Utanmak, Ar ve namus kavramı içinde görülen bir kelime olduğu gibi; Utanmak ; aynı zamanda mahcup olmak olabilir.
Kelimeye anlamını veren, zenginleştiren ve öz'e uygun düşen anlamını bu gün bir Siyasetçi, Esnaf, eğitimci ve yöre de yaşam sürdüren birey olarak gördüm, yaşadım ve gerçek anlamıyla da Utandım..! 
İlçemiz yöneticileri ne kadar sorumlu demeyeceğim.İlçe yönetiminde söz -karar yetkisi bulunan ve sorunların aşılması için yetki isteyen ve alan kişi ve kurum birinci derecede sorumlu olmalı değil mi..?
Belki denilebilir , Belki..!
Bir zamanlar Siyasetin diline giren;"Cenazeden cenazeye,Düğünden düğüne" deyimini bu gün bu kadarına dahi tanıklık edemediğimiz için Utandım...
Alankent- yakacık Dağ küme evleri olarak bilinen yöremiz ;Gerçek anlamda yoksulluğun,geri kalmışlığın, itilmişliğin ve dağ-mera yaşamının içerisinde yer alabilen yörelerimizden birisi.Denilecek ki; Arazi ve mülkiyetlerinin başında olmak istedikleri için sorunların çözümünde Kurum olarak bireylere hizmeti taşıyamıyoruz, Zemin ve yöre kırsal, engebeli ve balçık denilecek kadar da zor hizmet taşınılan bir yöre.
Hatta ki, O yörede mevsimlik kalabilen insanlar var da denilebilir.İnsan ve hane yoğunluğu tartışılabilir gibi güncel bilinmezlikler içerisinde de kalınabilir.Ama  ben bu yöreyi yaşayan,bilen ve ömrünü bu yaşam alanında geçirebilmiş, tanımış, müşteri, insan, öğrencisi ve dostları olan birisi olarak bilirim ve bir zamanlar; Karnesi bozuk denildiğini, Başka bir zamanlar bizlere yakın denilerek ötelendiğini, bir başka zaman nasıl olsa "kandırılır" denilebildiğini bilirim.Bildiklerimizi, gördüklerimizi ve sorumlu olmamız gereğini inkar ettiremez.Ettirmemeli...
Bu mahallemizde bir Cenazemiz vardı ve cenaze evine ulaşmak için araçlarımızı gidebildiği ölçüde gitti ve bir birlerine yol verebilecek alanlar seçerek iz sürdüler.Yayan ve araçsız alanda geçmek için ise ancak bot.Çizme denilen ayakkabılar ile gidilebileceğini gördük.
Başsağlığı dileklerimi iletirken ve sabır dilerken ;İnsanların,yakınlarının gözlerimizin içine ürkek,korku,endişe ve "işte" der gibi bakışlarından utandım.Sorumluluğumuzun ne kadar olabildiğini bildikleri gibi,belli alan ve ilişkilerimiz ile de bunu dilendirmemiz gerektiğini görmelerini diledim. Sıkıntımı ve Utancımı anladıklarını ve bu durumda sorumlu olması gereken kişi ve kurumların akşam üzeri bir araç çakıl gönderdiklerini , ancak o'nun da hane yakınında bir depiklik oluşturabildiğini,aylarca hasta olan ve son hafta içinde de durumun belli olduğunu dile getirdiler. Seçilmişlere kızgındılar,seçilmeye namzet olanlardan da umut bekliyorlardı.Şahıs olarak da,Artık sahiplenin ağabeyim ,uzak durmayın,yapılanları ve yaptıklarımız dan haberdarız dediklerinden Utandım...
Cenazeden cenazeye ,Düğünden düğüne mahallelere döküle çakıl ve bakımlara dahi insanları sürüklemiş isek,Siz de UTANINIZ beyler...
Hoş cakalınız,sağlıcakla yaşayınız.Allah hayırlara vesile eylesin..