24 Temmuz geldi geçti çok önemli bir gündü. Ama devletimizin üst makamlarından sessiz sadasız geldi geçti. Bu kez hiç ses yoktu diyemeyiz cılız da olsa bir takım sesler çıktı ama bu büyük zaferi yaratan Türk milletini tatmin edemedi. Çünkü, bu gün gerçek odur ki Lozan’dan çok ama çok uzaklardayız.
Gidiş iyi değil böyle gidemez
Dur demenin zamanıdır dostlarım
Dur deyince durmayanın burnunu
Kır demenin zamanıdır dostlarım.
Bu şiiri ben yazmadım yazan Aşık İhsani’dır. Aşık bu şiiri 1965'lerde yazmıştır. O gün Türkiye Cumhuriyeti bütün ihtişamı ile ayaktadır. Bütçemiz DENK olmasa da bütçe açıkları Türk milletinden gizlenmektedir. Kitlerimiz bütün güçleri ile ayaktadır. Laik eğitim bütün gücü ile sürmektedir. Bir ABD doları 13 TL dir. 1965 ve 1972 yılları Türk memur işçi ve emeklisinin altını temel alırsak en yüksek maaş ve ücret aldıkları yıllardır. Acaba şairimiz ölmese ve yaşasa bu gün ne yazardı. Bu gün destan yazardı. Ama iki yıl evvel kaybettiğimiz son  yıların yaşayan en büyük şairlerinden biri olan Ali Yüce bakalım ne yazmış.
Atına Bindi Atatürk
……………………….
Durdu düşündü
Baktı Atatürk
Sonra uzattı parmağını
Ümmetleşen Araplaşan
Türk çocuklarına
Ve eriyen yok olan
Türk parasına
Acı acı güldü Atatürk
 
Ali Yüce.
 
Bu gün acı acı gülmek değil ama düşünmek zamanındayız. Bir ABD doları 13 TL iken Aşık İhsan’ının yazdıklarına bakın bir de dolar 3.500.000 e demir atmışken yazı yazanlara bakın. Bir de doğru dürüst yazı yazanların nerede olduklarına bakın.
 BIRAK BENİ HAYKIRAYIM
 
Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et;
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;
 
Mehmet Emin YURDAKUL
 
Bir ülkenin yazarları yazmaz şairleri susarsa ne olur. İşte bu olur. Sevenleri toprak olmuş öksüz bir çocuk gibi olur. Bu gün Türk milleti öksüz bir çocuk gibidir. Yazarlarımızın tutuklu yargılanmaları, yerim sizin destanınızı yazısı yüzünden gözaltına alınan
Yazar Yeliz Koray’ların hepsi ama hepsi yani  Türk milletinin bütünü  Mehmet Emin Yurdakul’un söylediği gibi, “Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.”
Tekrar dönelim Lozan’a:
Lozan'ın tarihini ve kökünü çok iyi anlamak zorundayız.. Çünkü, 1071 yılından bu yana Türk milletini Anadolu’dan çıkarmak için 13 haçlı seferi yapılmıştır. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarımız da numaralanmamış birer haçlı seferidir. Anadolu’dan çıkmak istemeyen Türk milleti Haçlılara karşı Atatürk’ün başkomutanlığında “Ya istiklal ya ölüm” parolası altında Cihat savaşı vererek Vatanımızı da dinimizi de  Haçlıların elinden geri almıştır. Yurdumuz ve Yüce dinimiz Haçlılardan geri alınmakla kalınmamış bu büyük milletin  bir daha SEVR masasına oturmak zorunda kalmaması için bir seri önlemler de alınmıştır. Bu önlemlerin tümüne birden Atatürk devrimleri adını veriyoruz. Atatürk devrimlerinin en önemlisi ise  tam bağımsızlık ilkesidir. Tam bağımsızlık ilkesi ile ilgili olarak iki önemli direktif aşağıdadır.
Bu günkü savaşmalarımızı gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığı bütünü ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için İLK ŞART bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.  Mustafa Kemal Atatürk
Bir ülke topraklarına yabancı askerlerin ayak basmasıyla yabancı manifaktürlerin(*) ayak basması arasında fark tasavvur olunamaz.
 Recep Peker.
14 Mayıs 1950 den bu yana Demokrasi Kahramanlarının !!!!yönetiminde yabancı manifaktürler ve açık bütçeler artan bir gafletle cirit atmaktadırlar”. Bu gaflet uygulamaları sonucunda LOZAN ile kazanılmış vatanımız, Yüce dinimiz ,yaşam haklarımız  tehlikenin içindedirler.
ABD dolarının seyir defteriyle Lozan’ın Sevr’e dönüştürülmesinin seyir defteri arasında önemli ilişkiler vardır. O nedenle  Doların seyir defterini yeniden yazalım.
AKP iktidara geldiği gün  1 ABD doları 1.320.000 TL idi,
17 Aralık operasyonları başladığı zaman ancak 1.800.000 TL olabilmişti.
İşte bu yükselme hızı kafi görülmediğinden operasyonlara başlandı
15 Temmuz darbe girişiminde bu rakam 2.880.000 TL olmuştu.
Bu gün ise 3.580.000 TL dir.
AKP iktidarının bir sloganı vardır. DURMAK YOK YOLA DEVAM. Bu slogan değişmeli, DURALIM DENK BÜTÇEYE DÖNELİM olmalıdır. Çünkü durum 1965 te Aşık İhsani’nin yazdığı gibidir. Gidiş İyi değil böyle gidemez. Dur demenin zamanıdır dostlarım. Denilen günlerdeyiz.
TBMM derhal toplanmalı. Gidişe el koymalıdır. DENK bütçeye ve Laik eğitime kayıtsız ve şartsız dönülmelidir. Aksi halde TBMM de ihanete iştirak etmiş olur. Dost acı söyler. Çünkü onun acı acı söylemekten başka bir silahı yoktur
 
(*) Manifaktür. Fabrika imalatı piyasada satılan her türlü mal, malzeme,  alet araç, gereç.