Bölgemiz Karadeniz Bölgesi yağışli bir iklime sahiptir. Yaz aylarında bazen çok fazla olmamakla birlikte kurak dönemlerde olabilmektedir. Bunun dışında ise genelde yağışlıdır. Haliyle bu iklim şartlarının ortaya getirdiği bazı sorunlarda olabilmektedir.
Otoyolun Boztepe Mahallesi sınırları içindeki ilk çıkıştan; Efirli Mahallesine geçilirken; burada inşa edilen köprünün; alt genişliği yeterli genişlikte inşa edilmedi; yüksekliğininde bugünkünden 1,5 metre daha yüksek (otoyol çıkış zemin yüksekliği ) olması gerekiyordu. Ancak bugünkü şekliyle inşa edilmiş. Bu köprünün durumuna göre Efirli Mahallesi tarafından; cezaevi çıkışından eski mevcut dar yol genişletildi; genişletilirken Akçaova dere yatağı tarafına granit kayaları ile kuvvetlendirildi ve dolgu yapıldı; böylece yol dere yatağından yer kazanılarak yeterli genişliğe eriştirildi; ama büyük kamyon veya bir tır aracının yoldan köprüye, dönebilmesi mümkün değildir. Yine köprünün otoyol tarafıda granit kayaları ile dolgu ile güçlendirildi; yani eğer sel olursa; yanlardan tahribat olmaz; ancak bu iş yapılırken dere yatağı daraltıldı; bu köprüde yükseklik yeterli olmadığı için bundan önceki geçtiğimiz ilk selde; su köprünün üzerinden aktı ve yol trafiğe mecburen kapatıldı. Eğer sel olmazsa, bir sorun olacağını sanmıyorum; ama sel olursa; taşkın suyunun (akışa göre sol /sol yöne) büyük zarar verebilir. Ayrıca köprünün yanında granit kayaları ile yapılan dolgunun içinde çok sayıda kızılağaç kalınlaşarak büyüyor; bunların kesilmesi ve dere yatağının temiz olması gerekiyor. Aksi halde; bunlar sel zamanı altlarının oyulması sonucu sökülüp; sel suyuyla denize giderken köprülerin; önüne tampon olarak takılıyorlar ve suyun geçeceği alanı; başka sökülmüş ağaçlarında katılımı ile tıkıyorlar ve sel suyunun yatağından taşarak; çevrede tehlike yarattıkları gibi; köprülerin yıkılmasınada yol açabiliyorlar. Ayrıca; buradaki köprünün Efirli yönüne gerekli istimlaklar yapılarak Efirli Grup Mahalle yoluna bağlanması gerekiyor.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım sorunlar Karadeniz Bölgemizin her tarafında olabilmektedir. Yani derelerin (çaylar, ırmaklar ) içinde kendiliğinden zaman içinde biriken dolgu malzemesi; ayrıca büyüyen ağaçların kesilerek dere yataklarının; sel zamanlarında temiz olmasını; dere yataklarında biriken ve yatağın kısmen veya daha çok dolmasını; gerekli temizliği yaparak sağlamalıyız. Aksi halde oluşacak bir selde; bazen selle sökülen çok sayıda ağaç; çeşitli şekillerde suyun akacağı mıntıkalara tampon yapmak suretiyle tıkamakta ve telafisi mümkün olmıyan sonuçlar doğurabilmektedir.
Alacağınız doğru tedbirler; hem doğayı koruyacak; hemde insan yaşamını tehlikeye sokmayacaktır.