Bu ülkede Okul kapısından içeri giren her kişi,Organlarımızı duymuş,öğrenmiş ve bilmiştir.Ama,içeriğini tam kavrayamamıştır.
Son günlerde Cezaevlerinde bir hareketlilik yaşanmakta,birileri kapısına kulağını dayamış içerisini görmeye çalışıyor,birileri gözlerini dikmiş kapıdan çıkanı duymak istiyor.Birileri de;görmek ve duymak arasındaki o güzel duyguyu hissetmek,yaşamak istiyor.Hepsine geçmiş olsun derken,içeride kalanlara Allah kurtarsın demeyi istemeden söylemek zorunda kalıyoruz.
Allah çıkartmasın(!) denildiğini de duyuyor,biliyor ve görüyorum.Ben de olağan üstü durumların yaşandığı,siyaseten suçlu ilan edildiği yıllardan gelen birisi olarak çok şeyleri gördüm,bildim ve yaşadım.Ve,gocunmadım.O,yıllarda bir şeye inanmadan inandığımızı sonra ki yıllarda gördüm.Yine de koşulların dayatması,inanmışlığımız dedim,kabullendim ve tek sözle de ;iman getirdim.Ailelerimiz di,yakınlarımız,tanışlarımız ve gönüldaşlarımız dı.Hepisine şükran borçluyum.
Zor yılları içeride olanlar kadar dışarıda ki aileler yaşar,dışarı bir çok şeye karşı direngen olmak durumundadır,zor hayat dışarısı olduğunu görerek bilenlerden oldum.İçeride hayat zordur.Ama,hayat sınırlı olduğu için örgütlü direnişin kalesi,direnmenin okulu,yetişmenin Üniversitesidir.””El oğlu duyar” diye kendisini gösteren mısralar orası için yazılmış ,yaşanmıştır.
Bu gün sorun başka bir boyutuyla yaşanılıyor.Bu gün eli kitap tutan,dili söz söyleyen,aklı kendisiyle birlikte yürüyen,duyu organlarımız ve vücudumuzu tanıyalım konularını işlemiş olanlar,aptallık ve abdallık arasında ki farkı çözmesini bilenler artık bir bela sorununu çözebilecek durumda demektir.
Sıkıntısı olduğunda aşabilenler,kendisini kurtarmak için cambazlık yapanlar,inandığı konularda ölüme gidenler,inanmadığı halde hain olanlar,bilinen ve bilinmeyenler üzerinde “cin” arayanlara bir şey açık ve net olarak gösterildi,görüldü.Sen sen ol,adam ol denildi.Adamlık Vatan ve Millet olgusuyla tamamlandı.
Tekrar bilgi dağırcımızı harekete geçireceğiz ve bu tüm bildiklerimizi,inancımızı,birikimlerimizi bir yere kanalize edeceğiz.Bu yol Vatan ve tam Bağımsızlık olacaktır.Öyle ise;Göz ve kulak duyduklarını,gördüklerini algılayacak merkez olan beynimize iletecek bizleri kavrama yetisiyle donatacak demektir.Neymiş;Algılamak gerekirmiş. Hoşça kalın,sevgilerimle...