Türkiye “ucube sistemle” 2018’den beri yönetiliyor!

16 Nisan 2017’de yapılan rejim değişikliğine neden olan referandum, hileyle kazanılmıştı…

Doğrudan mühürsüz oyların da sayıldığı ve dünyanın gözü önünde sahtekarlıkla kazanıldığı AGİT raporlarında da yer alan yeni ucube düzen, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik demokratik rejimini değiştirmişti…

Ülke ve uluslararası yetkin hukukçuların 2017 Referandumu için ortak görüşü, “yok hükmünde” olduğudur!

Zaten bunun farkında olan AKP Genel Başkanı, referandum sonrası 2 kez İstanbul’a gidip gelmiş, dönemin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun seçime onay vermesiyle birlikte yaptığı balkon konuşmasında “atı alan Üsküdar’ı geçti” diyerek yapılan hileli işlemi açıklamıştı…

Ve ne yazık ki meşruiyeti tartışılan bu düzenin yöneticileri, 5 yılı aşkın süredir pervasızca bu koca ülkeyi keyiflerine göre yönetmeye devam ediyor.

AKP’nin şansı, hukuk devleti olduğumuzu hatırlatacak, halktan alınmayan yetkinin hilafına pervasızca ülkenin yönetilmesini engel olacak ve toplumsal muhalefete önderlik yapacak kararlı, ilkeli ve cesur siyasetçi ve de siyasi partilerin ortada olmayışı…

∗∗∗

Aslında halkın çoğunluğunun desteğini almayan ama iktidarda bulunan AKP’nin, devletin tüm olanak ve orantısız gücünü kullanarak, YSK tarafından kabul edilmiş gibi gösterilen referandum sonucunda, Atatürk ve arkadaşlarının emperyalistleri yenerek kurdukları çağdaş ve modern Türkiye Cumhuriyeti’nden rövanş aldı!

Ülke hızla, saygınlığını, gücünü ve egemenliğini kaybetti…

Devletin kurum ve kuruluşlarının işleyişini değiştirildi.

Yargıyı, orduyu, üniversiteleri, Diyanet’i kısaca devleti ele geçirdi.

Dünyada eşi benzeri olmayan bir sistemle ülke, oligarşiden (siyasal gücün birkaç kişiden oluşan küçük bir grubun elinde olması) monarşiye (siyasal gücün bir tek kişinin eline geçmesi) doğru dolu dizgin giden karanlık bir düzene geçti!

Milyonlarca yurtsever ve demokrat emekçi yurttaşlarımız, barış içinde hak ve özgürlüklerine kavuşmuş, huzur ve refaha ulaşmış bir ülkenin hayalini dahi kuramaz oldular...

∗∗∗

Kendisinden yana olmayan halkın çoğunluğunu her gün aşağılayan, yandaşlarına devletin kaynaklarını peşkeş çeken, yalan ve iftiralarla siyasi muhaliflere hakaret eden, yapılanları sorgulayan, hakkını talep edenleri baskıyla sindiren, korkmayanı yargı sopasıyla susturamaya çalışan bir anlayışın ülke yönetiminde bulunması, emperyalistlerin Türkiye’yi bölme projesine ortam sağlıyor!

Yani AKP, BOP eş başkanlığı görevini layıkıyla yerine getiriyor…

∗∗∗

Ne yapıyor!

Evrensel hukukun üstünlüğüne inanan bir devlete sahip olmaktan vazgeçiyor, aslında şeriat istiyor…

Hatta kendini alamıyor, ana dili Arapça, başşehri İstanbul olan ASRİKA devletini kurmanın alt yapısını oluşturuyor… Ümmetin kullarını yaratmaya çalışıyor… Tüm gelenek ve göreneklerimiz yok ediliyor...

Yurttaşlara Diyanet yoluyla verilen fetvalarda, “6 yaşında kız çocuklarıyla evlenilir”, “babalar kız çocuklarına şehvetle bakabilir” denilerek insanlarımızı “ahlaksız olmaya” teşvik ediyor… Yeni anayasayla “medeni yasanın verdiği çağdaş hakları yok edeceğini” söylüyor, “çok eşliliğin önünü açıyor, zinayı meşru hale getiriyor…

Kindar ve dindar gençlik yetiştirmek için “Eğitimi bilimsel olmaktan çıkarıp dine” bağlıyor… Kindar gencin toplumsal barışı yok edeceğini bilerek, toplumun ayrışmasına sağlamaya çalışıyor…  Taliban anlayışıyla “kadın erkekle eşit değildir” diyor! Bugün okul yaşına gelmiş 2 milyon kız çocuğu okula gitmiyor! Anayasa suçu işleyerek çocuklarımızın eğitim ve öğrenimini tarikat ve cemaatlerin eline bırakıyor…

Yetmiyor, çağdaş eğitimden vaz geçerek çocuklarımızı zorla imam hatip okullarına göndermeye çalışıyor…

Böylece sade yurttaşın çocuklarının doktor, mühendis, eczacı, pilot, veteriner, tarım teknisyeni, işletmeci ya da yazılımcı vb. olabilmesini sağlayacak okullara gitmesini engelliyor…

Yargı bağımsız ve tarafsız değil, güçlülerin yargısı haline getirildi. Talimatla dava açıyor, kimliğine göre karar veriyor…

∗∗∗

Millet aç ve açıkta. İşsizlik her gün artıyor… Yalanlarla ve algı yöneterek ülke kaynaklarını yandaşlara aktarıyor…

Ben “ekonomistim ve nas ” diyerek “Ekonomiyi” çökertiyor… Enflasyonu azdırarak, bilinçli zam yaparak hayatı pahalandırıyor… İnsanlar çocuklarına et, süt, yumurta alamıyor... Çiftçi üretemiyor. 2 Trakya büyüklüğündeki alan tarım dışı kaldı…

129 ülkeden 159 çeşit ürün alıyoruz. Saman ve ot da dahil…

∗∗∗

Dünyanın sığınmacı kabul eden 1. Ülkesiyiz. Amaçlarının “ucuz işgücü yaratmak” olduğunu söylüyorlar… Ucuz işgücü demek emek sömürmektir. AKP hem emeği sömürüyor hem de yurttaşını işsiz ve aç bırakarak daha büyük insanlık dramı yaratıyor…

Emeklileri yok sayan bir zihniyet var. Oysa emeklisine bakan bir ülkenin egemenliği tartışılmaz…

∗∗∗

Yazmakla bitmeyecek vahim AKP hikayelerini sıralayabiliriz!

Kısaca AKP, kendini bu ülkeye ait hissetmiyor…

Bu nedenle dağı taşı, suyu, ormanı, fabrikayı kısaca ülkeyi parsel parsel satıyor!

Ülke kaynaklarını yandaşlarına aktarıyor…

Doymuyor yurttaşlarımızın emeğini de kapitalistler adına sömürüyor…

∗∗∗

31 Mart çağdaş yaşam için son çıkış yolu!

Ya laik demokratik düzene geri döneceğiz ya da Talibanlaşmış bir ülkede karanlık bir yaşam süreceğiz…

Tercih sizin!