Almanyadaki Yahudi zulmünden kaçan Fritz Neumark (1900-1991) İstanbul Üniversitesinde hocalık yapıyordu.

Talebeleri ''Batı bizi neden sevmiyor'' diye, Neumarka sordular. Neumark ''Türk olmanızdan'' diye cevap veriyor. ''Siz Hristiyan dahi olsanız, Batı sizi sevmez'' diye cevaplıyor. Devam ediyor. ''Türkler olmasaydı, tarih diye bir olgu gerçekleşmezdi'' diyerek, Türklerin tarihteki yerini açıklıyor.

Her ne kadar tarihi egemenler yazıyor olsa da, arşivler saklanamıyor. En eski medeniyetin Türklere ait olduğu ortaya çıkıyor.

1860 yıllarda, Avrupalı elçiler İstanbulda mekan tutmuşlar. Tuvalet bilmiyorlar. Lazımlık kullanıyorlar. Akşamları, içi dışkı dolu lazımlıkları pencereden sokağa boşaltıyorlar. Dönemin devlet idaresi, elçileri şehir dışına, boğazdaki Tarabya mevkine gönderiyor. Batı denildiği zaman, tuvaleti bilmeyen, yıkanmayan, pislik içinde yaşayan bir millet anlaşılır. Böyle ilkel bir medeniyetin, başat hale gelmesi sanayi devrimi ile gerçekleşti.

Sanayi devriminin nedeni de, Türkler ile mücadele etmek mecburiyetinden doğmuştur. Sanayileşen ve Katma Değeri yüksek sanayi malı satıp, tarım ürünü satın alan Batı zenginleşti. Zenginlik beraberinde refahı getirdi. Ama, Türk kültürünün etkileri devam ediyor. Bunu anlattığım zaman, kendi medeniyetleri ile övünen Batılı dostlarım şaşırıp kalıyor.

Kültürel etkimizin sonuçlarını en kolay Yıl Başı yaklaşırken görüyoruz.

Türklerin Yeni Yılı 22 Aralıkta başlar. 22 Aralığın astronomik ve matematik hesabı vardır. 21 Aralıkta en uzun gece sonlanır. 22 Aralıktan itibaren, günler uzamaya başlar. Günlerin uzamasını, Türkler NARDUGAN Bayramı adı altında kutlar. Bu kutlama sadece sosyolojik değildir. Nardugan Bayramının, Astronomik bilgiyi gelecek kuşaklara aktarmak amacı da vardır.

Nardugan Bayramı kutlanırken, Çam ağacı süslemesi yapılır. Ağaca bez parçaları bağlanır, dilek tutulur. Büyükler, çam ağacına hediyeler bırakır. Çocuklar ''AYAZ ATA, biz geldik hediyemiz nerede'' diyerek şarkı söyler. Ayaz Ata, soğuk kış günlerinde, halka yardım eden bir evliyadır. Kim olduğu bilinmez.

Batı, yukarıda yazdığım kültürümüzü intihal etmeyi başardı. AYAZ ATAYI, NOEL BABAYA dönüştürdü.

22 Aralıkta başlayan NARDUGAN Bayramının astronomik gerçekliğine dayanarak, 325 yılındaki İZNİK KONSÜLÜNDE, 24 Aralık gününü Hz. İsanın doğum günü ''NOEL'' olarak ilan etti. Halbuki, Hz. İsanın ne zaman doğduğu bilinmiyor.

Çam ağacı süsleme geleneğimiz de Batıya geçti. 1600 yılına kadar Papa ''Çam ağacı süslemek, pagan geleneğidir'' diyerek yasaklamıştı. Ancak, inancı zayıf Almanlar, Papayı dinlemediler. Çam ağacı süslemek, Hunlar tarafından Almanlara geçti. 1600 den itibaren Fransızlar da taklit etmeye başladılar. Kültürel etkinliğimiz tüm dünyaya yayıldı.

Dünya, çam ağacı süslüyor. Türklerin binlerce yıl önceden yaptığı gibi, yeni yılın gelişini kutluyor. Tarihini öğrenen Türkler, büyük bir kültürün mirasını taşımanın gururunu yaşıyor.