Tarım toplumu döneminde din ile siyaset birlikte hareket etmiştir. Siyasi otorite sahipleri güçlerini din ve din adamlarından almıştır.
Antik Mısır'da, maddi alemin Tanrısı sayılan Frevun dahi din adamlarından korkuyordu. En yakın ve güvendiği kişiyi Baş Rahip yapıyordu. Kıtlık zamanında, Baş Rahip "Tanrılar Frevunu istemiyor" diye fetva verdiği taktirde Frevu'nun siyasal iktidarı sarsılıyordu.
Mezopotamya'da ortaya çıkan devletlerin Kralları aynı zamanda Baş Rahip idi. Baş Rahip Ziggurat adındaki tapınağa giriyor, Tanrı ile görüşüyor ve "Tanrı dediki" diyerek yasaları çıkarıyordu. Bu söylem işe yarıyordu. Zira, toplum "Tanrı sözüne" uyulması gerektiğine inanıyordu. Daha sonra ortaya çıkan semavi dinler benzer metodu binlerce yıl kullandılar.
Büyük İskender Mısır'ı fethettiği zaman ilk işi tapınağı ziyaret etmek oldu. Tapınaktaki baş rahip Büyük İskendere "Tanrının oğlu" olduğunu söyledi. Bu söylem, daha sonradan kurulan Grek ve Roma Devletlerindeki Krallar için bin yıldan fazla tekrar edildi.
325 yılında İznik'de toplanan Hrıstiyan din adamları Konsülü "Tanrının oğlu kavramını" Hz İsa'ya mal ettiler. Roma Imparatorlarını "Tanrı'nın dünyadaki teğmeni" statüsüne indirgediler. Tanrı artık Roma Katolik Kilisesinin tekelindeydi. Romanın laik düzeni ile Katolik Kilisesinin bir arada yaşaması mümkün olamadı. Roma önce Batı'da yıkıldı.
Laik Devlet sistemini uygulayarak Çin, Hindistan, İran, Orta Doğu ve Balkanları başarı ile idare eden Türkler 1515 den itibaren yönetim zaafı ile karşı karşıya kaldılar. Zira, Yavuz Sultan Selim Mısırı feth etmiş ve Halifelik makamını Osmanlıya mal etmişti. Bu tarihten sonra Osmanlı devlet idaresinde İslam dini öne geçti. İslam olmayan toplumlar arasında Osmanli'nın gücü giderek azaldı.
Önce Hrıstiyan milletler teker, teker Osmanlı'dan ayrıldılar. Kimileri isyan ederek Osmanlıyı güçsüz bıraktı. Sonunda en güvendiği Araplar. 1917 Gazze Savaşı sırasında Osmanlıyı arkadan vurdu. Gazze Savaşını kaybeden Osmanlı "silah bırakarak" tarih sahnesinden çekildi.
Demokratik toplumlarda dahi, din siyasette başarı getiriyor. Demokrasi ikna rejimi. Dindar insanlar "din içerikli" söyleme kulak veriyor. Kolay ikna oluyor.