Dış ticaret denildiği zaman, mal ve hizmetler ihracat ve ithalatı akla geliyor.

2020 Aralık ayına ait ihracat rakamları yayınlandı. 17,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleşti. Bu bir rekordur. Şimdiye kadar, aylık bazda yapabildiğimiz en büyük ihracat rakamıdır.

2020 yılında toplam ihracatımız, 169,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Gelişmiş ülkeler ekonomilerindeki daralmaya rağmen, Türkiye ihracatını artırıyor. Bu bir başarıdır. Ancak, başarının gerisinde ucuz emek ve kur etkisi yatıyor.

Dolardaki aşırı yükselme karşısında, Türk malları ucuz kalıyor ve talep artıyor. Emek yoğun üretimde, ülkenin maliyet üstünlüğü var. Bu iki etken, ihracatın artmasına yeterli geliyor. Kur etkisi azalsa dahi, emek yoğun üretimde Türkiye, rekabet gücünü koruyor. Baz etkisiyle, 2021 yılında ihracatta rekorlar bekleniyor.

İthalat da mühim. Zira, Türkiye'nin ihracatı ithalata dayanıyor. 2020 yılında toplam ithalat 219 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracata göre, ithalatımız yüksek seyrediyor.

Neden?

Çok nedeni var. Önemli gördüklerimi aşağıya çıkarıyorum;

-Türkiye'de üretim yapan yabancı işletmeler ''fatura oyunları'' ile, ithal malı kritik ürünün bedelini yüksek tutuyor. Buradaki karını dışarı transfer ediyor. Ülke, ihracat yaparak katma değer yarattığı halde, ithalat rakamı yüksek, ihracat rakamı düşük kalıyor. Bu sorunun giderilebilmesi, hukuk reformu ile mümkün. Zira, sermaye sahipleri yargı düzenine güvenmiyor. Kendini korumaya alıyor.

-İthalata bağlı üretimin, önemli kısmı iç piyasada pazarlanıyor. Devleti ve Milleti ile Türkiye israfı önleyemedi. Başımızdakiler ''itibardan tasarruf olmaz'' diyor. İsraf ve gösteriş tüketimi pahalıya mal oluyor.

-İthal mal ve hizmetlerin, inşaat sektörü gibi döviz yutan yatırımlara gitmesi önlenemdi. İnşaat sektöründe, daralma olsa da, eksikliklerin tamamlanması için ithalat devam ediyor.

- Teknolojik ürün ihalat ve ihracat dengesi aleyhimize işliyor. Yüzde 12 lik fark, dış ticaret hadlerinin bozulması ile sonuçlanıyor. Yüksek teknoloji ürünleri üretimini teşvik etmemiz gerekiyor.

- Enerji ve ham madde ithalatımız yüksek seyrediyor. Güneş ve rüzgar enerjisine yatırım yapılması şart oldu. Enerji ithalatı nedeniyle, bu sektöre bağlı ürün üretiminde rekabet gücü kayboluyor.

- Altın ithal ediyoruz. 2020 yılında 23 milyar dolar altın ithal ettik. Bunun bir kısmı, işlenip ihraç ediliyor. Ancak, altın sever toplumuz. İnsanımız tasarrufunu altın olarak tutuyor. Dünya'da en çok altı tutan milletler arasında, Hindistan'dan sonra ikinci sıradayız.

Kendini ve parasını güvende hissetmeyen uluslar altın tutar. Hukuk düzeni kurmadan, güven tesis edilemez. Hukuk Devleti ilkelerini tam uygulayamayan ve ulusal parasını değerli tutamayan Türkiye, ekonomik güvensizliğin bedelini, altın tutarak pahalı ödüyor.