Dün tarih konusunda dört makale yazdım. Tüme varım metodunu kullanarak sonuç çıkarmaya çalıştım. Zira, tarih tekerrür ediyor. Sorun, tarihi egemenlerin yazmasından kaynaklanıyor.

Örneğin;

1. İslam tarihçileri, Emevilerin Horasan Valisi Kuteybe bin Müslim'in yaptığı Türk Katliamı hakkında tek kelime etmiyor.

2. Ruslar, Rusyada yaşayan Türkleri ''Tatar'' diye tanımlıyor. Halbuki, Tatarlar moğol soyundan geliyor.

3. Araplar, 1258 yılında Bağdatı yağmalayan ve İslam Devletine son veren Moğolları, Türk olarak tanımlıyor. Türk düşmanlığı yaratıyor.

4. Araplar, İslamın kendilerine inmiş din olduğunu iddia ediyor. Sonradan Müslüman olmuş Türkleri mevali olarak tanımlıyor. Türk Halifeyi meşru görmüyor.

5. İslam tarihçileri, Halife Ömer'in İskenderiye kütüphanesini yaktırmasından tek söz etmiyor.

6. İngiliz kayıtlarında, Çanakkale Savaşında yenildik denilmiyor. Dizanteri hastalığı yüzünden, askeri geri çektiklerini yazıyorlar.

7. Romalılar, tarihi olayları yazmaya meraklı bir millet idi. Sefere giden Orduya, Cumhuriyet adına, gerçekleşen olayları not tutacak ''özgür bir yazman'' görevlendirilirdi. Özgür yazmanlar sayesinde, Roma kayıtlarından, tarihçiler, önemli ölçüde yararlanıyor. Yine de egemenlerin, tarih konusundaki gücü değişmedi, değişmiyor. Nitekim, Sezar, İrlandaya sefer düzenlemiş ve yenilmişti. Gemilere kaçarak paçasını kurtarmıştı. Bu durumu, Cumhuriyetin özgür yazıcısı, deftere not etmişti. Sezarın askerleri, yazıcıyı, yazdıkları ile birlikte denize attılar. Denize düştü, diye rapor ettiler. Fakat, Roma Cumhuriyet Meclisi bu savunmayı kabul etmedi. Zira, fısıltı gazetesi gerçekleri herkese duyuruyor.

Tarihi egemenler yazıyor. Egemenlerin aleyhine işlemiş konular kayıtlara geçmiyor. Egemenlerin yazdıkları tarihi sorgulamak gerekiyor.