Mayıs Hazirana dönüyor..!
İçimizde taşıdıklarımız ;sızı,elem ve kedere dönüşüyor.
Nereden nereye derken;ayni boşlukta kulaçlara...
Bir de baktık ki;Tırpan olmuş ;Nire’si diyor.
Yine taklit,yine ayni sözler,yine heyecandan uzak,örgüt direncinden yoksun ,olmasa da olurdu anlayışında mı acaba..?
Kemal Yazıcıoğlu spor salonu çok alkışlara,horonlara,seslere ve hakarete uğradı.Salon oturakları hop kalkıp hoop oturanlar ile yerlerinden oynatıldı.Salonun iki tarafına yerleştirilmiş oturaklar yerlerinden sökülüp salonun ortasına fırlat(ıl)dı.Segirci -izleyici adlı fanatikler gök kubbeyi yerinden oynattı.Belki de;Vali Yazıcıoğlu bu inlemelerden sanki bir operasyona gider gibi haz aldı.
Ayni salon ,ayni oturaklar ve salonun orta yerine doldurulmuş bulunan sandalyeler, karşı duvarda elbette ki; Atatürk ve Bayrak.
Ortasına yerleştirilmiş “Fındık Çalıştayı'nı" özetleyen sloganlardan birisi ;Tek kelimeyle:Fındığına sahip çık üretici mesajı.
Ama,Üretici nire’de..!
Salonda saatler önce yerimi alayım,o salon ve ruhu hissedeyim.Geçmişimde kalmış olan;”Fındık-patates canımız sömürücüler düşmanımız” diyerek başlayan sloganlarım(a),Fındık fiyatını belirten etiketlenmeyi atayım.Kendisini bu meydan,alan,salon mitinglerine kaptırmış olan ve kollarındaki pazu bantlarıyla korteji,salonları dizayn eden,misafirlere yer gösteren,gelecek kürsü konuşmacılarını ağırlayan,anons edecek olan,hangi isimlerin konuşacağını ,hangi sloganların atılacağını önceden bilen,ayarını,zamanını ve hatip’in o vurgulayıcı tonuyla kitleleri harekete geçiren,oldukları alanları gelin süsler gibi,bayram yerine gider gibi,en güzel giysilerinden olan;Potin,kaşkol,parkesine imrenen gelin konvoyu gibi heyecan taşıyan,hareket eden ve bulundukları alanları şenlik yerine çeviren gençlik nire’de..?
Dalga dalga yayılan meydan,salonlar,
Karadeniz’in öfkesini,hırçınlığını kabartan ayranlar,
Sesinin rengini aldığı; bayrağı,
Başlarını yıldızlara uzatan kitleler,
Haykırışıyla işte biz buradayız diyen mahalle,köylüler,
Belirlenecek ürün ederinin en ince hesabının yapıldığı,alın-teri katılarak ve amacını açıklayan broşürler,dergiler,afişler,pullamalar ve heyecanlı kitle ...
Salon doldurulmuş,salon sandalye ve koltuklara keykin’miş,salon dünden kalma alışkanlıklarını kaybettirilmiş,
Salon heyecansız ve ruhsuz kalmış.Örgütler ilçelerden nede olsa mantığına uygun olarak gelmiş,bir kaçı gönüllü,bir çoğu yönetici kabilinde gelmiş ve ne olacak diyerek te ruhsuz bir kimlikle yer almış .Salon heyecansızlığı çağrıştırmak için adeta özensiz hazırlanmış.
Önceki yıllarda İl-İlçe-Belediye Başkanlığı,Meclis üyeliği,Milletvekili adaylığı,aday adaylığında bulunmuş olan insanlar salon köşelerinde kalmış,yer bulmakta sakınca olmasa da örgütleriyle “dalaş “haline getirilmiş olarak yerlerini almışlar.Atılan cılız ve kendisini bulamayan bir kaç slogan;Türkiye laiktir laik kalacak,İşci-köylü ,gençlik CHP’de birleştik. Gün gelecek/devran dönecek...Her şeye maydanoz olacak olan nesil(in) kayıp insanları,gençlik kolları hariç,kadın kolları artık torun gezdirmeye çıkmış gibi...İzleyicilerin tamamına yakını ‘80 öncesinde kalmış,bir kaç kasketli ve ileride ban’a da bir adaylık doğar mı diyerek ortalıkta gözükmeye çalışan insancıklar ve heyecanını,terini,özünü unutmadan gezinen,tepinen,bağıran azınlık...
Tüm bunlara rağmen,Bildik ,Kılıçtaroğlu ve dokunduğu konularda “ah ,ah” seslerini gösteren bir heyecan,ruh,sorumluluk sahibi bir lider...Keşke;eline aldığı “Tırpan”ı sallar gibi sallasaydı,sallasa ve yerinden sökerek,biçerek,kurutarak,çürüterek terk etseydi ;Şu adı var kendisi yok örgütlerini,heyecansız yönetim ve yöneticilerini,Vefa besle(sey)diler geçmişin yüklerini,sorumluluğunu taşıyanları ve sorumlu olduklarını bildirseydi,Gençlik ve kollarına,Haydi Bir tırpan daha salla ,salla ve düşsünler halkın yakasından şu miskin yapılar,uyuyan yöneticiler,sorumluluktan kaçan örgütler.SALLA ŞU TIRPANI LİDER..!
Önce;Önderler-liderler bedel öder ve onları lider,önder yapan ödenilen bedellerdir bilesin...Tırpan sallamak yetmez bir yerde salla liderlik ve önderliğin gerektirdiklerini ve durmasın,dürülmesin bayrak ve kitleler,durulmasın akacak olan su ve Karadeniz...Nire den nire’ye ey uyuşturulmuş kitleler..?