Dün çıktı karşıma bu sözler. Ne kadar da doğru; Hep ayrılınca daha çok özleriz, kıymetini anlarız sevdiklerimizin. Aramızdan ayrılan (vefat eden…) arkadaşlarımız, dostlarımız, aile büyüklerimiz içinde böyle değil mi?

Bugün yürüyüşte, dikkatimi çekti, Belediye’nin Temizlik arabası; yere düşen yaprakları silip süpürüyordu.
Sahil boyu; Sanki sarı bir Bünyan halısı gibi, kaplamıştı yolları yapraklar( sonbaharın simgesi) onlarda ağaç dallarına tomurcuktu bir zamanlar, ılık esen rüzgârlar da bir oyana bir bu yana sallanıp durdular, sonra zamanı gelince sararıp birer birer döküldüler. Tıpkı biz insanlar gibi...
Temizlik arabası su püskürterek ( toz olmasın diye…) ilerliyordu, sanki hastalara verilen narkoz gibi, yaprakları uyuşturuyordu serpilen su. Sakinleşen yaprakları karanlık depoya atıyordu, bu makine. Yoğun bakım odası gibi. Durdurdum görevliyi; Nereye götürüyorsun bunları dedim, Belediyenin gösterdiği bir alana boşaltıyorum dedi. Dedim o yapraklar, kendilerini bambaşka âlem de bulacaklar, tekrar toprağa karışacaklar, tıpkı biz insanlar gibi.
Bir yaprak beni alıp nerelere götürdü. Bir an hayal ettim işte…
Sağlığımız yerindeyken, henüz ağaçların dallarındayken, düşmeden bilelim birbirimizin kıymetini diye paylaştım bu hayalimi sizlerle…