Türkler, tanrının, yeryüzündeki zulme son vermek amacıyla görevlendirdiği asil bir millettir. Ancak bu millet, Türklüğünü unuttuğu anda, ilahi kuvvetin verdiği gücü de kaybediyor. Bin yıllık Hindistandaki Türk Tarihi, bu gerçeği doğruluyor.

Türklerin Hindistan macerası, GAZNE DEVLETİ ile başlar. Gazne Devletini Alp Tigin adındaki Türk kurmuştur. Alp Tigin, çocuk yaşta köle olarak İranlı bir Beye satılmıştı. Alp Tigin, her Türk gibi üstün askeri ve idari yeteneklere sahipti. Yeteneğin farkına varan İran Şahı, Alp Tigini has ordusuna dahil eder. Alp Tigin Şahın Genel Kurmay Başkanlığına kadar yükselir. Fakat, İranlı Beyler bu yükselmeden rahatsız olurlar. Bir kölenin emrinde olamayacaklarını Şaha iletirler. Şah, Alp Tigine emrindeki Türk askerler ile birlikte gitmesine izin verir.

- Alp Tigin 963 yılında, Gazne şehrine gelmiş ve Hindistanı 1186 yılına kadar yönetecek Gazne Devletini kurmuştur. Selçuklular, 1040 yılında Gazne Devletine büyük darbe vurdu. Gazneliler Hindistanın içlerine çekildiler, ama bir daha kendilerini toparlayamadılar. 1186 yılında, Guruların, devlete son vermesi Hindistanda kaosa neden oldu.

Türkler, yeni bir devlet ile Hindistandaki kaosu düzene soktular. 1206 yılında Ayberg Han , DELHİ merkezli Yeni Delhi Türk Sultanlığını kurdu. (Tarihde Türk adıyla kurulan üç devlet vardır. Birincisi Gök Türkler, İkincisi Yeni Delhi Türk Sultanlığı, üçüncüsü de Türkiye Cumhuriyetidir.)

Ayberg Hanın kurduğu Yeni Delhi Türk Sultanlığı 1413 yılına kadar Hindistanı idare etti. Ancak, 1413 yılında, Sultanlığın yönetimi Afgan kökenli aileye geçti. Türk kelimesi de Sultanlığın isminden çıkarıldı. Yeni Delhi Sultanlığı olarak devam etti.

Özbekler, Emir Timurun Torunu Babür Hanı tanımadılar. Babür Han ortada kaldı. Özbeklerden umudu kesen Babür Han, emrindeki az sayıda asker ile, Hindistana akınlar düzenliyor ve fakat başarılı olamıyordu. 1520 lerde, Osmanlıya gelip ödünç top istedi. Yavuz Sultan Selim Han, Babür Hanın talebini kabul etti ve Rumi Mustafa adındaki, topçu komutanı beraber gönderdi.

Rumi Mustafanın topları, 1526 yılında Delhi Sultanlığının 100 bin kişilik ordusunu, darma duman etti. Babür Han 1526 yılında Hindistana egemen oldu ve ismiyle anılacak Babür Devletini kurdu. Babür devleti, 1858 yılına kadar Hindistanda egemen oldu.

1858 yılında Babür Hanın ardılları, topa mağlup oldular. Babür Hanın Top ile kazandığı, Hindistan egemenliği, İngiliz topları ile ellerinden kayıp gitti. Toplar arasındaki tek fark, İngiliz toplarının tekerlek ile kolay taşınabilir olmasıydı.

Türklerin 963 yılında başlayan Hindistan macerası, 1858 yılında sonlandı. Ancak, aradan geçen yarım asır sonra Hindistan Halkı Türkleri aramaya başladı. Zira, Türkler gitti, Hindistana zulüm geri geldi.

İngilizler Hindistanda sömürü düzeni kurdular. Hint kumaşı ile ingiliz tekstil ürünleri rekabet edemiyordu. Hint kumaşı dokuyan ustaların ellerini baş parmak hizasından kestiler. İngilizler Hindistanda Tuz tekeli kurdular. Tuzu altın para ile sattılar. Tuz satın alamayan Hint Halkı, turşu yapamıyor ve açlıktan ölüyordu. Altına en çok meraklı toplumun Hindistan olması tesadüf değildir.

Bu gerçekleri yaşayan, Hindistanın ünlü düşünürü ve pasifizmin öncüsü Mahatma Gandi kitabında ''Hindistanın iki öz evladı vardır, birincisi Türklerdir...'' diye yazıyor.