Bileşenlerin sesi olmak..!
Yayla ve yaylak ayni anlam taşımazlar.Birisi yaşamayı diğeri yaşatmayı çağrıştırır .Birisi verirken diğeri alır.Olmaz olmazları birleşen olmalarıdır.
Yaşam felsefesi anıların gölgesinde oturmayı ,kayın ağaçlarıyla süslenmiş bir yaylada meleşmek olarak alğılayanlara,seslerin armonisini içinde taşıyanlara,çobanın kebesinin üzerine oturup ,elindeki sopasıyla yakın olmayan bir alanı nişanlamasıyla ölçülürdü yaylalı olmak.Yayla da yaşamak yaylaklık olarak bilinen hayvan otlatma alanını da seçmekle başlardı bir zamanlar.Sınırları çevrilmiş,çetvelle ölçülmeden çizilmiştir.Bir su kenarı,bir tepe başı veya olmaz ise bir taş yığınıyla ...
Örüm denilir koyunların otlatma zamanına.Örüm safak vaktinden az önce başlatılır,çoban denilen ;ayagında yün çoraplar,kara-naylon patika lastikler veya deriden yapılarak kendi el imalatı olan bir kaç metre uzunluğunda renkli iplerin oluşturduğu bağ ve çarık...çarıklı milyonerlik belkide,ipi uzun ,önünde yüzlerce hayvan ve çarşı-pazara sürüldüğünde eder paha denilen biçiminden kaçırılmıştır.Örüm ve su yatakları,yeşillik otlak alanlar içerisinde sabahın alaca tavında,soğuk ve çişe denilen damlalar altında, yayılmak denilirdi bir zamanlar.Çobanın kebesi sırtında ,kalın yün kıyafetler üzerinde,ne zaman en son yıkanıldığı pek önemli değildir ama koyun ve kuzuların karşılaşmasının zamanı ayar bilinir,unutulmaz sayacına.Kebesi yünden işletilmiş,yağmur ve soğuk havalar için en ağırlığını oluşturan seçilirmiş,her çobanın kebesinde farklı renk-boya ve şekilde desen biçilirmiş,başında yünden fesi,sırtında kebesi ,kebenin içinde sert ve kalın elbisesi, ayakları yün çorap ve de yünden bağcıklı renkli ipleriyle çarpraz biçimiyle sarılmış,kemeri yine yün iplerden oluşmuş,işliği,dizliği her şeyiyle koyun olmuştur.Kahvaltı,yemeklerinin efendisi,kaymak-süt,yoğurttur,her kaşık parmaklarının arasından seçilmiş bir koyundur.Peyniri ekmek gibi dik tutar ve dişleri ana dişi denilerek fırça-macun tanımaz velakin her birisi gazoz şisesi kapagını açacak niteliğindedir.
Örüm aşaması tamamlanır,koyunlar kendi alanında toplatılır,süt sağım ustaları denilen kadın-kızlar ellerine bakır bakraçlarıyla seçtikleri koyunların altına yaklaşmadan isimleriyle çağrırlar,Dur kızım,anam,alabaşım,beyaz koyunum,sırmam,tükezim ,ne vermişlerse adlarını tek tek sayarlar,koyunlar isimlerini hiç unutmazlar,sagım anaları,bacıları bildiklerinin ellerine memelerini tutuşturular,sağımcılar çekiştirmeye altlarına sürdükleri bakraçlarına sütlerini sağmaya başlarlar,her çekişte gelen ses ve memelerden akan süt bakraçta güzel bir ses oluştururlar,ne kadar zaman geçti denilmez,tek tek bakılarak sagımları yapılmayan koyunlar gözlenir,tam denildiğinde,ses ve zaman tamam ayarı bilinir,koyunların memelerinde bırakılan süt ve çekiştirilen memelerin durumuyla koyunlar ağıl denilen yerde tutulmaz,koyun hazırım komutunu kendisine verdirilmez,deynek ucu mesafesinde bırakılan yavru kuzular ses verirler,ağıldaki koyunlar ses alırlar,mesafe aralığından hareketle bir birilerine meleşirler.
Yayla ve yaylakta en güzel ses;Ana ve yavrunun kavuşma sesidir.Babanın yavrusuna bakışması,ananın babaya dikleşmesidir o an.Meleşir koyunlar kuzular,seğircidir o an,koyun bekçisi köpekler,tazılar,çoban yorgunluğunu atmış,kepesini yere serpiştirmiş,bağcıklı çarıklarını gevşeterek,başındaki yün sarıgından uzaklaşmıştır,deyneği yanında ve elinde bir baba gururuyla meleşmeden haz almaktadır.
Kuzu arar anasını ,ana gözlemler ,kokusu ve teri yavrusunu sarar o zamanlar,yavrusu unutmaz anasını,ana korkmaz yavrusunun uzak kalışından,baba çoban olmuş,yavru koku olarak süt sağmıştır .Meleşmeler eşliğinde en değerli koku Aile olmuştur.Aileniz kutlu,kuzunun yaşı “iyi ki” olsun.Kuzunun adı “Defne” olsun,ana-babasıyla büyüsün,ninni söylesin karakoyun Nazlı,ala koyun Aslı,çakır benizli Sena,koruması olsun toynak tırnaklı Utku,çobanlar içinde,;Eyüp,Ali Rıza,sağımbakraçları Sevilay,Sade’si,Kebesini yoklayan çoban İlker babası,Onlarca koyun arasında Ezgi namesiyle oluşmuş koca bir ağıl ve ağılın adı:Sezer-Meydan hanesi;En güzel ninni işte:İYİKİ DOĞDU DEFNE KUZUM...(26.Nisan 2016,Defne bir yaşında).....