Doğrusunu söylemek gerekirse yaşantımda büyük heyecanla beklediğim 2023 yılı şimdilik, ne ülkeme ne aileme ne de partime pek de hayırlı gelmedi!

Daha 2023’e girmeden benim ve CHP için çok önemli bir isim olan Aslan Müftüoğlu’nu ve çok değerli Anamur eski belediye Başkanımız Yalçın Kaya Kılıç’ı yitirmiştik…

Nisan ayında sevgili kardeşim İsmail Sağlar’ı ebediyete uğurladık.

Türkiye’yi kırılma noktasına getiren 14/28 Mayıs seçimlerini kaybettik…

***

Şimdi baskı, korkutmaca ve sindirme ile karşı karşıyayız.

Dahası açlık kapımızda. Emekçi, esnaf, üretici, emekli ve memur ekmek alamaz hale getirildi.

Seçim sonrası sadece akaryakıta yapılan yüzde 90’lık zam ile hayat yüzde yüz pahalandı.

İşsiz sayısı 10 milyonu geçti.

Boşanma ve kadın katliamı dünya ortalamasını aştı.

Yani halkın kendini kaybetmesine çok az bir zaman kaldı…

***

Dün de 40 yıllık fiili siyaset yaşamımda Aslan Küçük ve merhum Mustafa Yorgun gibi bana büyük güç veren, önderlik eden bir ağabeyimi, unutulmaz Mersin il başkanı, yenilmez ve yorulmaz parti emekçisi Ali Osman Cihan’ın aramızdan ayrıldığı haberini aldım.

Çok üzgünüm.

Mersin CHP örgütü, Ali Osman Başkanı “emmi” lakabıyla tanır.

Çok zekiydi ve çok sevilirdi…

Tam bir yoldaş, kara gün dostuydu…

Aklı fikri hizmet etmekteydi.

Çağdaşlarıyla birlikte kalpleri sadece Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete sahip çıkmak için çarpardı…

Bakanlığım sırasında MUT’a yaptığım, başta sulama projesi, köylere varan su kanalları, elektrik projeleri, yöresel dokuma tezgâhları, zeytin dikimi, tarımsal yatırımlar, yol, köprü, kültür merkezi gibi hizmetlerimin hep takipçisi olmuştu…

Tam bir çarıklı erkandı. Güzel söz söylemesini bilir, konuşmasını gerçek olayları hicvederek anlatır kendini dinletirdi…

12 Eylül faşist darbesi onu da mağdur etmişti. Zindanlarda kaldı…

Ama yılmadı. Direndi.

Solcu gençlere işkence hanelerde yapılan mezalimi kamuyla paylaşmaktan ve yapanlardan hesap sormaktan geri durmadı…

***

19 yıl önce Birgün’deki ilk yazımda Ali Osman Cihan’dan bahsetmiş, yurttaş mantığı ile siyasetçinin çelişkili bakışının yarattığı çatışmaları anlatmaya çalışmıştım. Sağ politikaların özellikle kırsal alandaki geri kalmışlığın tek nedeni olduğunu örneklerle dile getirmiştim.

Doğrudan bunları yaşayan “Emmi’nin” görüşleriyle vermeye çabalamıştım.

O an köşe yazarlığının zorluğunu anlamıştım.

Sevgili dost, unutulmaz Başkan Ali Osman Cihan’ı saygıyla kalbime gömdüğümü söylemek bana çok acı veriyor…

O bizim siyasette emmimiz, güzel ve anlamlı çalışmalarımızın unutulmayan kişisi olarak kalacaktır…

***

2023 Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı.

Bu muhteşem eseri, yeni bir çağdaş Cumhuriyeti, laik demokratik sosyal hukuk devletini kuranları minnetle anmalıyız.

Kurulan bu Cumhuriyet; “80 yıl boyunca” yani AKP iktidarına kadar, dünyada örnek gösterilen, sömürülen ülkelere bağımsızlık cesareti veren, insan hakları, emek, hak, ekonomik kalkınma ve adil paylaşımda büyük yol kateden modern bir ülke olarak yaşamını sürdürmüştü…   

Saygın ve etkin bir ülkeydi.

Ta ki, 2000 yılı başından itibaren emperyalist ülkelerin yönlendirdiği, siyasal İslamcıların başını çektiği ve işbirlikçi karşı devrimciler eliyle Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleriyle oynana kadar…

***

Türkiye zor günler geçiriyor.

İçten ve dıştan kuşatılmış bir durumda.

İyiye gidiş yok. Halk perişan ve umutsuz. Umutları yok edenler kendi hesaplarında yurttaşın sıkıntılarıyla ilgileri yok.

Akbelen’de, Kaz Dağların da ormanlar kesiliyor.

Koylar kapatılıyor. Limanlara çökülüyor…

Ülkenin az kalan değerleri teker teker satılıyor.

Kimseden ses çıkmıyor…

***

Cumhuriyetin içi boşaltıldı.

Etrafı emperyalistlerle çevrildi.

Ruslara toprak veridi.

Erdoğan ve Biden gizli konuşması sonrasında ABD, Afganistan’da savaştırdığı 350 bin Afgan askerini Türkiye’ye yerleştirdi. Elini kolunu sallayarak geldiler…

Neredeyse TSK kadar bir ordu.

Neden ve niçin Türkiye’deler. Silahları var mı? soranda yok, takip eden de!

***

Son seçimde öyle bir toplum mühendisliği yapıldı ki; HÜDAPAR’lı,YSP’li 323 milletvekiliyle kuruluşundan beri görülmemiş  en gerici Meclis’i oluşturan Cumhur İttifakına, CHP eliyle 39 sağcı milletvekili de taşınarak 362 sayısıyla  Anayasanın değiştirmesi imkanı tanındı…

Yani Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti tehlike altında…

***

Sevgili Okurlar, maalesef bugün ülkemiz sıkıntılı bir dönemden geçiyor, duyarlı ve yurtsever insanların bu kaos ve boş vermişlik ortamına dayanması çok zor.

Bir şey yapmalı…

O şey “değişeceğiz, dönüşeceğiz “diyerek bizleri bir kez daha aldatmak olmamalı…

Dikkatli olma zamanı geldi de geçiyor…

İş, sizin gibi bilinçli yurttaşlara düşüyor! Profesyonel siyasetçilerin aldatmasına değil.