Pandemi şartları içinde yazın ortalarına  doğru yaklaşıyoruz. Halen Pazar günleri  dışarı çıkamama kısıtlaması içindeyiz.  Şu anda covid 19 a karşı aşılamada Türkiye’de  iyi durumdayız. Bu günlerde  günlük aşı 1 milyon 250 bini geçiyor. Aşılarda devamlı geliyor; bu durum oldukça ümit verici; eğer olağan üstü şartlar gelişmezse; eylül başında aşılamada  % 70 ler seviyesine  gelebileceğimizi sanıyorum. Kanımca sorun o zaman büyük ölçüde çözülecektir.

      Turizmde ise durgun günleri yaşıyoruz. 22 hazirandan itibaren Rusya Türkiye’ye  vatandaşlarının gitmesine müsaade verdi; dolasıyla Rusya’dan  7   milyon turistin  gelebileceği sanılıyor.  Covid 19 a karşı aşılamada ulaşacağımız yüksek seviyelerden sonra; sanıyorum Avrupa  Ülkelerindede yüksek seviyelere ulaşan aşılama durumu nedeniyle;  Avrupada bekleyen turizm talebi Türkiye’ye  yoğun turist gönderebilecektir. Çünkü Türkiye’de tesislerin hemen tamamı güvenli turizm sertifakasına sahipler.

       Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj sorunu; Türk turizmi için  son derece olumsuz ortamı doğuruyor. Zaman içinde bu sorunu süratle kalıcı tedbirlerle desteklenmesi gerekiyor. Özellikle temiz  denizlerimizide  korumalıyız.  Zaman içinde büyüyen yerleşim yerlerine mutlaka tüm deniz, göl, ve ırmak kenarlarında en son teknoloji;  biyolojik arıtma yapabilen tesislerle donatmalıyız. Tümüyle yerleşim yerlerinin tamamına;  mutlaka arıtma tesisleri kurmalı ve tüm denizlerimizi mavi bayrak alabilen duruma getirmeliyiz; mavi bayrak almış olanlarıda özellikle temizliğini  devamlı halde tutacak tedbirleri zamanında alıp; gerekenler var ise; bunları yerine getirmeliyiz.

       Temiz çevre ve temiz deniz;  yabancı turistleri Ülkemize çekebilecek en önemli faktördür. Eğer bunu Ülke olarak devamlı hale getiremezsek; turizmden beklediğimiz geliri elde edemeyiz. Temiz deniz     ve temiz çevre; özellikle gelir düzeyi yüksek turisti Ülkemize çekebilecek en önemli unsurdur.