Toprağa saygısız bir şekilde sağlıklı ve sağlam bir topluma sahip olmak imkânsızdır.

                                        Peter Maurin 

Dünya Sağlık Örgütü(WHO) anayasasında sağlık şöyle tanımlanmıştır: “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir.” Bu tanımda bedence ve ruhça iyilik hali sağlığın bilinen yönü durumundadır.

*

Küresel Anamalcı sistem neoliberal politikaları gereğince tüm alanlarda olduğu gibi TOPRAĞA SAYGISIZ DAVRANMASI doğası gereğidir. Sağlıklı bir toplumun en önemli öğelerinden birisi olan TARIMSAL ÜRETİM maalesef geri bıraktırılmış emperyalizmin denetiminde ve kontrolünde olan bizim gibi ülkelerde insanlar bu nedenle açlığa terkedilmiştir. Artık çocukların yatağa aç girmesi olağan hale gelmiştir. Aşık Özlemi'nin türküsünde dediği gibi maalesef toprağımıza, tarlamıza BAYKUŞLAR TÜNEMİŞTİR. Biz hekimlerin bile bu yarayı sarmamız artık çok zor.

Lokman Hekim Gelse Sarmaz Yarayı

Hilebaz Dostunan Açtık Arayı

Ne Köşkümu Koydu Ne De Sarayı

Baykuşlar Tünedi Dalıma Benim

Değme Felek Değme Telime Benim

*

Çünkü bunlar aşımıza ekmeğimize göz koymuşlar, adeta bizleri açlığa terk etmişlerdir.

Ahmet Arif'in "Hasretinden Prangalar Eskittim"  eserinde ne kadar güzel ifade edilmiş.

Bunlar,

Engerekler ve çıyanlardır,

Bunlar,

Aşımıza, ekmeğimize

Göz koyanlardır,

Tanı bunları,

Tanı da büyü…

*

Ülkemiz Tarımında ki aşırı kayıplara; Türkiye sermaye gruplarının en üst temsilcisi olan  TÜSİAD  dikkat çekerek, açık bir şekilde hastalığa tanı koymuştur.

*

Türkiye’de tarım kaybı yaşanmaktadır.

Tarım katma değeri 40 yılda 26 milyar dolar gerilemiştir.

TÜSİAD’a göre birincil sorun ithalattır.

TÜSİAD 2020 yılında yayınladığı “Tarım ve Gıda 2020” raporunda Türkiye’nin üretimindeki düşüşünü gözler önüne sermiştir. Son yıllarda üretimde ciddi düşüş yaşanırken; aynı Türkiye ölçek ve çeşitlilik açısından lider ülkeler arasında bulunmaktadır.

*

Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin(TÜSİAD) raporuna göre;1990’lı yıllara göre dünyada tarım katma değerinin gayri safi yurtiçi hasılasında (GSYH) düşüş yaşandığı gözler önüne serilmiştir. Özellikle günümüzde yüzde 50’den fazla kayıp yaşayan sektörün, dünyada yüzde 3,5 seviyesinin altına gerilediğine değinilmiştir. TÜSİAD’ın verilerine bakıldığında tarım katma değerinin; Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu orta gelirli ülkelerde yüzde 7,8 seviyelerine kadar gerileme yaşandığına yer verilmiştir.

*

TÜSİAD Türkiye’nin tarım katma değerinde 1980’lerden 2010’a kadar sürekli artış olduğunu, 70 milyar dolar seviyesine ulaştığını, fakat 2010’dan 2018’e kadar keskin bir gerileme yaşayarak, 44 milyar dolar düştüğünü özellikle belirtmiştir.

*

TÜSİAD raporunda düşüşün temel sebepleri arasında ithalatı ilk sıraya koyarken, özellikle 2005- 2015 arasında yapılan ithalatta işlenmiş gıdada yüzde 7 olan ithalatın yüzde 13’e, birincil tarım ürünü olarak nitelendirilen arpa, buğday, yulaf, çavdar gibi ürünlerde de yüzde 4 seviyesinden yüzde 11’e yükseldiğine dikkat çekilmiştir.