Yakın gelecekte böyle olacak: Recep Tayyip Erdoğan devlet başkanımız.
Yeni anayasayı hazırlama komisyonu, vakti geldiğinde dağılacak.
TBMM'de AKP'nin tulum; MHP, CHP, HDP'nin kısmî oylarıyla, halk oylamasına gidilecek. referandumsuz da bu konu hâl olabilir, henüz karar verilmedi..
Seçmenin, neredeyse 10'nundan, 6'sı yeni anayasaya evet diyecek. 
Geçici maddeyle; mevcut cumhurbaşkanı, devlet başkanı olacak. 
Takip eden başka geçici bir maddeyle; seçilmesi halinde 2. kez devlet başkanı olabileceği yazılacak. geçici madde olmasındaki amaç: başkasının 2. kez aynı görevi yapamaması olacak.
Tam da bu konuda mevcut cumhurbaşkanımızın (yani ilk devlet başkanımızın)  görev süresinin, ömür boyu olması tartışılmış olacak, ama; taslak anayasa metnine dahil edilemeyecek.
Vatana ihanet suçuna idam cezası da, taslak anayasamızda yerini alacak.
İdam edilme yöntemi konusunda,  boyunu  kılıç darbesiyle kopartmanın,  islâmî olduğu noktasından hareketle ; bu ayrıntıyı da yazalım denilecek, ama anayasa yazma tekniğine uymaz denilip, vazgeçilecek. Bazı turanî yöntemler önerenler çıkacak.
Halifelik ve şeyh'ül islâmlık konusunun anayasada yer almayacağını sananlar yanılacak. sevinebilirsiniz. 
Devletin adında, islâm kelimesinin olup-olmaması da tartışılacak! Türkiye birleşik devletleri'nde karar kılınacak. 
yıldızın bayrağımızda ne işi var?, onun yerine kelime-i tevhid yazsın!: diyenler de olacak.
Alternatif bayrak çalışmaları yok mu sanıyorsunuz? Bırakın yıldızı, bayrağın renginin siyah veya yeşil olmasını ısrarla savunanlar çıkacak. yine turancı arkadaşlar, meydana çıkıp: Turkuaz diyecekler.
Mevcut mit yasası, iç güvenlik yasası ve müstakbel personel yasasının temeli de; yeni anayasada atılmış olacak. öldürmek, gözaltı, işkence yaparak sorgulamak, dokunulmazlık konuları da çözülecek.
Yine geçici bir maddeyle, genel affa referans yazılacak; vatan hainleri hariç, neredeyse yüzbin kişi cezaevlerinden tahliye edilecek. Mali affı, servetin kaynağının sorulmaması konularını yazmıyorum bile. Anayasadaki geçici maddeye atıfla, iki paragraflık kanun hâledecek bu sıkıntıları.
Sınırlar, federal yapı, resmi dil, başkent, Atatürk, devrim kanunları ilk hatırladıklarım: bunlara temas etmediğimi sanıyorsunuz değil mi? halbuki bu metnin içinde ve geçmişteki üç yazımda bunlardan bahsettim. Blogumdan okuyabilirsiniz.
AB ne der?, ABD ne der? gibi sorularınıza da buruk bakıyorum. onların rızası olmadan bu işlerin olması, ancak hayal edilir ve tartışılır. gerçekleşmek üzere olduğuna göre, sorma rızayı artık.
Kal sağlıcakla.