Cumhurbaşkanı adaylarının şahısları ile uğraşan bir yazı yazmak benim kariyerime uymaz. Ama Cumhurbaşkanı adaylarımızın üçü de Cumhuriyetimizin değiştirilmesi dahi önerilemez temel ilkelerine aykırı düşüncede olunca iş değişiyor.

Sayın Selahattin Demirtaş Anayasamızın bölünmez bütünlüğümüze karşıdır ve Kürdistan kurmak için çabaladığını bilmeyen duymayan herhalde yoktur.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a gelince; Demokrasi bizim için amaç değil araçtır. Zamanı gelince demokrasi Treninden ineceğiz sözü ve vaadi ona aittir. Elbette ki Millet isterse laiklik biter vaadi de ona aittir. 11 yılda 11 adet açık bütçe ile toplam 340 milyar bütçe  açığı yaparak milletimizi ekonomik olarak iflas ettiren de Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanı olduğu AKP dır.  

Sayın Ekmeleddin İnsanoğlu’nun siyasi icraatlarını şu an itibari ile pek bilmiyoruz. Bildiğimiz kadarı ile Cumhuriyetimizin laiklik ilkesi ile sorunları bulunan bir teşkilatın ( İslam iş birliği teşkilatı) genel sekreterliğini yürütecek kadar laiklikle ilgisi vardır. Atatürk’le sorunları olan bir aileden gelmektedir. Açık bütçeler Müslümanların yok edilmesi için Haçlılar tarafından “ Açık finansman” adı verilerek icat edilmiş olan Müslümanlığı yok etme uydurmasıdır dediğini bilen duyan var mıdır
 Bu gün TBMM demokratik olmadığını ispatlamıştır. Bu gün Cumhurbaşkanı olacak bir kişi TBMM üyelerinden en az 20 milletvekili bulmazsa Cumhurbaşkanı adayı olamaz. AKP nin 311 milletvekili tümü ile Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklemiştir. Başka kimseye tek imza bile vermemiştir. BDP ise 30 Milletvekili ile Selahattin Demirtaş’ı. CHP+MHP ise Ekmeleddin İhsanoğlu demiştir. Geriye ise demokrasiyi işletecek 20 Milletvekili kalmamıştır.20 İmza bulunarak Cumhuriyetçi bir aday çıkarılamamıştır. Bunun neresi demokratiktir. Neresi Milletin iradesidir. Milletin seçeneğinin olmadığı bir seçim nasıl bir demokratik seçim olacaktır. Nasıl meşru bir seçim olacaktır. Peki Cumhurbaşkanlığı seçim kanununa 5000 Türk vatandaşının imzalayacağı bir dilekçe ile aday olunabilir neden denilmemiştir. Veya 40 yaşını dolduran Cumhurbaşkanlığı seçilmesinde engeli bulunmayan her Türk vatandaşı adaylık için başvurabilir maddesi neden yok. Geçen yazımızda yazmıştık. Bu Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı seçim kanun Recep Tayyib  Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması amacıyla hazırlanmıştır. Daha başlangıçta bu seçim tökezlemiş ve Demokratik bir seçim olmayacağı apaçık ortaya çıkmıştır. Örnek millete seçim için seçenek verilmemiştir. Bu satırların yazarı bu adaylardan hiç birine gönülden oy vermez. Çünkü hiç birisi Atatürk’ümüze benzemiyor. Hiç birisi her karış toprağı şehit kanları ile sulanarak Türk yurdu yapan Yüce şehitlerimizin ruhlarının bize verdiği rotaya uymuyor. Hiç birisi Yüce Peygamberimizin “ Bilim Çin’de bile olsa gidin alın      “ ve “ Beşikten mezara bilim okuyun” Hadis-i Şerifine uymuyor. Peki, neye uyuyor. Haçlıların 1071 den beri izledikleri temel politikaları olan “Türkler ve Müslümanlar Dünya üzerinden yok edilmelidir.” Tezlerine uyuyor. Türk milleti büyük bir milletin                 (“ Cumhuriyeti kuran halka Türk milleti adı verilir.)  Adıdır

Bu millet Ergenekon’a hapsedilemez. Yarıp çıkacaktır. Ama nasıl? Bu sorunun cevabı Amasya tamiminde vardır.

1- Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir. 
2- İstanbul Hükümeti, üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirememektedir. Bu hal, milletimizi âdeta yok olmuş göstermektedir. 
3- Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.

Başarılar dilenir.