Kitap sevmek;
Kokusu olmadan bir yanını hep eksik hissetmektir. O buram buram matbaa kokusunu içine işlercesine çekmek yok mu? Uykuya dalmadan önce masalımsı bir tat ile, şekerimsi bir koku kıvamında okumanın verdiği haz, başka birşeyde yoktur diyebilirim. Tabi annelerin çocuklarının kokusundan aldı hazzı saymazsak!

Kitap koklamak;
Kitabı sevmeyenler öyle sevgiyle koklayamazlar. Pis kokuyor bu ya derler… Oysa kitap sevenler ayrılıverir koklama farkıyla! Kitap seçmek isteseler önce kokusuna bakarlar, çünki; kitap kokusu önce içine işler insanın. Kendini sevdirir. Sırnaşık bir kedi uysallığıyla sarılıverir yüreğimizin kuytu köşesine…

Kitap almak;

Canan Yücel;
Öğrencinin yiyeceği simit ve kola parasının yerine simit ve su parası harcayıp arta kalanını biriktirilerek verilen çabadır... 
Okuma azmidir.

Kitap almak;
İsmail Kır;
Hiç paran yokken sahafa gidip ayak üstü bir kitabın dörtte birini okumak ayaklar ve gözler ağrıyınca, kaldığın yeri çaktırmadan bükmek ve o kitabı fazla bulunamayan bir reyonun köşesine sıkıştırmak, ertesi gün tekrar oraya gidip kaldığın yerden devam edip bu şekilde o kitabı bitirmek, paran olduğunda kütüphanen için o satın almak… Azim ve istektir.
Kitap sevgisi öyle küçşümsenecek bir sevgi değildir. Kitap alabimek için aç kalınmadıysa, ayaklar ağrıyıncaya kadar ayaküstü okuma telaşı yaşanmadıysa, bir kitap sahibi olunduğunda gözlerden alev topu fırlarcasına parlamamışsa o sevgi kitap sevgisi değildir. Entelektüel görünme çabası içinde kıvranma sancısıdır. 
Kitap okumak;
Gecenin saat kaçı olursa olsun gözlerin kan çanağına dönmüş ve sen hala sonunda ne olacak kaygısıyla elindeki kitabı kapatamıyorsan bu okuma ve kitap aşkıdır. 

Dediğim gibi;
- Kokusu olmadan bir yanını hep eksik hissetmektir. O buram buram matbaa kokusunu içine işlercesine çekmek yok mu? Uykuya dalmadan önce masalımsı bir tat ile, şekerimsi bir koku kıvamında okumanın verdiği haz, başka bir şeyde yoktur diyebilirim.

      CANAN YÜCEL