunun için mücadele etmeye!

SELAM OLSUN BİR AVUÇ KÖMÜR İÇİN BİR ÖMÜR VERENLERE!..

Sevgiler..