Yobazlık konusunda, ilk teşhisi yapan kişi, Fransız Sosyolog ve düşünür EMİLE ZOLA (1840-1902) olmuştur.

1870 li yıllarda Emile Zola ''Yobazların hedefinde çocuklar vardır. Yobazlar fakir halkın zeki çocuklarını eğitmek üzere alır, beyinlerini yıkar, gerekli eğitimi verdikten sonra devlete memur olarak yerleştirir ve Cumhuriyeti yıkar'' diyordu.

Fransız Halkı, Emile Zola'nın yazılarına kulak verdi ve Laik Eğitimden taviz vermedi. Bu sayede Fransa'da yobazlar başarıya ulaşamadı.

Sosyolojik olaylar evrenseldir. Benzer sorunu, Emile Zola'nın ölümünden sonraki yüzyılda, Türkiye yaşıyor. Ülkemizde yobazlık cirit atıyor. Hedeflerinde Laik Cumhuriyet var.

Tipik örneğini Feto yapılanması ile yaşadık. Önce zeki çocuklara el attılar. Onları eğitip beyinlerini yıkadılar. Devletin önemli makamlarına getirdiler. Emniyet ve Askeriyede kilit noktalara yerleştirdiler. Cumhuriyet son anda kendini kurtarabildi.

Yaşanan acılara rağmen, Türkiye ders almıyor. Emile Zola'nın tespitlerine kulak verilmiyor. Yobazlar, fakir halkın zeki çocuklarını yurtlarda topluyor. Beyin yıkıyor. Eğitiyor. Bir önceki yobazın yolunda aynen yürüyor.

Daha da kötüsü, iktidar vekilleri yobazın önünde hazır olda duruyor. El-ayak öpüyor. Bir yobaz gitti, yerini on yobaz aldı. Laik Cumhuriyet için tehlike çanları çalıyor.