“Umut için bir yol açıyoruz!” sloganıyla bir araya geldiler.

 

Aktif Yurttaşlar, Antikapitalist Siyasi Grup, Yunanistan Komünist Örgütü, Demokratik Sosyal Hareket, Yunanistan Eko Sosyalistleri, Uluslararası İşçilerin Solu, Aksiyon Sol’unda Birleşme Hareketi, Radikal Sol Grup Roza, Radikaller, Kızıl, Komünist Ekolojik Sol Yenilenme, Synaspismos, Üniter Hareket isimli oluşumlar ve birkaç Bağımsız Sol Aydın’dılar.

 

Kendilerine Radikal Sol Koalisyon dediler. Yani: SYRIZA.

 

Çoğumuz, bu Parti’yle, yeni müşerref olduk. 25 Ocak 2015 günü Komşu’da yapılan genel seçimlerden, 149 milletvekili çıkartarak 1. Parti oldular.Hemen aynı gün koalisyon çalışmasına giriştiler. Yunan Komünist Partisi (KKE) ‘hayır’ dedi birlikte yürümeye. “Toplumun gerçek ve acil sorunlarını red eden tarihi bir karardı” bu.

 

Milliyetçi-Muhafazakârlar olarak tanımlanan ve popülist bilinen; Bağımsız Yunanlılar-ANEL’le aynı gün anlaştılar. Hükümeti kurdular. ANEL’in koalisyona evet deme gerekçesini 2 kez okur musunuz?: “Sol bu ülkenin şansıdır. Eğer SYRIZA bu ülkede başarısız olursa, sol bir daha asla kendini toparlayamaz. Hâlbuki bu ülkenin sola ihtiyacı var. Bu yüzden SYRIZA’ya destek olacağız. Anlaşamadığımız konulardan başlamamıza gerek yok. Makedonya sorunu yıllardır var ve biraz daha bekleyebilir. Önce acil olan ve üzerinde anlaştığımız konuları çözelim.”

 

Başbakan Aleksis Çipras’da ilk Bakanlar Kurulu Toplantısında: “Bize verilen güç bize değil, halka ait…4 önceliğimiz: Yunanistan’a itibarını geri kazandırmak, ekonomiye tam destek, borçların yeniden müzakeresi, yolsuzlukla mücadele.”

 

Meclis’in etrafındaki polis/güvenlik bariyerleri kaldırıldı.

 

Eğitimle ilgili köklü reformlara başlanıldı. Bazı toplu sınavlar iptal edildi. Rektörler görevden alındı. Üniversite affı çıkarıldı.

 

Pire ve Selanik Limanlarının özelleştirilmesi süreci durduruldu.

 

En büyük Elektrik Sağlayıcının özelleştirilmesi iptal edildi.

Devlete ait doğalgaz şirketi DEPA’nın,  %65’inin Ruslara satılarak özelleştirilmesinden ve Kanadalı bir firma tarafından yapılacak altın arama yatırımından vazgeçildi.

 

Avrupa Birliğinin Rusya’ya yaptırım içeren Bildirisinden çekilindi.

 

İşten atılan 600 civarındaki işçi, işe iade edildi.

 

3 Türk Vekil de bu Parti’yle meclise girdi.

 

Müslüman Türk Azınlığın; Çift Müftülük Sorunun çözülmesi ve Ana Dille Eğitimin daha erken yaşlara çekilmesi konusundaki taleplerin, karşılanması kuvvetle muhtemel.

 

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde görevlendirilen polisin, silah taşımaması sözü, uygulanmaya başladı.

 

İdari Reformlar Bakanlığı, Bakanlar Kuruluna ait tüm makam araçlarının derhal satılacağını, yeni bakanların kendi imkanlarıyla işe gidip-geleceklerini açıkladı. Önceki kabineden kalma, 750 bin avroluk zırhlı mercedes de bu listenin en başında.

 

“Tarih itaatsizliklerle yazılır. Toplumsal mücadeleler ve değişim buradadır.” 25 Ocak gecesi, Propylaea Meydanı’nda, Çipras’ın ağzından bu sözler, daha da güçlü çıkıyordu.

 

Ne diyelim? Hayırlı olsun. Komşu’muzda pişse de, bize de düşecek elbette. Benzer koalisyonlar, ittifaklar, icraatlar asla uzak değil.

 

Halkından, işçiden, öğrenciden, memurdan, esnaftan, köylüden,  millî menfaatlerden, millî birlikten, akıldan, iz’andan, özgürlüklerden, hukuktan, bilimden, çevreden, doğadan yana, anti-kapitalist politikacılarımız ve böylesi politikacı isteyen seçmenimiz; artıyor/çoğalıyor!

 

Değil mi ama?