Dünün devamı...
Atatürk Cumhuriyeti kurmadan önce iki önemli konuyu çözmüştür. Lozan'da kapitülasyonları kaldırarak bağımsız ekonomi yönetimini ele geçirmiştir. Halkı ile bütünleşip güç birliğini oluşturarak kendine ve halkına güvenmiştir. Atatürk Cumhuriyeti ve Cumhuriyet devrimlerini şartları oluşturduğu için başarmıştır.
Atatürk’le karşı olanlar Osmanlıyı yaşatmak isterlerken, oluşan şartları görememişlerdir. Onun içindir ki Osmanlı zihniyetini zirveye taşıyamamışlardır. Cumhuriyet zihniyetini kabullenmek zorunda kalmışlardır. Osmanlı zihniyetini taşıyan bireyler fırsat buldukça ortaya çıktıklarında, Cumhuriyete karşı inancı ve ırkçılığı hep kullanmak istemişlerdir. Atatürk bu bireylere fırsat vermemiş. Cumhuriyet devrimlerini gerçekleştirmiştir.
Türk halkı Cumhuriyet zihniyetini çoğunluk olarak benimsemiş, Cumhuriyet devrimlerini yaşamları ile bütünleştirmişlerdir. Osmanlı zihniyetini taşıyanlar sinsice devrim karşıtlığını Türk halkına yaymaktan geri durmamışlar. Özgür birey olmanın yolunu kesmek için inanç ve ırkçılığı kullanmaya devam etmişlerdir. Halk arasında sinsice örgütlenmeye devam etmişlerdir.
Atatürk'ün vefatından kısa süre içinde Necip Fazıl Kısakürek ile Osmanlı zihniyetinin ilk yeraltı teşkilatı kurulup halk arasında örgütlenmesinin önü açılmış Tayyip Erdoğan ile AKP parti iktidara gelerek zirve yapmıştır.
İkinci dünya savaşı içinde örgütlenen bu teşkilatı İnönü önemsememiş, savaşla meşgul olmak zorunda kalmıştır. İnönü’den sonra iktidarı ele geçirenler parti çıkarlarını korumak için bu teşkilatlarla işbirliği içine girmiş halk arasında örgütlenmesine müsaade etmişlerdir. İktidarlarını sürdürebilmek için Osmanlı zihniyetini önemsememişler, arka bahçeleri olarak görmüşlerdir. Cumhuriyet karşıtlarının iktidar olabileceğini akıllarının ucundan geçirmemiş olacak ki zirveye yerleşen Osmanlı zihniyeti karşısında Cumhuriyetin devrimlerini koruyamaz acizliğine düştüler. Osmanlı zihniyeti iktidarın verdiği avantajı kullanarak şartları oluşturmaya ve şartlar oluştukça Cumhuriyet devrimlerini ve kurumlarını yok etmeye başlamıştır. Devam etmektedir.  Devam edecektir. Ne zamana kadar. Cumhuriyet zihniyetinin zirvede yerini alıncaya kadar.
Osmanlı hakimiyeti devam ettikçe ülke sanayi devrimini sürdürmediği gibi mevcut sanayide yabancıların eline geçecektir. Milli sanayi, yabancı sermayenin eliyle tasfiye edilecektir. Tarım ürünleri yabancı sermayenin kontrolü altına girecektir. Madenler yabancı sermayeye peşkeş çekilecektir. Tıpkı Osmanlıda olduğu gibi sanayi yatırımları yerine cami, köprü yol yapılarak hizmet yatırımları ile Türk halkı kandırılmaya devam edilecektir. Üreten halkın yerini tüketen halk alacaktır. Bu zihniyeti yaşamı haline getiren Türk halkı hem kendisini hem de devletini borç batağında bulacaktır. Osmanlı zihniyeti taşıyan iktidar halkını savaşa sokmaktan kaçınmayacaktır. Şartları oluşturduğunda.
Düşündüklerimin yorumunu siz okuyucularıma bırakıyorum. Saygılarımla.

Dünün devamı...

  Atatürk Cumhuriyeti kurmadan önce iki önemli konuyu çözmüştür. Lozan'da kapitülasyonları kaldırarak bağımsız ekonomi yönetimini ele geçirmiştir. Halkı ile bütünleşip güç birliğini oluşturarak kendine ve halkına güvenmiştir. Atatürk Cumhuriyeti ve Cumhuriyet devrimlerini şartları oluşturduğu için başarmıştır.

Atatürk’le karşı olanlar Osmanlıyı yaşatmak isterlerken, oluşan şartları görememişlerdir. Onun içindir ki Osmanlı zihniyetini zirveye taşıyamamışlardır. Cumhuriyet zihniyetini kabullenmek zorunda kalmışlardır. Osmanlı zihniyetini taşıyan bireyler fırsat buldukça ortaya çıktıklarında, Cumhuriyete karşı inancı ve ırkçılığı hep kullanmak istemişlerdir. Atatürk bu bireylere fırsat vermemiş. Cumhuriyet devrimlerini gerçekleştirmiştir.

Türk halkı Cumhuriyet zihniyetini çoğunluk olarak benimsemiş, Cumhuriyet devrimlerini yaşamları ile bütünleştirmişlerdir. Osmanlı zihniyetini taşıyanlar sinsice devrim karşıtlığını Türk halkına yaymaktan geri durmamışlar. Özgür birey olmanın yolunu kesmek için inanç ve ırkçılığı kullanmaya devam etmişlerdir.Halk arasında sinsice örgütlenmeye devam etmişlerdir.

Atatürk'ün vefatından kısa süre içinde Necip Fazıl Kısakürek ile Osmanlı zihniyetinin ilk yeraltı teşkilatı kurulup halk arasında örgütlenmesinin önü açılmış Tayyip Erdoğan ile AKP parti iktidara gelerek zirve yapmıştır.

İkinci dünya savaşı içinde örgütlenen bu teşkilatı İnönü önemsememiş, savaşla meşgul olmak zorunda kalmıştır. İnönü’den sonra iktidarı ele geçirenler parti çıkarlarını korumak için bu teşkilatlarla işbirliği içine girmiş halk arasında örgütlenmesine müsaade etmişlerdir. İktidarlarını sürdürebilmek için Osmanlı zihniyetini önemsememişler, arka bahçeleri olarak görmüşlerdir. Cumhuriyet karşıtlarının iktidar olabileceğini akıllarının ucundan geçirmemiş olacak ki zirveye yerleşen Osmanlı zihniyeti karşısında Cumhuriyetin devrimlerini koruyamaz acizliğine düştüler. Osmanlı zihniyeti iktidarın verdiği avantajı kullanarak şartları oluşturmaya ve şartlar oluştukça Cumhuriyet devrimlerini ve kurumlarını yok etmeye başlamıştır. Devam etmektedir.  Devam edecektir. Ne zamana kadar. Cumhuriyet zihniyetinin zirvede yerini alıncaya kadar.

Osmanlı hakimiyeti devam ettikçe ülke sanayi devrimini sürdürmediği gibi mevcut sanayide yabancıların eline geçecektir. Milli sanayi, yabancı sermayenin eliyle tasfiye edilecektir. Tarım ürünleri yabancı sermayenin kontrolü altına girecektir. Madenler yabancı sermayeye peşkeş çekilecektir. Tıpkı Osmanlıda olduğu gibi sanayi yatırımları yerine cami, köprü yol yapılarak hizmet yatırımları ile Türk halkı kandırılmaya devam edilecektir. Üreten halkın yerini tüketen halk alacaktır. Bu zihniyeti yaşamı haline getiren Türk halkı hem kendisini hem de devletini borç batağında bulacaktır. Osmanlı zihniyeti taşıyan iktidar halkını savaşa sokmaktan kaçınmayacaktır. Şartları oluşturduğunda.

Düşündüklerimin yorumunu siz okuyucularıma bırakıyorum. Saygılarımla.